KIZILCAHAMAM (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, muhalefete yüklenerek, "Kötümser senaristler, yaşadığımız süreçteki özgüveni gölgelemek, tereddütler doğurmak için çok çırpındılar ama her defasında senaryoları elinde kaldı" dedi.
Erdoğan, devlet itibarının yara üstüne yara aldığı, karanlık ilişkilerin devlete nüfuz kanalları bulduğu bir hengamede AK Parti'nin Türkiye'yi gün ışığına çıkardığını söyledi.
Gün ışığında kapıların milletin üstüne kapatılamayacağını vurgulayan Erdoğan, gün ışığında yöneticilerin halka rağmen halkı aldatamayacağını kaydetti. AK Parti yönetiminde her şeyin aşikar olduğunu ve halkın yönetimi denetlediğini anlatan Erdoğan, atılan her adımı toplumla birlikte attıklarını bildirdi. Siyasetin milletin ortak değerleri üzerinden değil de, değerleri birbirine çatıştırarak siyaset yapanların artık tükendiğini belirten Erdoğan, çatışmacı siyaset anlayışının topluma ağır maliyetler ödettiğini, demokrasiyi zaafa uğrattığını ve ülkeye zaman kaybettirdiğini söyledi. "Bir zamanlar ülkenin yakasından düşmeyeceğini sananlar, iki yıl gibi kısa bir zaman dilimi içinde milli hafızalardan silinmişlerdir" diyen Erdoğan, AK Parti'nin milletle aynı kader çizgisinde yürümek isteyen bir parti olduğunu ifade etti.
"GEÇMİŞTEKİ SİYASİ PARTİLER MİLLETİN AHINI ALDILAR"
AK Parti'nin başarısının millete ait bir başarı olduğunu ve bundan övünecek bir şey görmediklerinin altını çizen Erdoğan, sadece ödevlerini yaptıklarını vurguladı. Devlet ile toplum arasındaki mesafenin kapanması ile birlikte ülkeyi baştan başa büyüme, gelişme heyecanı sardığını dile getiren Erdoğan, bölgeler arası kalkınma farklarının yol açtığı travmaların da artık aşılmaya başladığını söyledi. Konuşmasında sık sık muhalefete yüklenen Erdoğan şunları söyledi:
"Yaşanan gerilimlerin ne kadar yapay olduğu görüldü. Gerilim üretmekten beslenenler deşifre oldular, yalnızlaştılar, toplumdan dışlanarak marjinal köşelerine çekildiler. Daha da çekilecekler, çekilmeleri gerekir. Onlar bu milletin ahını almışlardır. Malzemeden çalarak halkın ekmeğine el koymuşlardır. Fil dişi kulelerinde siyaseti rant mekanizmasına dönüştürenler, halkımızı tahkir etmişlerdir".
"SİYASETİMİZDE KAŞ GÖZ KIRPMAYA YER YOK"
Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin siyaset anlayışında kapalı kapılar ardında yapılan siyasete, kaş göz kırpmaya yer olmayacağını söyledi. Güç kaynaklarının Türkiye olduğunu anlatan Erdoğan, büyük ve sağlam bir devleti temsil ederken, dünya devletlerinin liderleri ile ezik değil eşit ilişki içinde konuştuklarını ifade etti. Türkiye'de 'kötümser senaristler' olduğuna işaret eden Erdoğan, muhalefete yüklenerek "Kötümser senaristler, yaşadığımız süreçte özgüveni gölgelemek, zedelemek için tereddütler doğurmak için çok çırpındılar ama her defasında senaryoları ellerinde kaldı. Artık siyaseti baskı altına alarak destabilizasyonla dezenformasyonla istikrarı bozmak isteyenler muratlarına eremeyecekler. Birileri yahu bize ne oldu, gücümüzü nasıl kaybettik, kapımız çalınmaz oldu telaşı ile o eski yaraları kaşımaya çalışsa da güven ve istikrara sahip çıkan toplum buna izin vermiyor" şeklinde konuştu. Ülkenin bahtını kapatanların bir daha gün ışığına çıkamayacaklarını belirten Erdoğan, milletin yanlış yaptığında hesap sorabileceği, bilgi verme ve hesap sorma mekanizmalarını açık tutan yöneticiler ile tanıştığını vurguladı. Erdoğan, Türkiye'nin sadece bir köprü değil, tarihin inşasına katkıda bulunan bir merkez ülke olduğunu hissettirmeye başladığını dile getirdi.
"T CETVELİ İLE TOPLUMU ŞEKİLLENDİRENLERE YER YOK"
Başbakan Erdoğan, artık millete yukarıdan bakan, halkın arasına karışmayan, devlet erkini kullanarak elindeki T Cetveli ile toplumu şekillendiren, halkın aklına hükmedeceğini zanneden, buyurgan, otoriter, somurtkan yönetim anlayışına bu ülkede yer kalmadığını vurguladı. Hiçbir AK Partilinin kendi çıkarlarını halkın çıkarlarının üstünde göremeyeceğini ifade eden Erdoğan, demokrasi, insan hakları ve hukuk devletinden asla vazgeçemeyeceklerini bildirdi. "1940 model demode dogmalarınıza göre bir millet tanımı yapamaz, keyfi bir demokrasi tanımı da yapamazsınız" diyen Erdoğan, İmam Hatip Lisesi mezunları ile ilgili kat sayı tartışmalarına da atıfta bulundu. Erdoğan, "Çatışma alanları kurcalanarak, imalarla, tehditlerle, niyet yargılamaları ile bu ülkenin çocuklarını geleceksiz, üretimsiz bırakamazsınız" dedi.
Konuşmasında, partisinin muhafazakar kimliği üzerinde de ayrıntılı olarak duran Erdoğan, AK Parti'nin muhafazakarlığının toplumun tarihi içinden süzülerek gelen değerlerine, birikimine verilen kıymeti ve bu değerleri geliştirerek koruma iradelerini ifade ettiğini bildirdi. Toplumsal talepleri dikkate almayan bir anlayışın demokratik meşruiyete ters düşeceği uyarısında bulunan Erdoğan, demokrasinin, dayatmaların olmadığı bir siyasi rejim olduğunu, muhafazakar demokrasi siyasetinin de bu milletin değerleri ile evrensel demokratik değerler arasında bir karşıtlık görmediğini kaydetti.
TÜRKİYE'NİN AB'YE ÜYELİK SÜRECİ
Konuşmasının sonunda Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Başbakan Erdoğan, bu süreçte hiçbir hükümetin göstermediği bir gayret ortaya koyduklarını ifade etti. Erdoğan, "AB üyeliğinin Türkiye'ye sağlayacağı faydaları düşünerek hareket etmiyoruz. Aynı zamanda Türkiye'nin medeniyet birikimi ile potansiyelleri ile Avrupa'ya katkı yapacağına ve dinamizm kazandıracağına inanıyoruz. Eskiden olduğu gibi siyasetin ve ekonominin toplumun beklentileri dışında, dar bir zümrenin menfaatlerine hizmet edecek şekilde kapalı kapılar ardında şekillendirilmesine izin vermeyeceğiz. Yapay gerilimleri tasfiye etmenin yolu toplumu belli bir kalıba oturtmaya çalışan, toplum mühendisliği gayretlerinin demokratik düzeni zedelemesine izin vermemekten geçer" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan'a konuşmasının ardından Asya Finans Yönetim Kurulu Başkanı Tahsin Tekoğlu tarafından imanın altı şartının içinde yer aldığı Amentü'nün modernize edilmiş bir tablosu hediye edildi.