AK Parti'nin Geleneksel 20. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı, Ankara Kızılcahamam'da Asya Termal Tatil Köyü'nde AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında başladı. Açılışta konuşan Başbakan Erdoğan, 1 Mayıs'ta Taksim'de yaşanan olaylara da değindi.
Erdoğan, "Ellerinde sapan olan, demir bilyeler olan maskeli gençler bir takım medyaya göre 'çiçek çocuklar'; polis ve güvenlik güçleri ise 'faşist' oldu. Biz bu tezgahı çok gördük. Belli medya kuruluşlarının huzur ve barış ortamını sabote edercesine çatışmaları nasıl körüklediğine defalarca şahit olduk." dedi. Erdoğan, kendisini bağırdığı için eleştirenlere de sert çıktı. Erdoğan, "Başbakan bağırıyor çağırıyor'. Tabi bağıracağım canım. Sen kalkar her tarafı yakıp yıkan, elinde bilyelerle polisime, emniyet güçlerime karşı terörist eylem gerçekleştirenleri savunursan; bundan yararlanan, sorumluluk mevkiinde olan bir insan olarak ben bağırırım." diye konuştu.
"YARIN TAKSİM VE KADIKÖY'DE DE MİTİNG OLMAYABİLİR"
Bir zamanlar mitingler düzenlenen Sultan Ahmet Meydanı, Beyazıd Meydanı'nda bugün artık miting düzenlenmediğini belirten Erdoğan, yarın Taksim meydanında da belki miting olmayacağını söyledi. Erdoğan, "Taksim miting alanı olmaktan çıkınca 'hayır ben orada miting yapacağım' diyemezsin. Devlet sana miting alanı gösterir, orada mitingini yaparsın. İki miting alanı yapıldığında icabında Kadıköy'de mitinge müsaade etmeyeceğiz. Çünkü orada savrulma başladığında bütün esnafın cam çerçeve kırılıyor. Öbür taraftan hayat duruyor. Onlar, biz AK Parti'yi nasıl döveriz derdindeler. Ama dövemeyeceksiniz, kusura bakma." dedi.
Öte yandan yargının, sapan taşlarını kullananları serbest bıraktığını dile getiren Erdoğan, "Bu demir bilyeleri kullananlar, molotof kokteyli kullananlar bir kapıdan girip öbür kapıdan çıkarsa bu ülkede terörle mücadele zorlaşır. Sıkıntının temelinde bu yatıyor. Çözüm sürecini de zora sokuyor. Birileri bu tür terör eylemlerine yönelik attıkları adımın bedelini ödemezlerse bu ülkede zorlanırız." eleştirisinde bulundu.
Öte yandan Akil İnsanlar İç Anadolu Heyeti'nin CHP ile görüşmek üzere randevu talebinde bulunduğunu, ancak CHP'nin vermediğini anlatan Erdoğan, şunları söyledi: "Hem bilmiyorum diye sağda solda dolaşıyorsun hem de öğrenmek için çaba sarf etmiyorsun. Süreci bilmiyoruz, hiçbir şey bilmiyoruz diyen sen değil misin? Bilmemek değil öğrenmemek ayıp. Ayağına, ilme gönderiyoruz sen reddediyorsun. Bilmek sorumluluk ister. Kılıçdaroğlu bu sorumluluğu üstlenecek durumda değil. Doğru konuşmayan insan ararsanız Kılıçdaroğlu'dur ve yanındakilerdir. Çok rahat yalan söylüyor."
