Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (Diyarbakır'da okula bombalı saldırı) "Aslında bu, 1128 tane imzaya çok ilginç bir cevaptır. Bu sözde akademisyenler, kimlerin yanında olduklarını çok net, açık ortaya koyuyorlar" dedi.Erdoğan,Leyla Zana'nın görüşme talebiyle ilgili olarak da "Kanaatim kabulden yanadır. Kabul edip kendisiyle görüşebiliriz"diye konuştu.
Erdoğan:(Mustafa Koç'un vefatı) "Sabah kalktım, televizyonu açtım. Tabi bu haberi görünce hakikaten ben de doğrusu şok oldum. Hemen anında Ali beyi telefonla aradık. Başsağlığı diledim. Rahmi bey de yanındaydı. Babasıyla da görüşmeyi yaptık. Kendilerine Allah'tan rahmet diliyorum..." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cuma namazını eski evinin bulunduğu Üsküdar Emniyet Mahallesi'ndeki Akabe Camisi'nde kıldı. Erdoğan Cuma namazı çıkışında habercilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan'a ilk olarak Diyarbakır'da bir okula bomba atılmasıyla ilgili değerlendirmesi soruldu. Erdoğan sert ifadelerde, "Bu çok çok üzüntü verici bir olay. Bu terör örgütünün ne denli alçaklık, ne denli adi girişimler içinde olduğunu ortaya koyuyor" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözü Barış Bildirisine imza atan akademisyenlere getirerek, "Aslında bu 1128 tane imzaya çok ilginç bir cevaptır. Bu sözde akademisyenler, kimlerin yanında olduklarını çok net açık ortaya koyuyorlar" şeklinde konuştu.
DİYARBAKIR'DA OKULA BOMBALI SALDIRI
Cumhurbaşkanı Erdoğan Diyarbakır'daki okul saldırısına ilişkin tepkisini şu sözlerle sürdürdü:
"Bakın karnelerini alan öğrencilere yapılan bu adice saldırının arkasında olanlar bunlar. Bunların öğrenci ile talebi ile ne denli ilgi ve alakalarının olduğu ortada. Bu bir şeyi ortaya koyuyor. 'Biz buyuz'. 'Bizim öğretmen' , 'Muallim böyle bir derdimiz yok'. 'Biz terörün yanındayız', 'teröristin arkasındayız'. Bugünkü olay bunun aslında yaşama bir kez daha geçtiği bir olaydır. Çünkü bugüne kadar okullarımızı yaktılar mı? Yaktılar. Camilerimizi yaktılar mı? Yaktılar. Bombaladılar mı? Bombaladılar. Ambulanslar? Ha keza. Ambulans şoförlerimizi şehit ettiler mi? Ettiler. Bütün bunlar ortada. Bugünkü olayda adeta bunun zirvesi. Tek tesellimiz o yavrularımızdan şehidimiz yok. Durumlarının iyi olduğuna dair haberi aldım. Bundan dolayı mutluyum."
BARIŞ VE KARDEŞLİK BAKANLIĞI ÖNERİSİ
Dün Cumhurbaşkanlığı sofrasında kendisine barış ve kardeşlik bakanlığı kurulması önerisi gelip gelmediği şeklindeki bir soruya yanıt veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Öneri geldi ve ben o öneriye karşı hocalarımıza şunu söyledim; 'Biz zaten bu süreci 3 kademede değerlendirmiştik. Birincisi, demokratik açılım süreciydi. İkincisi, milli birlik ve kardeşlikle ilgili süreçti. Üçüncüsü de, çözüm süreciydi. Zaten milli birlik ve kardeşlik projesinin içeriği neyse, kuracağınız böyle bir bakanlığın içeriği de bu olacak. Sadece adı ne olacak? Bir bakanlık kurduk olacak. Şu anda o bakanlıkta yapacağınız şeyi biz zaten bu proje kapsamında sürdürüyoruz. Bundan sonra da bunu yürüteceğiz. Yani hükumetimizin de gündeminde böyle bir şey şu ana kadar kulağıma gelmedi. Böyle birşey de yok. Benimde şahsen bana istişare edildiği zaman söyleyeceğim şey; 'gerek yoktur'. Bakanlık sayısını çoğaltmak, ülkede sizin yürütmeyi güçlendirmenizi getirmez. Bugün Amerika 14 bakanlıkla yönetiliyor. Bizde biliyorsunuz bir ara 35 bakanlık vardı. Ben başbakan olduğumda ilk işim onu 25'e indirmek oldu. Çok daha başarılı olduk. Olay bu kadar basit" dedi.
