HABER

Erdoğan: "Türkiye'de hiçbir zaman gerilimin tarafı olmadık."

ERZURUM (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, demokrasi mücadelesinin kolay olmadığını belirterek, "Bu demokratik mücadelemizde yılmak yok. Er veya geç hak, haklının olacak; bunu böyle bilin" dedi.
Başbakan Erdoğan, partisinin Erzurum Kadın Kolları 2. Olağan Kongresi'ne katıldı. Eşi Emine Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, Kadın Kolları Genel Başkanı ve Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin ve milletvekilleriyle birlikte kongrenin yapılacağı Cemal Gürsel Kapalı Spor Salonu'na gelen Erdoğan, partililerin coşkulu gösterileriyle karşılandı. Konuşmasına başlamadan önce salonu dolduran partilileri selamlayan Erdoğan, 'Vur vur inlesin, Deniz Baykal dinlesin' sloganları üzerine "Gerek var mı? Siz 22 Temmuz'da yapacağınızı yaptınız. Bunlar Türkiye'nin Sivas'ından doğuya geçemezler. 22 Temmuz seçimlerine bakın. AK Parti'den başka Türkiye'nin 81 ilinde miting yapan başka parti var mı? Çünkü AK Parti, 780 bin metrekarelik vatan topraklarının partisidir. AK Parti'de ayrım yok. Ne etnik, ne bölgesel ayrım, ne dinsel ayrım, bunların hiç biri yok. Biz etnik milliyetçiliği tanımıyoruz. 70 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını canımız biliyor, bağrımıza basıyoruz. Biz bölgesel milliyetçilik de tanımıyoruz. Çünkü Türkiye'nin 780 bin kilometrekaresi modern bir hale geldiği gün görevimizi yaptık telakki edeceğiz" diye konuştu.

Erzurum'un bugüne kadar ihmal edildiğini belirten Erdoğan, "Erzurum bir değişim yaşıyor. Erzurum şimdi kış olimpiyatlarına hazırlanıyor. Sadece bu değil. Erzurum aynı zamanda Davos türü toplantıların yapıldığı bir il haline gelecek" dedi.

Salonu dolduranların 'Tayyip'e uzanan eller kırılsın' şeklindeki sloganlarını da değerlendiren Erdoğan, "Biz gelmedik kavga için, bizim derdimiz sevgi için. Onun için biz asla kavgaya değil, şifaya vesile olacağız. Derdimiz; bu 6 yıllık mücadelede bu var. Türkiye'de biz hiçbir zaman gerilim tarafı olmadık. Ama 'yavuz hırsız, ev sahibini bastırır' anlayışıyla hareket edenler var. AK Parti'ye fatura kesmek isteyenler var. Biz hiçbir zaman etnik milliyetçilik yapmadık ki, biz hiç bir zaman bu vatan topraklarında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan insanlar arasında Türk'tür, Kürt'tür, Çerkez'dir Boşnak'tır, Arnavut'tur demedik ki. Biz yaratılanı yaratandan ötürü sevdik. Biz halkımıza, milletimize efendi olmaya gelmedik; biz halkımıza, milletimize hizmetkar olmaya geldik. Farkımız bu. Bu yolculuk böyle devam edecek. Ta ki son nefesimizi verene kadar" ifadelerini kaydetti. 14 Ağustos 2001'de yola çıkarken "Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece" dediklerini hatırlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu yol uzun, bu yol ince. Ama ümitsiz olmayın; gideceğiz gündüz gece. Kim ne derse desin, kim ne yaparsa yapsın biz dürüst, samimi davranıyoruz. Çünkü bu ülkemizin 780 bin kilometrekaresinin her tarafının modern, çağdaş olduğu gün diyeceğiz ki elhamdulillah biz görevimizi yaptık. Buna tarih şahit olacak."

Millete rağmen siyaset yapmadıklarını anlatan Erdoğan, "AK Parti, Türkiye'yi felaketlere sürükleyen sağır yönetimleri ortadan kaldırmak için kuruldu. Bu iktidar sizsiniz, milletin iktidarıdır. Yolun başında açık ve net olarak şunu söyledik; 'Millete rağmen siyaset olmaz'. Bizim siyasetimiz millet iradesinden doğmuştur. İstikametimiz, milletin beklentilerini gerçeğe dönüştürmektir. Hükümetimiz Türkiye'nin öncelikli sorunlarını, halkın temel sorunlarını olarak belirlemiş, çözümü de milletle beraber üretmiştir. Hükümetimiz canla başla çalışarak, farklı bir hizmet anlayışıyla vatandaşlarımıza hizmet götürmenin çabası içindedir. Türkiye geneline hakim olan hizmet rüzgarı en küçük birimlerde, köylere beldelere ilçe ve illere yansıyor. Belgeler arasındaki ekonomik farkları kapatıyoruz, sosyal adaletsizlikleri gideriyoruz. Milli gelirden aldığı pay Türkiye ortalamasının altında olan yerlerimizi, yatırımcılar için cazibe merkezi oluştursun diye teşvik kapsamına aldık. Her şehrin her bölgenin Türkiye'nin kaynaklarından eşit faydalanmasını istiyoruz. Bizim yolumuz, millete hizmet yoludur. Demokrasisi gelişmiş, bir Türkiye'nin sınırlarını güvence altına almakla, toplumsal sorunlarını, ekonomik, sosyal sıkıntılarını, işsizlik sorunlarını aşmakla hizmet götürmekle uğraşıyoruz. Ama ne yazık ki bunu anlamayanlar, bunu da karıştırmak isteyenler var."

