"BİR KULAĞIMIZDAN GİRER ÖBÜR KULAĞIMIZDAN ÇIKAR" Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, sözde 'Ermeni soykırımı' ile ilgili kararlar alınarak Türk milletinin karalanmaya çalışıldığını belirterek, "Papa böyle bir ithamda da bulundu. Hemen cevabını verdik. Şimdi yaptıkları yanlışları düzeltmeye çalışıyorlar. Papa düzeltmeden Avrupa Parlamentosu benzer hezeyan gerçekleştirdi. Avrupa Parlamentosu böyle bir kararı alsa ne yazar, almasa ne yazar? Kazakistan'a giderken de söyledim. Bir kulağımızdan girer bir kulamızdan çıkar" dedi. Tüm dünyadaki Ermenilere seslenmek istediğini belirten Erdoğan, "Bu meseleyi siyasallaştırmak en çok Ermenilere zarar verir. Bu konuda karar alanların asıl amaçların Ermenilerin hakkını korumak olmadığını biliyoruz" diyerek şöyle sürdürdü: "Biz onlara ev sahipliğini yapıyor muyuz? Siz bunları görmüyor musunuz? Vicdansızlar, bu açıklamaları nasıl yapıyorsunuz? Bununla biz zarar etmeyiz. Van Gölü'nde Akdamar Adası'nda kiliseyi restore ettirmek suretiyle dünya Ermenilerine ibadet etmesine açan bizleriz. Ülkemizdeki Ermeni vatandaşlarla sürekli irtibat halinde olan biziz. Tamamen siyasi amaçla, tamamen Türkiye'ye yönelik yürütülen bu kampanyadan bir şey çıkmaz. Yel, kayadan ne götürebilir ki? Ama bu işten Ermeniler çok zararlı çıkar. Yüzlerce sene sorunsuz yaşayan toplum Ermeniler olmuştur. Sözde soykırım iddialarına kapılmış ve aradaki dostluk bozulmuştur. Bizim millet olarak Ermenilerle hiçbir meselemiz olmadığı ve çoğu kaçak olarak yaşayan 80 bine yakın Ermeni nüfusudur. Bizim düşmanlığımız olsa buna müsaade etmezdik. Şu anda Samatya, Kocamustafapaşa'da beraberce yaşadıklarını görürsünüz. Türkiye Ermenilere sırtını dönmemiş ve kapılarını kapatmamıştır. Bizim Ermeni halkıyla sorunumuz yoktur. Ülkemizde bu vatandaşlarımız özgürce eğitimlerini alıyor ticaretlerini yapıyorlar, aday oluyorlar, kamuda görev alıyorlar. Yani tüm haklardan eksiksiz olarak yararlanıyorlar." "ÖNCE KARABAĞ SORUNU HALLOLACAK" Türkiye ile sorun çıkaran Ermeni diasporasını suçlayan Erdoğan, "Bizimle sorunu olan Ermeni diasporasıdır. Ermenistan'dır. Türkiye olarak Ermenistan'a defalarca el uzattık. Önce Karabağ sorunu hallolacak. Soykırım meselesini siyasetçi değil, tarihçilerle tartışma haline getirdiğimizde konu zaten çözülme noktasına ulaşacaktır. Bizim duruşumuz bu kadar net" dedi. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Ermeniler bu meselede Türkiye karşıtı cephenin bir piyonu durumuna düşürülmüş durumda. Türkiye vefalı bir ülkedir. Ben bir kez daha Ermenilere bu fırsatı değerlendirme çağrısı yapıyorum. Gelin beyhude çabaları bir tarafa bırakın. Avrupa Parlamentosu arşivlerinizi açın diyor. Bizim arşivlerimiz açık. Bunlar Türkiye'yi takip etmiyorlar ki. Otursunlar değerlendirsinler bizde yolumuza devam edelim." DEMİRTAŞ'A SERT ELEŞTİRİ Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, adını vermeden HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a yüklenerek, "Terör örgütünün güdümünde siyaset yapan partinin genel başkanı bu mesnetsiz Ermeni iddialarına sahip çıkıyor. Kendisi bir dönem vandalların sözcülüğünü yapıyordu. Şimdi de Vatikan'ın sözcülüğüne soyunmuş" dedi. TBMM'de Ak Parti, CHP ve MHP'nin imzasıyla yayınlanan ortak bildiriye HDP'nin imza atmadığını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunlar kendi vatanlarına kendi milletlerine işte bu kadar yabancılar. Bunlar dürüst değil. Yalanlar, asılsız ithamlar üzerinden meşruiyet kazanılmaz. İşte Parlamento başkanımız, gurup başkanlarını ortak bir bildiriyle Avrupa Parlamentosu'na cevap vereye davet ediyor ama terör örgütünün temsilcisi konumundaki parti buna imza atmıyor. Ben buradan Kürt kardeşlerimize sesleniyorum. Hani bunlar Türkiye'yi temsil ediyordu? Kardeşlerim bu ucuz siyasete bu ülkenin pirim vermemesi lazım. Önce silahtan umduklarının, terör örgütünün katlettiği insanların hesabını vermek zorundalar. Bunlar 6-7 ekim olaylarının hesabını vermek zorundalar. Ondan sora özgürlük, demokrasi desinler." BAŞKANLIK SİSTEMİ Erdoğan konuşmasında, Türkiye'nin 2023 hedeflerine odaklanacağını ve daha güçlü bir şekilde yoluna devam edeceğini de belirterek şöyle dedi: "Daha hızlı karar alabilmemiz için dünya ülkeleri arasında en ileri ülkelerde sistemde bir değişime gitmişler. Bakıyorsunuz başkanlık sistemi ile yönetiliyorlar. Niye? Daha seri karar alalım. Ülkemizi muasır medeniyetler seviyesi üzerine çıkartalım. Bizim genlerimizde, siyasi genlerimizi kastediyorum. Aslında örf ve adetlerimizde bu var. Yeni Türkiye hedefinde yeni anayasa, başkanlık sistemi şart. Bunun için de 367 gerekiyor, ben de '400 milletvekili verin şu başkanlık işini parlamentoda çözelim' demiştim. Başkanlık sistemi noktasında artık çeşitlilik veya çok başlılık sistemi olmayacak, bize de zaman kaybettirmeyecek. Türkiye başkanlık sistemine geçerse bunlar koalisyonlarda bile yer alamayacaklarını görüyorlar. Hodri meydan. Çıkın. Ben cumhurbaşkanı olarak yeni Türkiye için bunu değiştirecek kim olursa olsun, gelin millet olarak sahip çıkalım diyorum. Artık eski Türkiye geride kaldı." Cumhurbaşkanı Erdoğan, 5 yıllık başkanlık sistemiyle Türkiye'nin hiçbir zaman denetimden uzak olmayacağını da belirtirken, "14 Ağustos 2014 tarihi itibariyle parlamenter sistem buzdolabına konuldu. Siz bir gayrete gelin, çalışın ve çalışırsanız bu iş olur. Buna hazır mıyız? Kapı kapı dolaşmaya hazır mıyız? Bu idari değişimi yapmaya hazır mıyız?" dedi. Meydandan 'evet' sesleri yükselince de Erdoğan, "Bu iş bitmiştir" diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz