Yüksek Hızlı Tren hattı açılışında konuşan Başbakan Erdoğan, Adana’daki TIR’lar için emri kendisinin vermediğini söyledi. Erdoğan, “Ben emredersem ne olacak? MİT’in TIR’ını sen durduramazsın. O TIR’lar Türkmenlere yardım götürüyordu” dedi.
Erdoğan, konuşmasında özetle şu ifadeleri kullandı:
"Yüksek Hızlı Tren hattı Ankara ile Eskişehir arasında 5 yıldır sorunsuz çalışıyor. Konya’yı Eskişehir’e bağladık, o da sorunsuz çalışıyor. Sabotajlara rağmen Ankara-İstanbul hattını tamamladık. Ankara ile İstanbul arası artık 3.5 saat. Çalışmalar tamamlanınca 3 saat olacak.
Nice şehrimizi hızlı trenle buluşturacağız. Eskişehir’deki fabrikada hızlı trenlerimizi inşa edeceğiz. Milli yüksek hızlı trenlerimiz, 2017’de Eskişehir’de üretilecek. Çeteler vesayet hattı devam etse hızlı tren olabilir miydi? Hızlı trenler 12 yıl önce hayalden öteye geçemezdi. Biz hayallerini gerçeğe dönüştüren bir ülkeyiz. Artık örnek olan bir Türkiye var. Gelişmiş ülkelerde ne varsa bizde de olacak, hatta daha da fazlası olacak.
10 Ağustos’ta bir tercih yapacaksınız; ya eski Türkiye ya yeni Türkiye. Adayların partilerin hızlı tren hayalleri var mı? Bunların Marmaray gibi bir derdi var mı? Olamaz. Bizim ulaştığımız yerlere bunların hayalleri bile ulaşamaz.
Yüksek hızlı tren hatlarına sabotaj düzenlediler. Bu zihniyet, Türkiye’yi kara trene mahkum etmek isteyen zihniyet.
Kutuplaştırmakla, tehditle bu iş olmaz. Tam bağımsız adaya destek olacağınıza inanıyorum.
İsrail'in Gazze'ye başlattığı barbarca katliam tüm hızıyla devam ediyor. Birleşmiş Milletler katliama karşı sessiz, hatta İsrail'in şımarıklığına destek veriyor. İnsani yardım götürmekte bile zorlanıyoruz.
Bizi antisemist göstermek için kampanya yürütüyorlar. Antisemitizm, insanlık suçudur. İslamofobi de insanlık suçudur. İsrail’in işini kolaylaştırmak için her şeyi yapıyorlar.
Ey CHP, ey MHP, sizin Türkmen kardeşlerimizle ne işiniz var? Adana'daki o TIR’ları durduranlar Pensilvanya'nın temsilcileri O TIR'lar için benim emrim yoktu. Ben emredersem ne olacak? MİT’in TIR’ını sen durduramazsın. O TIR’lar Türkmenlere yardım götürüyordu.
Bunların derdi Türkmenler değil. Dünyanın neresinde Müslüman, Türk, mazlum, mağdur hangi dinden olursa olsun varsa biz oradayız. Bunların dertleri İsrail'e dalkavuk olmak. Eğer dertleri Türkmenler olsa bu kadar sorumsuz, pervasız, ahlaksız davranmazlardı.
Bir ay içinde nasıl da Kılıçdaroğlu’nun dümen suyuna girdi? Babasını kovan CHP’nin safına girdi. Kahire’de doğmuş, 30 yaşında bu ülkeye gelmiş. Nasıl bu ülkenin evladı? Bu toprakların evladı biziz.”