"3 ÇOCUĞU TÜRKİYE'NİN GELECEĞİ İÇİN SÖYLÜYORUM"
Erzurum'daki konuşmasında 3 çocuk meselesine de değinen Erdoğan, "Türkiye'nin geleceği için söylüyorum. Bizim bu nüfusumuz her zaman böyle genç kalmaz. Bugünkü gibi devam ederse 2030 yılında Türkiye'de yaşlı nüfus yüzde 65 olacak" dedi. Konuşması sırasında eski Almanya Başbakanı Schröder'le ilgili bir anısını da anlatan Erdoğan, "Bir sohbetimiz sırasında Alman Şansölyesi eski başbakan Shröder şunu söyledi; 'Biz çok büyük yanlış yaptık. Zamanında nüfus planlaması doğum kontrolü dedik. Doğumlar azaldı. Bu doğumdaki düşüş yüzünden nüfusun yüzde 65 yaşlıdır. 10 sene sonra eğer Türkiye'den insan ithal etmeye başlarsak şaşırmayın. Çünkü size ihtiyacımız olur' dedi. Şimdi Almanya'da doğum başına 6 bin euro veriyorlar, 8 ay destek veriyorlar ama Alman kadını doğurmuyor. Burası çok önemli. Bu bazı basın yaygın organlarında olumsuz olarak değerlendiriliyor. Bu milletin nüfusunun azalmaması lazım, artması lazım. Nüfusun genç, dinamik olması lazım. Bazıları diyor 'Efendim tinerci olurmuş, kapkaççı olurmuş' bu onun değil, ülkeyi yönetenlerin sorunudur. Bu ülkenin imkanlarını birilerine peşkeş çekersen, bankaların içini boşaltır, fona devredersen halk fakir olur" diye konuştu.

"DEMOKRASİ MÜCADELESİNDE YILMAK YOK"
Konuşmasında partililere de seslenerek tahriklere kapılmamalarını isteyen Erdoğan, şunları söyledi:
"Bizler, size güveniyoruz. Bu yolda karamsarlığa yer yok. Güçlüyüz. Bu demokrasi mücadelesinde yılmak yok. Er veya geç hak, haklının olacak; bunu böyle bilin. Demokrasi mücadelesi kolay bir mücadele değil. Onun için bu mücadeleyi aynı kararlılıkla sürdüreceğiz. Asla tahriklere kapılmayacağız. Aramıza fitne, fesat karıştırmak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Biz beraberiz, bütünüz ve diriyiz."

"DOĞU'NUN KALBİ ERZURUM"
Partililerin sevgi gösterileri arasında konuşmasını sürdüren Erdoğan, havaalanından itibaren vatandaşların gösterdiği ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Dadaşlar diyarı Erzurum'da yaşanan birlik, kardeşlik coşkusuna farklı bir heyecanla katılmanız bizi bu anlamlı günde farklı noktaya taşıdı. Tüm Erzurumluları bağrıma basıyorum. Coğrafi konumuyla, yönetimiyle, ihracatıyla yatırımıyla doğal güzellikleriyle insan kalitesiyle doğunun kalbi olan Erzurum, Cumhuriyet içinde son derece önemli bir merkezdir. Cumhuriyetimizin, Türkiye'mizin temelleri bu topraklarda atıldı. 'Milli sınırlar içinde vatan bölünmez bir bütündür, parçalanamaz kararı', ilk defa burada, bu şehirde, Erzurum'da alındı. Bu topraklar işgal altındayken Erzurum'da ilk defa 'her türlü işgal ve yabancı müdahalesine karşı millet topyekün kendisini savunacak ve direnecektir' denildi. İstiklal mücadelesine start verilen Erzurum'da biz de istikbal mücadelemizin startını verdik. Tarihte ilk defa bakanlar kurulunu 23 Temmuz 2004 günü Erzurum Kongresi'nin 84. yılında Erzurum'da topladık. Bu toplantıda Türkiye'nin medenileşmesi için önemli adımlardan biri olan 7. uyum paketini imzaladık, meclise sevk ettik. Bugün de bağımsız Türkiye temellerinin atıldığı Erzurum'a ülkenin demokratikleşmesinden huzur ve refaha kavuşmasından heyecan duyan kadınların ve coşkusunu paylaşmak üzere geldik" ifadelerini kaydetti.

Tarımda 2007 yılında yoğun bir destekleri olduğunu anlatan Erdoğan, "Bu destek sayesinde daha önce 4 milyar dolar olan ihracat, 2 kattan fazla arttı; 2007'de 10 milyar doları aştı. Biz göreve gelmeden önce tarım kredi faizleri yüzde 59'du. 2002 yılında 550 bin çiftçiye 520 milyon YTL kredi kullandırıldı. 2007 yılında ise 1 milyon çiftçiye 6.2 milyar YTL kredi kullandırılmıştır" dedi.

2002 yılında asgari ücretle 199 kilogram ekmek alındığını bugün ise 250 kilogram ekmek alınabileceğini anlatan Erdoğan, "2002 yılında asgari ücretle 83 kilo kuru fasulye alınırken, şimdi 112 kilo fasulye alınıyor. 2002 yılında 161 litre süt alınırken, şimdi 232 litre süt alınıyor. Tavuk eti 71 kilo alınıyordu, bugün 97 kilo alınıyor. Bin 542 yumurta alınıyordu, bugün 2 bin 175 yumurta alınıyor. Bunları çoğaltmak mümkün. Eğer asgari ücretle bugün daha geri gittik diyorsanız, AK Parti'ye oy vermeyin. Ama iyi gittiyse durmak yok yola devam diyoruz" diye konuştu.

En Çok Aranan Haberler