"ÇÖZÜM SÜRECİNE DESTEK YÜZDE 70"
Akil İnsanlar Heyeti'nin çözüm sürecine çok büyük katkı sunduğunu, halkın da süreci çok iyi anladığını ve çok büyük destek verdiğini anlatan Erdoğan, "Çözüm sürecine destek yüzde 58'den yüzde 70'e tırmanmış vaziyette. CHP, MHP'ye oy vereceğini söyleyen vatandaşlarımız dahi yüzde 40 ile 50 arasında sürece destek veriyor. Şehit aileleri son derece samimi, bitmesini istiyor. Dün akşam şehit polisimizin eşiyle görüştüm. O da dua ediyor. Çözüm süreci en çok daha şehitlerimizin ruhunu muazzez edecektir." bilgisini verdi.
Çözüm sürecine karşı duranları "Bu kardeşliğin önünde duranı tarih affetmez. Kan dursun, ölümler dursun diye çırpınırken tahrikte bulunanlar iki cihanda da hesabını veremez." diye uyaran Erdoğan, "Biz iki makama hesap vermekle mükellefiz. Birincisi millete, ondan sonra da asıl hesabı Rabb'imize vereceğiz. Onların karşısına ak çıkmak için eğilmeden, aldanmadan, aldatmadan doğruları savunmaya, hakkın peşinden gitmeye devam edeceğiz." şeklinde konuştu.
Çözüm sürecinin bir taviz ya da bir geri adım atma süreci olmadığını vurgulayan Erdoğan, "Silahın çare olmadığı görülmüştür. Şiddetin acıdan başka hiçbir şeyi getirmediği anlaşılmıştır. Herkes müsterih olsun. Bu süreç her yönüyle herkes için tartışmasız hayırlı bir süreçtir. Biz milletin verdiği talimat çerçevesinde sürdürüyoruz. Bunun dışında asla." ifadelerini kullandı.
"KARDEŞLER ARASINDA HESAPLAŞMA OLMAZ, HELALLEŞME OLUR"
Artık Türkiye için yeni bir sayfa açtıklarını dile getiren Başbakan Erdoğan, "Türkiye zincirlerinden, prangalarından, paçasından aşağı çeken tuzaklardan, tezgahlardan kurtuluyor. Türkiye artık özüyle buluşuyor, normalleşiyor. 30 yıllık terör gölgesi Türkiye üzerinden yavaş yavaş kalkıyor. Kardeşliğimiz, gelecek umudumuz daha da pekişiyor; silah, şiddet yerini siyasete bırakıyor. Kardeşler arasında hesaplaşma olmaz, helalleşme olur. Bu topraklar üzerinde acıyı hep birlikte yaşadık. Şimdi bu acıyı hep birlikte bala dönüştüreceğiz. 'Efendim ben helalleşmiyorum', o senin tasarrufundur." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de "düşman üreten devlet" algısının artık sona erdiğinin altını çizen Erdoğan, "Etnik kökenleri mezhepleri, farklı inançları reddetmek asimilasyondur. Bu iktidarda inkar politikası yok. Biz bu ülkede siyasi Kürtçülüğü de siyasi Türkçülüğü de, siyasi Lazcılığı da Abazacılığı da reddediyoruz. Biz 76 milyonun kardeş olduğu Türkiye'yi inşa ediyoruz. Hiç kimse imtiyazlı, ayrı gayrı değildir." diye kaydetti.
"ESAS OLAN YAŞAMAK VE YAŞATMAKTIR"
Bununla birlikte farklı etnik kökenlerin sorunları olduğunu kabul ettiklerini belirten Erdoğani "Alevi, Sünni, Süryani, Hristiyan'ın sorunlarını yürekten kabul ediyoruz. Siyasetin güçsüzleştirildiği, devletin rutin dışına çıktığı, hukukun keyfiliğe kaydığı, faili meçhullerin sıradanlaştığı Türkiye artık geride kaldı. Ölerek ve öldürerek insanlığın varacağı bir yer yoktur. Esas olan yaşamak ve yaşatmaktır. Bütün vatandaşlarımı millet olmanın gereğini yerine getirmeye çağırıyorum. Çözüm süreciyle milletin bütünlüğünü güçlendiriyoruz." sözlerini kaydetti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz