Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Soçi'de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşmede, savunma alanında, savaş uçakları ve denizaltılar ile ilgili atılabilecek adımların da gündeme geldiğini söyledi.
Türkiye'ye dönüşte uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmenin gündemine ilişkin, "ağırlıklı olarak olarak savunma sanayiinden siyasi ve askeri konulara kadar atabileceğimiz ortak adımlar ve beraber yapabileceğimiz yatırımlar oluşturdu" dedi.
Erdoğan, ABD ile Türkiye arasında kriz yaratmaya devam eden S-400 füze savunma sistemi konusunda geri adım atmalarının söz konu olmadığını vurguladı.
S-400'lerin alım sürecinin devam ettiğini belirten Erdoğan, "Uçak motorları konusunda da aynı adımı atacağız. Bir diğer konu, gemi inşasında da yine beraber birçok adım atabiliriz. Denizaltılara varıncaya kadar, burada da yine Rusya ile müşterek adımlarımız inşallah olacaktır" dedi.
Gazetecilerin, Biden yönetimi ile ilişkilerinin iyi olmadığına yönelik açıklamalarını hatırlatması ve "Sorunlar derinleşti mi?" sorusuna Erdoğan, Roma'daki görüşmeyi işaret ederek yanıt verdi.
Biden ile önümüzdeki ay Roma'daki G20 zirvesinde görüşeceklerini söyleyen Cumhurbaşkanı, "Oradan da inşallah Glasgow'a gideceğiz. Glasgow'da da büyük ihtimalle görüşeceğiz. Demek ki hayra alamet bazı adımlar atılıyor" şeklinde konuştu.
Erdoğan Roma'daki görüşmede Suriye'deki son durum, askeri-siyasi-ekonomik-ticari tüm ilişkiler ile F-35 sorununun gündeme geleceğini belirtti:
"Suriye ile ilgili ABD'nin yaklaşımı ne olacak? Bunları dillendirme fırsatımız olacak. Aramızdaki askeri siyasi, ekonomik, ticari tüm ilişkileri ele alacağız. Mesela F-35 sorunu ne olacak? 1 milyar 400 milyon dolar ödeme yapmışız. Bu ne olacak? Bunların akıbetini görmemiz lazım. Biz elimizde bol para var da bunları etrafa saçan bir ülke değiliz. Bu paraları da kolay kolay kazanmadık, kazanmıyoruz. Ya uçaklarımızı verecekler ya da parayı verecekler."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'nin Orta Doğu Koordinatörü Brett McGurk için de "Bu aslında teröre destek veren bir isimdir. Bu adam PKK/YPG/PYD'nin adeta yönetmeni durumundadır" ifadesini kullandı.
"Er veya geç Amerika buradan çıkmalı ve burası Suriye halkına bırakılmalı" diyen Erdoğan, Moskova'daki YPG bürosu ile ilgili sıkıntısını da Putin'e ilettiğini söyledi.
İdlib konusunda mutabakatların ve taahhütlerin yerine getirilmesine ilişkin bağlılıklarını sürdürdüklerini söyleyen Erdoğan, "Ama tabii aynı yaklaşımı muhataplarımızdan da bekliyoruz" dedi.
Erdoğan, şöyle konuştu:
"İdlib'de güvenliğini sağladığımız bölgelerde zaman zaman bazı sıkıntılar yaşanmıyor değil. Ama bu sıkıntıları aşmak için ilgili birimlerimiz muhataplarıyla görüşmek suretiyle bunu da çözmenin gayreti içinde oluyorlar. Bu konuda da birlikte hareket etmenin önemine vurgu yapıyoruz. Bundan sonraki süreçte de özellikle liderler düzeyinde telefon diplomasiyle, bunun yanında dışişleri ve savunma bakanlarımızın, istihbarat örgütlerimizin müşterek çalışmalarıyla bunları çözmenin gayreti içerisinde olalım dedik ve bu konuda da mutabakatımızı ortaya koyduk."
Erdoğan, Afganistan'da Taliban ile ilişkiler konusunda ise "Taliban'ın bizle uyumlu bir çalışma içerisine girmesi halinde bizim Taliban'la görüşmemek gibi bir ön yargımız da yoktur. Çünkü Afganistan halkı bizim yüz yıllara dayanan geçmişimiz olan bir halktır. Yönetimle de uyum olması halinde biz her türlü görüşmeyi yapabiliriz. Buna da kapımız açıktır" değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gazetecilere yaptığı açıklamada iç politikadaki tartışmalara da değindi.
Erdoğan, parlamenter sisteme dönüş tartışmalarıyla ilgili olarak "muhalefetin kuyruğuna takılmayacaklarını" söyledi:
"Biz Başkanlık Sistemi'ni getirdik ve bu yeni sistemden de memnunuz. Başkanlık Sistemi'yle inşallah yolumuza devam edeceğiz. Başkanlık Sistemi'yle aldığımız mesafe de ortadadır. Bizi yıllarca geride bırakmış olan eski vesayetçi sistemi tekrar denemenin anlamı yok. Eski sistem demek, yamalı bohça demektir. Eski sistem demek, sürekli koalisyon hükümetlerinin olması demektir. Eski sistem demek, kesinlikle sağlıklı bir yönetim biçiminin olmayışı demektir. Olay bu kadar basittir."
AKP, yeni anayasa için muhalefete 'sistem revizyonu' önerisiyle gitmeye hazırlanıyor
Başkanlık Sistemi'nden geri dönüş düşünceleri olmadığını söyleyen Erdoğan, yeni anayasa ile ilgili olarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile son bir kez bir araya gelebileceklerini kaydetti.