YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Erdoğan, Klozetlerin Altın Olup Olmadığını Görmesi Için Kılıçdaroğlu'nu Saraya Davet Ettiğini Açıkladı (2)

Iğdır'dan Ana uçağı ile Erzurum'a gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, kent girişinde 50 kadar atlı ciritçi

Iğdır'dan Ana uçağı ile Erzurum'a gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, kent girişinde 50 kadar atlı ciritçi tarafından karşılandı. Yol boyu sevgi gösterilerinde bulunulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Üniversitesinden mezun olan kepli öğrencilerin Çift başlı Kartal anıtı önünde fotoğraf çektirdiğini görünce otobüsten indi. Öğrencilerle birlikte mezuniyet fotoğrafı çektiren Erdoğan, 'Cumhurbaşkanı Erzurumlularla buluşuyor' mitingine katıldı. İstasyon Meydanındaki mitingde Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hele Dadaş hoş musan Maşallah. Dadaş hoşsa iş bitmiştir" dedi. 'Erzurum seninle gurur duyuyor. Dik dur eğilme Erzurum seninle' sloganlarının atılması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Size bir şükran borcum var. 10 Ağustos 2014 cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 69 oyla bu kardeşinize destek oldunuz" dedi. DADAŞ SANA KURBAN DADAŞ Birilerinin kurusıkı atttığını, milliyetçiliğin halka hizmetle olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların kafatası milliyetçisi olduğunu, hizmet milliyetçisi olmadıklarını ileri sürdü. Yıl sonunda Erzurum- Rize arasındaki Ovit tüneli inşaatının biteceğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sivas'a kadar inşası devam eden hızlı trenin Erzincan üzerinden Erzurum'a buradan Kars'a kadar uzatılacağını belirtti. "Dadaş sana kurban dadaş" diyen Erdoğan, 'Huma kuşu yükseklerden seslenir/ yar koynunda bir çift suna beslenir/ sen ağlama kirpiklerin ıslanır/ ben ağlım ki belki gönül uslanır' türküsünün ilk dörtlüğünü okudu. 'ALTIN KAPLAMALI KLOZET' KONUSUNU DEĞERLENDİRDİ "Artık Erzurum hep gülsün, Erzurum'la birlikte Türkiye gülsün" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'altın kaplamalı klozet' iddiasına karşılık CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin imzasıyla yapılan açıklamayı değerlendirdi. Erdoğan şöyle devam etti: "Kılıçdaroğlu diyor ki, şu edepsizliğe bak Cumhurbaşkanlığı külliyesindeki klozetler altınmış, altın kaplamaymış. Dün akşam TRT'de canlı yayında açıkladım. Bu sabah mektup gönderdim hemen yazılı. Bunu ispatlamakla mükellefsin. Davet edin, gelsin gezsin. Bakalım nerede bir altın kaplama klozet var. Ama bazen benim vatandaşımın saflığı tutuyor, bu tür vatandaşlara da inanıyor. Onun genel sekreterinden 'kaçak sarayı önce kaçak olmaktan çıkar' diye cevap geliyor. Bu konuda Danıştay buranın kaçak olmadığını defaatle yayınladı. Bunlar hukuktan anlamazlar. Bunun o cevabını yazan kişisi zaten cahili cühela. Bunlar danıştay kararı da dinlemez. En sonunda bana bunu dedirtecekler: Ne zamandan beri Beştepe külliyesinin tuvaletlerini gezdin, oranın temizliğini yaptın da bunların altın suyuna batırılmış klozet olduğunu gördün? O zaman bunun kılavuzu berbat. Kılavuzu karga olanın vay haline. Kargaya da hakaret etmiş oluyoruz. Alışılmış bir cumhurbaşkanı olmayacağım. Eğer saygısızlık yapan varsa karşılığını bulacak." BAHÇELİ'YE 'İSPAT ET' ÇAĞRISINDA BULUNDU Cumhurbaşkanı Erdoğan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile ilgili olarak şu iddialarda bulundu: "Milliyetçilik yapan partinin genel başkanı, eğer bölücü örgütün güdümündeki parti meclise girmezse ülkede kaos çıkacağını erken seçime gildeceğini söylüyor. Daha ilginci eş başkan da aynı şeyi söylüyor. Bana terör örgütüyle masaya oturduğumu söylüyor. Ayn zamanda ekibimle başbakanlığım döneminde de defalarca meydanlarda dedim. 'Nerede siyasi kadromdan bir arkadaşım İmralı'dakiyle masaya oturdu? İspat et edemezsen alçaksın' dedim Bahçeli'ye. Şimdide Cumhurbaşkanlığı makamına hakaretle aynı şeyi söylüyor. Bende söylüyorum şunu: Eğer bunu ispat edemezsen alçaksın, namertsin. Çünkü Tayyip Erdoğan ne bir terör örgütü mensubuyla, ne İmarlı'dakiyle masaya oturmuştur, ne bir mektup göndermiştir. Hukuk da bir kaide vardır. İddia sahibi iddiasını ispatla mükelleftir. Şimdi ha Kılıçdaroğlu ha Bahçeli ha diğeri. Bunların birbirinden farkı var mı? Hepsi aynı." KILIÇDAROĞLU'NA İTHAFEN HİKAYE ANLATTI Iğdır'dan geldiğini, seçmenin tehdit edildiğini öne süren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Afedersin, koordinasyon merkezinin önünden geçerken hepsi malum sırtını dönüyorlar" diyerek eleştiride bulundu. Erdoğan konuşmasının sonunda muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na ithafen Erzurum ağzı ile şu hikayeyi anlattı: "Mehmet Ağaya sormuşlar? Yusuf'u mu seversin Asım'ı mı? Mehmet ağa 'Yusuf' u demiş. Niye diye sormuşlar? 'Asım bir yalan söylir bir doğru. Yusuf hep yalan söylir, beni yormir' demiş. Anladık mı? Kılıçdaroğlu sağolsun, milleti yormir. Yalan söylemediği zamanlar da yanlış söylir. Kağıthane'ye 'Kağıttepe' der. İzmir'e gidip 'Haliç'i temizleyeceğiz' diyir. Lefter'i kaleci zannedir. Birde yürüyen merdivenden tersten inmek gibi alkışkanlığı var. Türkiye böyle bir ana muhalefeti hak etmiyor."

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler