BİZE ULAŞIN
Başbakan Erdoğan, dün Rusya'ya günübirlik bir ziyaret düzenledi.
[
](https://www.mynet.com/erdogan-rusyayla-belge-paylasmadik-110100641732)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşen Erdoğan, görüşmenin ardından yapılan ortak basın toplantısında Türk jetinin düşürülmesiyle ilgili Rusya ile belge paylaşılmadığını açıkladı.
Ziyaretin ardından gece saatlerinde yurda dönen Erdoğan, İstanbul Atatürk Havalimanı'nda bir basın toplantısı yaptı.
Erdoğan toplantıda Suriye Enformasyon Bakanı'nın saldırıyla ilgili Türkiye'nin de aralarında olduğu 4 ülkeyi suçlayan açıklamasına değindi.
Saldırıyla ilgili Şam yönetiminin kendisini hesaba çekmesi gerektiğini dile getiren Erdoğan şunları söyledi:
''Türkiye olarak bizim özellikle kardeş halk olan Suriye halkının olduğu bir yerde bu tür yollara tevessül etmemizi kimse bizden bekleyemez. Kimse de böyle bir adım attığımızı söyleyemez.
Bu konuda Suriye rejmi kendini hesaba çekmelidir. Şu anda yıkılmış bir Hama var, Humus var. Şam da aynı duruma doğru gidiyor. Ordu neden dağılıyor, muhalif güçler neden oluştu?
Bunun hesabını öncelikle kendisine sormalı. Yani bu enformasyon bakanlığı'nın yapmış olduğu açıklamanın kabul edilebilir hiçbir yanı yoktur. Böyle bir iddiayla ilgili daha fazla bir şey söyleyemek istemiyorum."
'RUSYA İLE HEMFİKİRİZ'
Erdoğan toplantıda Rusya Devlet Başkanı Putin ile yaptığı görüşmeyi de değerlendirdi.
Görüşmede Suriye konusunun öne çıktığını anlatan Erdoğan, iki ülkenin bu konuda hemfikir olduğunu söyledi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
''Biz 8,5-9 yıldır Beşşar Esad ile bunları çok görüştük, çok konuştuk. Hep aldatan bir zihniyet, aldatan bir anlayıştı. Biz hep umutla 'ha olacak ha olacak' diye bekledik. Ama daha sonra ne oldu? İnsanların ölümü, öldürülmesi süreci başladı. Bakın bugünkü gelişmeler arzu edilen gelişmeler değil.
Ama buraya doğru maalesef bu havanın geldiği dünden belliydi. Çünkü bu insanların üzerine siz bombalarla, tanklarla, toplarla, helikopterden taramak suretiyle giderseniz, gidecek olursanız ve bu insanlar artık 'ölümden öte ölüm yok' deme noktasına gelmiştir. Bugün de şu tablo çok açık, net ortadadır.
Peki bu tablonun sorumlusu kim, hazırlayanı kim? Burada yönetim bir defa kendini hesaba çekmek durumundadır. Buraya nasıl geldik? Ve Cenevre sürecinin bence en önemli yanı, Beşşar'ın olmadığı bir geçici hükümet ki, burada iktidarın, muhaliflerin, tarafsızların katılımı olmalı.
Bunların hepsi orada olumlu karşılandı. Bunların oluşturacağı bir hükümet ve bununla beraber seçime gidiş... Rusya buna, görüşmemizde aslında olumlu baktı, yani olumsuz bakmıyor. Şu noktasında tabi, 'yani Beşşar'ın olmaması halinde ne olur?' diye bazı endişeleri var. Bu konularda biz başka alternatifler de kendilerine sunduk. Bu alternatifleri de kendilerine sununca onların üzerinde düşünmelerinin gerekeceği noktasına vardılar.''
