Ankara (AA)- AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, mafyalarla çetelerle mücadelelerinin, asla bir intikam hırsına dayalı olmadığını belirterek, "Allah aşkına, günlerdir çukurlardan çıkarılan bu bombalar, silahlar, haritalar neyin nesi? Birilerini vurmaya, öldürmeye, katletmeye yönelik bu planlar neyin nesi? Güvenle, cesaretle, vicdanının sesine uyarak adımı atan herkesi kutluyorum, tebrik ediyorum ve hayırlı olsun diyorum" dedi.
Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, Ergenekon soruşturmasına ilişkin sürecin tamamen hukuk ve Anayasa ile ilgili
yasalar çerçevesinde işlediğini, bunun dışında, durumdan vazife çıkarmanın, Anayasa ve yasalara aykırı olduğu gibi, hukukun sağlık şekilde işlemesine de zarar vereceğini söyledi. Bütün modern devlet sistemlerinde, yasamanın, yürütmenin ve yargının yerinin ayrı olduğuna işaret eden Erdoğan, "Bu 3 erk, birbirine müdahale edemez. Yürütme, özellikle emniyetimiz açısından, kalkıp da adaletin kendisine verdiği bir görevi yerine getirirken, niçin birileri bundan rahatsız oluyor? Ben, bunu
hayretle karşılıyorum" diye konuştu.
İşbaşına gelirken, "Biz mafyalarla, çetelerle mücadele edeceğiz" dediklerine işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bizim mafyalarla çetelerle mücadelemiz, asla bir intikam hırsına dayalı değildir. Fakat bazıları, başta anamuhalefet, öbür tarafta yavru muhalefet, adeta böyle 'kızım sana söylüyorum, gelinim sen işit' kabilinden ifadelerle bunun bir intikam hırsından kaynaklandığını ortaya koyma gayretine giriyorlar. İnsan burada biraz insaf eder, sıkılır. Allah aşkına, günlerdir çukurlardan çıkarılan bu bombalar, silahlar neyin nesi, bu haritalar neyin nesi? Birilerini vurmaya, öldürmeye, katletmeye yönelik bu planlar neyin nesi? Bu konuda yargı, yürütmeye böyle bir görevi vermiş ve yürütme de bunu sümen altı etmeden, meydana çıkarmışsa o zaman bizim güvenlik güçlerimizi, polisimizi de jandarmamızı da alkışlamanız, tebrik etmeniz, teşekkür etmeniz gerekir.Hangi kurumun içerisinde olursa olsun, eğer bunu yapanlar ve istemiş
olanlar varsa, bunun karşılığını görmesi lazım. Yargı bunun için var, nerede olursan olsun, sıfatı ne olursa olsun... Burada hassasiyetimizi korumamız lazım. Ama kişilerin işlemiş olduğu suçlar sebebiyle kimse de kurumları zan altında bırakma yetkisine sahip değildir. Eğer, bu siyasetçiyse siyaset kurumunu, polisse emniyet teşkilatımızı, askerse silahlı kuvvetlerimizi, yargı mensubuysa yargıyı, kimseyi biz kalkıp da bu noktada 'suç işledi' derken, kalkıp kurumunu zan altına sokamayız. Sokanlara da 'iyi yapıyorsun' diyemeyiz. Bu hassasiyetleri gösteren bir anlayışın temsilcileriyiz. İşte dün gece olanları görüyorsunuz. Yine, insanı hayrete düşüren lav
silahlarından tutunuz, el bombalarına varıncaya kadar, binlerce mermiye varıncaya kadar... Bakıyorsunuz, harbe mi gidiyoruz ya, nedir bu? Bakın neler yapılıyor? Ne
tür adımlar atılıyor? Bu ülkede neler olmuş, neler oluyor, kim bilir? Bunlar daha işin başı... Daha neler gelecek? İnsanı bu düşündürüyor. Birilerinin bu işe güvenle cesaretle gitmesi gerekiyordu. Ben, buradan özellikle şunu söylüyorum: Bu noktada güvenle cesaretle vicdanının sesine uyarak adımı atan herkesi kutluyorum,
tebrik ediyorum ve hayırlı olsun diyorum. Zira biz çocuklarımıza, torunlarımıza tertemiz bir Türkiye bırakmak zorundayız.Bunun şu anda çalışmalarını, adımlarını atıyoruz. Bu Türkiye'yi biz böyle kuracağız. Yoksa kuru hamasetle bu iş çözülmedi, çözülmez. Çok şeyler, bu ülkede sümen altına girdi. Bunları içimizde bilen çok arkadaşımız var. Biz de bunları çok iyi biliyoruz. Bunları maalesef bize yaşattılar. Bildiğimiz içindir ki bu konudaki hassasiyetimizi koruyoruz. Türkiye, adalet ve emniyet üzerinde kalkınacaktır. Bunu, yola çıkarken söyledim. Eğitim, sağlık ama arkasından geldik hemen, adalet ve emniyet. '4 temel taş üzerinde Türkiye'yi yükselteceğiz' dedik. İşte bunlar, bunun çalışmalarıdır."