Yetkin, "Esad’la işbirliği mi yapıyoruz ne?" başlığıyla yayımlanan (15 Kasım 2017) yazısında "Orta Doğu coğrafyasında nehirler, akışın şiddetine göre hızla yatak değiştirebilir" diyerek, Erdoğan'ın Rusya temasını "Ankara ve Şam arasında –en azından kamuya açık- hiçbir temas bulunmadığı halde Moskova üzerinden fiili bir işbirliğinin sürmekte olduğu sonucunu çıkarmak mantığa aykırı olmaz" ifadesiyle yorumladı.
Murat Yetkin'in "Esad’la işbirliği mi yapıyoruz ne?" başlığıyla yayımlanan (15 Kasım 2017) yazısı şöyle:
"SDG’nin belkemiğini malum PKK’nın Suriye kolu PYD’nin silahlı örgütü YPG oluşturuyor; YPG 2014 Kobani’den bu yana kendi askerini Orta Doğu savaşlarında artık öldürtmek istemeyen ABD’nin kara gücü olarak görev almış bulunuyor.
Bu durum Türkiye’nin NATO müttefiki ABD ile arasının açılmasına, NATO üyesi olarak hasmı Rusya ile yakınlaşmasına yol açıyor. Öyle ki, Türk Silahlı Kuvvetleri hem 2016 Fırat Kalkanı harekatıyla Cerablus-Mare-El Bab bölgesindeki varlığını, hem de Astana sürecinde ortaya çıkan İdlib’deki ateşkes gözetim varlığını Rusya’nın hava korumasına borçlu. Ve tabii Rusya’nın (İran ile birlikte) Beşar Esad’ın arkasında olmasına. Yoksa örneğin bir Suriye jetinin Türk birliklerine saldırması halinde ortaya çıkacak vahim sonuçlar olabilirdi. Öte yandan Rusya bir yandan YPG ile de dirsek temasından geri durmuyor.
Bu çetrefil durum Türkiye’nin Suriye siyasetinde gelgitlere neden olmuyor değil.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 13 Kasım’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile 2017 içindeki 5’inci ikili görüşmesini yapmaya gitmeden önce ABD ile birlikte Rusya’ya da çatan sözler söyledi.
Putin hafta sonu ABD Başkanı Donald Trump ile buluşmuş, Suriye’de “askeri çözümün söz konusu olmadığı”, siyasi çözüm bulunması gerektiği konusunda anlaştıklarını açıklamışlardı.
Erdoğan “Merkezi yönetimin şu ana kadar askeri yöntemlerle öldürdüğü insan sayısı 1 milyona ulaştı” diye tepki gösteriyordu Esad yönetimini kast ederek; “Askeri çözüm söz konusu değilse, o zaman çeksinler askerlerini, siyasi yönteme başvurulsun.”
Aradan altı saat kadar geçip Erdoğan Soçi’de Putin ile iki küsur saat görüştükten sonra yaptığı açıklamada ise “Siyasi çözüm için zemin olduğunu” gördüğünü söylüyordu: “Biz en iyi çözümün siyasi çözüm olduğuna inanıyoruz.” (Yazının devamı için tıklayınız)
"ERDOĞAN ESAD İÇİN ÇALIŞIYOR"
Öte yandan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriye açıklamalarını eleştirdi. Abdulkadir Selvi'ye konuşan Kılıçdaroğlu "Şu anda Erdoğan, Esad için çalışıyor" dedi.
Kılıçdaroğlu söyleşinin ilgili bölümünde şu ifadeleri kullandı:
"- Cumhurbaşkanı’nın Putin’le görüşmesi vardı. Oradan yeni bir sürecin başladığının altı çizildi. ‘Artık siyasi sürece geçildi’ denildi.
Giderken askeri çözümden söz ediyordu. ‘Eğer askeri çözüm olmayacaksa o zaman bütün askerlerini çeksinler’ dedi. Putin ile görüştükten sonra siyasi çözümden yana tavrını koydu. Dilerim ileride ‘Putin beni kandırdı’ demez. 24 saat içinde bir kişinin bu kadar, 180 derecelik bir dönüşüm yapması herkesin yapabileceği bir kıvraklık değil.
- Siz siyasi çözüme nasıl bakıyorsunuz?
Biz öteden beri siyasi çözümü savunuyoruz.
- Şam’la ilişki nasıl yürümeli?
Bütün Suriye ve Irak ile ilişkilerimizin düzelmesinden yanayız.
- PYD’nin Cenevre Konferansı’na çağrılmasına ne diyorsunuz?
PYD’nin Cenevre Konferansı’na çağrılmasını doğru bulmuyoruz.
- Sayın Cumhurbaşkanı’nın Suriye konusundan söz ederken ‘merkezi yönetimden’ söz etmesini nasıl karşıladınız?
Şu anda Erdoğan, Esad için çalışıyor. Esad’ın arzularını, bütün taleplerini üç aşağı beş yukarı yerine getiriyor. Bu talepleri Rusya üzerinden yerine getiriyor." (Röportajın devamı için tıklayınız)