Erdoğan: Soyunma Odasında Kupa Vermek, Işıkları Söndürmek Gibi Saçmalık Olur Mu?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hafta sonunda Galatasaray’ın şampiyon olmasıyla sonuçlanan derbiyi ve sonrasında yaşananları değerlendirdi. Çıkan olayların arkasında tahammülsüzlük ve fanatizm olduğunu söyleyen Erdoğan, Galatasaray’ın şampiyonluk kupasını almasına ilişkin yaşananlara ise “Şampiyonun kupasını soyunma odasında vermek, böyle saçmalık olur mu? Işıkların söndürülmesi, böyle saçmalık olur mu? Bu işin hepsinin stadın ortasında mertçe dürüst olarak yapılması gerekiyordu.” dedi.

AK Parti Grup Toplantısı’nda Galatasaray’ın şampiyonluğunu da değerlendiren Başbakan Erdoğan, “Bu hafta sonunda oynanan maçlarla bazı sıkıntılar yaşadık. 2011-2012 sezonu sona erdi. Şunu büyük bir teessürle ifade etmek durumundayım, ne yazık ki geride kalan sezon fair pleyden, centilmenlikten, nezaketten, tahammülden ve hoşgörüden ziyade şiddet ve kavgayla ve çatışmayla anılan bir sezondu.” yorumunda bulundu.

'STATLARDA ARZU ETMEDİĞİMİZ OLAYLAR YAŞANDI'

Özellikle son haftalarda sahada, tribünde ve stat dışlarında arzulamadıklaı, görmek istemedikleri ve asla tasvip etmedikleri olaylar yaşandığını belirten Erdoğan, “Dayanışmanın, paylaşmanın ve kardeşliğin vesilesi olması gereken tatlı bir rekabet içinde yürümesi ve yürütülmesi gereken futbolun bu tür terörü andıran manzaralarla anılması düşündüren, en önemlisi de ibretle tedbir almayı gerektiren bir tablodur.” ifadelerini kullandı.

Sadece taraftarı suçlayıp sorumluğu sadece taraftara atarak kimsenin bu sorumluluktan sıyrılamayacağını belirten Erdoğan, “Ben olaya biraz daha farklı yaklaşmak istiyorum. Burada kulüplerin samimi yönetimlerini, adeta haftalık stresini atmak için gelen taraftarlarını tenzih ediyorum. Ama dünyada olduğu gibi bizim içimize de holiganlar sirayet ediyor ve bu holiganlar ne yazık ki buraları adeta terör alanına çeviriyor. Bunlar farklı yerlerdeki eylemleriyle de bunu gösteriyor. Şu kulüpte bu kulüpte var demiyorum ne yazık ki büyük çoğunluğunda var.” dedi.

KADINLARIN KÜFRETTİĞİNİ GÖRÜNCE NEVRİM DÖNDÜ

Stattaki kötü tezahüratlara da değinen Erdoğan, “Ben hanım dediğim zaman farklı bakarım; ama seyirciye kapalı, hanım ve çocuklara açık olan bir maçta bile bayanların nasıl küfrettiğini görünce nevrim döndü. Bayanların futbolda özellikle tribünlere teşviki, erkekleri yola getirsin diye, erkeklerin kötü tezahüratı engellesin diye yapıldı; ama sadece bayanların olduğu futbol maçında bayanların o küfürlerini görünce hicap duydum. ‘Yarabbi bu ne hal’ dedim. Böyle bir şey olabilir, kabullenilebilir mi?” ifadelerini kullandı.

Ardından kadınlara seslenen Başbakan Erdoğan, “Lütfen bu çirkin alışkanlıklardan kendinizi arındırın, bir başbakan olarak herhalde bu bizim sorumluluğumuzdur, hatırlatmayı yapmamız gerekir. Ayrımcılığı ve tahammülsüzlüğü dikkate almak ve bunun için ne gerekiyorsa samimiyetle tüm yöneticilerle bunu yapmak zorundayız.” diye ekledi.

