Cumhurbaşkanı Erdoğan törende yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Bizde sanatçı yetişmiyor.” Hayır efendim böyle bir şeyi kabul etmek mümkün değil. Üstelik her şeye rağmen yetişiyor. Yetişiyor hem de çok sayıda yetişiyor. Şu anda uluslararası kurumları masaya yatırdığımızda hepsinin karar noktasında attığı adımların kendi inançlarının belirlediği bir ortamda sizler objektif bakışı beklemeyin.
"YA O LAFI BIRAK..."
Nobel kararlarını objektif mi veriyor. Asla. Bunları bizzat gördük görüyoruz. BM Güvenlik konseyi kararlarını objektif mi veriyor asla. Yine söylüyorum. Dünya beşten büyüktür. Bu beş ülke sadece Hristiyanlardan oluşuyor. İçlerinde bir tane Müslüman ülke var mı?
Suriye’de 300 bin kişi öldü. Milyonlarca kişi evlerini terk etti. Karşımıza geldiklerinde “tebrik ederiz çok güzel işler yapıyorsunuz.” Ya o lafı bırak bütün bu yükü almış Türkiye’ye ne kadar destek verdin. Ondan bahset. İstedikleri yerlere ise o destek kanallarını açıyorlar.
Kimine göre ney, affedersiniz, bir odun parçasıdır. Kimine göre içi boş bir kamış parçasıdır. Kimine göre biz müzik aletidir. Ama biliyoruz ki ney Mevlana’nın bahsettiği gibi sedası ateş olan aşk olan bizatihi kendisi sanat, hikmet, ahlak abidesi olan bir ilim çeşmesidir.
Neyin sedası ateştir. “Hava sanma kimde bu ateş yoksa yazık ona” diyor. Neydeki o ateşi göremeyen neyi sadece içinden nefes geçen bir kamış parçası olarak gören Hazreti Mevlana’nın da bahsettiği gibi kendisine yazık eder. O, neye, neyzene sanatçı demiyor diye ney ya da neyzen değerinden sanatından bir şey kaybetmez.
Milletimizin ve medeniyetimizin en çok ihtiyaç duyduğu şey aydın diktasına, vesayetine, yabancılaşmış aydınına bir projektör tutabilmektir. Geleceği farklı bakabilmenin gayreti içindeyiz. Bölgesindeki tüm krizlere rağmen demokratikleşme alanında önemli adımlar atıyoruz.
"BURASI TAYYİP ERDOĞAN'IN SARAYI DEĞİL"
İşte çatısı altında bulunduğumuz Beştepe Cumhurbaşkanlığı Sarayı. Neler neler söylediler. Varsın söylesinler. Biz büyük bir devlet olmanın gayreti içindeyiz.İstanbul’da bir Dolmabahçe Sarayımız, Topkapı Sarayımız var hala onunla övünürüz. Bizden sonra gelen nesillere bizden öncekiler acaba ne bıraktılar diye sorduklarında bıraktığınız bir eseriniz var mı. Buna bakın. Acaba Türkiye Cumhuriyeti, nerede yönetildi diye sorulduğunda bu soruya bu saray cevap verecektir. Burası Tayyip Erdoğan’ın sarayı değil. Burası Türk milletinin sarayıdır. Ve burası Türk milletinin kendi imkanlarıyla inşa edilmiş bir saraydır. Burada sadece Cumhurbaşkanlığı görevlileri çalışacaktır ve millet burada ağırlanacaktır. Burada sizlerle bir araya gelebiliyoruz ama daha önce böyle bir imkanımız yoktu.
Devlet başkanlarını burada ağırlamaya başladık. Onlar da çok farklı değerlendirmeler yapıyor.
ÖDÜL ALANLARA TEBRİK
Sayın Alev Alatlı bu ülke münevverlerinin vicdanı oldu. Bize batıyı en açık şekilde anlattı. Doğuyu hatırlattı. O yaşasın ölüm de de ona hayırlı uzun bir ömür diliyoruz. Sayın Hülya Koçyiğit’i anlatmada kelimelerin kifayetsiz olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü Susuz Yaz’ı unutamıyoruz. Kelimelerin kifayetsiz olması sebebiyledir ki o bize sanatıyla konuştu. Türkiye sinemasının hiç unutulmayan ve asla da unutmayacak bir siması oldu. Kimi zaman İstanbul’un küçük hanımefendisi. Kimiz aman Anadolu’nun çilekeş kadını oldu. Sadece bizlerin hafızasında değil sinema ve sanat tarihimizin altın sayfalarında yer edindi. Bir sanatçı olarak çözüm sürecine hiç çekinmeden korkmadan katkılarda bulundu. Akil insanlar arasında yer alarak kanın ve gözyaşının dinmesi için de yanımızda yer aldı. Sinemanın yüzüncü yılında beyaz perdenin bu değerli şahsiyetine teşekkürlerimi sunuyorum.
HÜLYA KOÇ YİĞİT: HİÇBİR ÖDÜL BU KADAR DEĞERLİ OLMADI
"Yurt içinde ve yurt dışında pek çok ödül kazandım. Ama hiçbiri Türkiye’nin en yüce makamının verdiği Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü kadar değerli olmadı. Ve bu ödülü Türkiye’de ilk kez halkın oylarıyla seçilmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden almak çok büyük bir onur. Ve ben de bu onuru ömrüm boyunca taşıyacağım. Çok teşekkür ediyorum."
EDEBİYAT ÖDÜLÜ ALATLI'NIN
Edebiyat alanında ödül kazana yazar Alev Alatlı ise konuşmasında, “Siz ‘dünya beşten büyüktür’ dediğinizde George Orwell ayağa kalkar sizi alkışlardı. O yetmez Daniel Defoe de kalkar o da alkışlardı. Sizin sahici dostlarınız sanatçılar ve edebiyatçılar arasındandır.”
TÖRENDEN NOTLAR
Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda düzenlenen törene aralarında Doğan Hızlan ve Murat Bardakçı gibi gazeteciler ile Bülent Ersoy, Yavuz Bingöl ve Muazzez Ersoy gibi ünlü isimlerin de bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.