SURİYE SINIRINDAKİ GELİŞMELER
Suriye sınırında Kamışlı'da Rus askeri varlığıyla ilgili iddiaların hatırlatılması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Bu konuda hassasız ve sürekli olarak bizim koalisyon güçlerine söylediğimiz, 'PKK, PYD, YPG, DAİŞ bunların hiçbirinin birbirinden farkı yok. Bunlara karşı da tavrımız aynı olacaktır' diye. Yarın da bunları sayın Biden ile çok açık görüşeceğiz" dedi. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Başından beri söylediğimiz bir şey özellikle Irak sınırından Akdeniz'e kadar olan bölgede, yani Kuzey koridorunda böyle bir farklı yapılaşmaya müsaade etmeyeceğimiz konusudur. Onun için koalisyon güçleriyle yaptığımız bir çalışma var. Şimdi, bu süreçte Rusya'nın 100 tane askerinin olduğuna dair bazı şeyler kulağımıza geliyor. Ama bölgede de bizim hassasiyetlerimiz aynı şekilde devam ediyor. Bu konuda hassasız ve sürekli olarak bizim koalisyon güçlerine söylediğimiz, 'PKK, PYD, YPG, DAİŞ' bunların hiçbirinin birbirinden farkı yok. Bunlara karşı da tavrımız aynı olacaktır' diye. Yarın da bunları Sayın Biden ile çok açık görüşeceğiz. Salı günü Sayın Obama ile yaptığımız görüşmede kısa olarak ele aldık. Ama detaylı olarak yarın konuşacağımızı kendisiyle de paylaştık. Amerika ile bu süreci yöneteceğiz. Bu sürecin içinde malum, Fransa, İngiltere, Almanya, Suudi Arabistan, Katar gibi bazı ülkeler de bulunuyor. Temenni ederim ki, buradaki ortak tavır Suriye'nin Kuzeyi'nde bu tür yanlış bir yapılanmaya fırsat vermemeye yönelik olacaktır. Buna da biz fırsat vermeyeceğiz."
OPERASYONLARLA FIRSAT VERMİYORUZ
PYD'nin Fırat'ın batısına geçtiği iddialarının hatırlatılması üzerine Erdoğan, "Bunların hepsi dedikodu. Zaman zaman bu tür şeylerin olduğu söyleniyor. Bunlara şu ana kadar müsaade etmedik. Etmeyeceğiz ve kısmi şeyler olsa bile zaten bunları biliyorsunuz, yaptığımız operasyonlarla özellikle Male- Hercele hattındaki operasyonlarla zaten buna fırsat vermedik. Koalisyon güçleriyle de fırsat vermemeye devam ediyoruz" diye konuştu.
ZANA İLE GÖRÜŞEBİLİRİZ
Leyla Zana'nın kendisiyle bir görüşme talebinde bulunduğu haberini doğrulayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Dün Beştepe sofrasında arkadaşlarımızla bu konuyla ilgili bir değerlendirmede de bulunduk. Bu değerlendirme neticesinde kanaatim kabulden yanadır. Kabul edip kendisiyle görüşebiliriz" dedi.
MUSTAFA KOÇ'UN ÖLÜMÜ
Mustafa Koç'un ölümünden bir gün önce kardeşi Ali Koç'la birlikte Ankara'da ziyaretine geldiği bilgisini de doğrulayan Erdoğan, "Kader planı işliyor. Kader planından kurtuluş yok. Bu yaşa filan bakmıyor. Ne bir an ileri ne bir an geri. Olay bu. Bir gün önce 2 kardeş, Mustafa Bey ve Ali bey bendeydiler. Akşam saatlerine kadar oturduk. Hatta şakalaştık. Hatta bu kilo verme sürecini kendisiyle paylaştık. Sayın hanımefendinin kilo verme olayını aynı şekilde konuştuk. Hatta latife yaptık; 'Ne yaptın, alkolü azalttın mı' diye. 'Azalttım' dedi. 'Hepten bırak' dedim. Bunları da konuştuk. Ve bu süreç içerisinde özellikle Koç grubunun gerek savunma sanayine yönelik, gerek diğer sanayide attıkları adımlar, komşu ülkelerle yapılacak bazı ticari ilişkiler, bunları aramızda konuştuk. Ve bu sürece yönelikte daha neler yapılabilir, yatırımlar noktasında... Özellikle bu Altay tankı projesini biz onlara vermiştik. Başbakanlığım dönemiydi. Onlar geliştirdiler. Onu kendileriyle konuştuk. Buna benzer birçok konuları iki kardeşle beraberce değerlendirdik. Sabah kalktım, televizyonu açtım. Tabii bu haberi görünce hakikaten ben de doğrusu şok oldum. Hemen anında Ali Bey'i telefonla aradık. Başsağlığı diledim. Rahmi Bey de yanındaydı. Babasıyla da görüşmeyi yaptık. Kendilerine Allah'tan rahmet diliyorum. Ailelerine sabırlar diliyorum. Türk sanayinde özellikle son 12-13 yıl içerisinde Koç grubu içerisinde ciddi bir performans sergilediler. Önemli bir atak vardı. Ve kendilerine Allah'tan rahmet diliyorum" diye konuştu.
Erdoğan, Pazar günü Mustafa Koç'un cenazesine de katılacağını söyledi.