'KENDİ STADIMIZDA GALATASARAY ŞAMPİYON OLDU, BUNU ALKIŞLAYACAKSIN, TEBRİK EDECEKSİN'

Futbolda ve diğer bazı yarışmalarda galibiyet, beraberlik ve mağlubiyet olmak üzere üç netice olduğunu hatırlatan Erdoğan, “Üçüne de katlanacaksın” dedi. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ben Fenerbahçe taraftarıyım, hatta kongre üyesiyim. Kendi stadımızda Galatasaray şampiyon oldu, bunu alkışlayacaksın tebrik edeceksin.”

Erdoğan kendisinin de hem Fatih Terim’i hem de Abdurrahim Albayrak’ı arayarak tebrik ettiğini kaydetti. Ayrıca Fenerbahçe başkan vekilini de arayarak üzüntüsünü aktardığını belirtti.

Konuşmasında maç sonrasında yaşananlara değinen Erdoğan, “Eğer burada müşterek bir gayretin içine girmezsek yanlış olur. Şampiyonun kupasını soyunma odasında vermek, böyle saçmalık olur mu? Işıkların söndürülmesi, böyle saçmalık olur mu? Bu işin hepsini stadın ortasında mertçe dürüst olarak yapılması gerekiyordu.” eleştirisinde bulundu.

PELE VE MUHAMMED ALİ’DEN ÖRNEK VERDİ

Konuşmasında hükümet olarak şiddeti önleme adına yaptıkları değişikliklerle, düzenlemelerle futbolu aslına ve özüne döndürme gayreti içinde olduklarını belirten Erdoğan, “Aynı samimi tavrı kulüp ve özellikle taraftar ve futbolculardan da bekliyoruz” dedi. Erdoğan ayrıca ünlü futbolcu Pele ve boksör Muhammed Ali’nin sözlerinden şöyle örnek verdi:

“Afrika’daki bir savaşta Pele’yi izlemek için 48 saat ateşkes sağlandı, sadece Pele’yi izleyebilmek için. Savaşları durdurabilecek güçte olan bir futbolun bir savaş, bir çatışma ayrıştırma nedeni olmaması için herkes üzerine düşeni samimiyetle yerine getirmelidir. Pele diyor ki, ‘dünyada futbol oynayan her çocuk Pele gibi oynamak istiyor. Benim büyük bir sorumluluğum var; onlara sadece nasıl iyi futbol oynanacağını değil nasıl iyi bir insan olacağını da göstermem gerekiyor’. Muhammed Ali de şu tarihe geçmiş sözü söylüyor: ‘Keşke insanlar beni sevdikleri kadar birbirlerini sevseler, eminim o zaman dünya çok farklı bir yer olur. Mesele bu.’ Spordaki bu ruhu bugüne hep birlikte taşımamız gerekiyor.”

'SPORDA ŞİDDETİN, TAHAMMÜLSÜZLÜĞÜN TEMELİ FANATİZMDİR'

Futbol rekabetinin özellikle şehir takımları için ne kadar önemli olduğunu, şehirlerin gündemini nasıl şekillendirdiğini çok iyi bildiğini kaydeden Erdoğan bu konudaki sözlerini şöyle tamamladı: “Ama şu hususu da herkesin dikkat emesi gerekir. Fanatizme varan her hareket, her tarafgirlik büyük sorunlar çıkarır. Birlikteliği değil bölünmeyi, kardeşliği değil düşmanlığı besler. Fanatizm her alanda büyük felaketler doğurur, telafisi olmayan sorunlar üretir. Sporda şiddetin tahammülsüzlüğün temeli fanatizmdir. Sporseverlerden ricam toplumsal dokuyu sarsacak, birlik ve kardeşliğimizi zedeleyecek eğilimlere geçit vermeyin.