HABER

Erdoğan: Ülkemizde sözde barış diye terör estirenler var

Recep Tayyip Erdoğan, "Bugün sözde barışla ülkemizde terör estirenler var. Bu kavram asla onların değildir. Bu kavram gerçek inanların, Müslüman'ların kavramıdır" dedi.

Erdoğan: Ülkemizde sözde barış diye terör estirenler var

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Conrad Otel'de düzenlenen1'inci Asya-Pasifik Ülkeleri Müslüman Dini Liderler Zirvesi kapanış oturumunda konuştu.

DAEŞ ve El kaide gibi terör örgütleri caniler olarak tanımlayan Erdoğan, "Üzülerek belirtmek isterim ki dün El Kaide bugün DAİŞ benzeri tek sermayesi dini istismar etmek ve acımasız bir silah gibi kullanmak olan yapılar geleceğimizi tehdit etmektedir. Bunların İslam'la ilişkisi yoktur. Biz böyle bir İslam öğrenmedik'' diye konuştu. Erdoğan devlet adamlarını, bilim adamlarını ve din adamlarını gençlere karşı sorumlu olmaya ve gerekirse gövdelerini taşın altına koymaya çağırdı.

-"1 MİLYAR 7OO MİLYONLUK İSLAM ALEMİ TÖHMET VE ZAN ALTINDA BIRAKILMAK İSTENİYOR''-

Erdoğan konuşmasında şunları kaydetti:

"Maalesef Müslümanların bir araya geldiği ortak zeminlerin azaldığına şahit oluyoruz. İletişim araçlar gelişirken, sınırların önemi kaybolurken ne yazık ki Müslüman toplumunun arasına yeni duvarlar, yeni sınırlar örülüyor. Mevzuhu terör örgütleri kime ve neye hizmet ettiği meçhul caniler yüzünden 1 Milyar 7oo milyonluk İslam Alemi töhmet ve zan altında bırakılmak isteniyor. Müslümanlara karşı bir karalama kampanyasının küresel ölçekte yürütüldüğünü hepimiz biliyoruz. Özellikle 11 Eylül saldırıları sonrası körüklenen bu menfur algının her geçen gün zemin kazandığını da görüyoruz. Düşman dahi birbirine yapmayacağı şeyleri birbirine reva görüyorsa burada yanlış giden bir şeyler var demektir. İslam dünyasını kan gölüne çeviren suretlerin arkasında hangi dinamiklerin hangi ihmallerin, hangi kirli hesapların olduğunu görmemiz gerekiyor. Bizi birbirimize kırdırmak isteyenlere karşı kardeşlerim birlik olmalıyız. Aynı dinin mensubu bu olan kardeşlerin sapkın ideolojiler uğruna birbirine silah doğrultmasına daha fazla tahammül edemeyiz. Ümmet kavramı kardeşlik hukukun belirleyicisidir. Resul-i Ekrem komşuyu komşuya neredeyse birbirlerinin mirasçısı olarak yakınlaştırırken müminleri bir duvarın birbirine geçmiş tuğlaları gibi görmüştür. Ümmet olmak, Senegalli Ahmet ile Malezyalı Abdullah'ı, Filistinli Sümeyye ile , Pakistanlı Hatice'yi, Haitili Muhammet ile Afganistanlı Eşref'i, Arakanlı Aziz'i aynı milletin birer ferdi olarak görmektir. Biz buyuz.''

-"DAİŞ VE EL KAİDE GİBİ ÖRGÜTLERİN HEDEFİNDE SADECE MÜSLÜMANLAR VARDIR''-

"Ülkeleri ayrı olsa da 1milyar 700 milyon Müslüman kardeştir. Bizim medeniyetimizde insan insanın kurdu değil mümin müminin güven yurdudur. Bir Türk atasözü bin dost az bir düşman çoktur der. Ümmet ailesinin her bir ferdi bir olma beraber olmak durumundadır. Bugün sadece müslümanlar değil islamin sahit yorumları hedef alınmaktadır. Bugün Müslümanların fay hatlarıyla oynanmaktadır. Müslümanlar bugün bir varlık yokluk mğcadelesi vermektedir. Üzülerek belirtmek isterim ki dün El Kaide bugün DAİŞ benzeri tek sermayesi dini istismar etmek ve acımasız bir silah gibi kullanmak olan yapılar geleceğimizi tehdit etmektedir. Bunların İslam'la ilişkisi yoktur. Biz böyle bir İslam öğrenmedik. Bu anlayış ilim ve irfan anlayışımızı yok etmektedir.

Dikkat ederseniz en cari suçları işleyen bu örgütlerin hedefinde sadece Müslümanlar vardır. Bu tarz yapıların Müslümanların duyarlılıklarını rehin almasına karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz. Bu mücadelede bizim en büyük silahımız kadim medeni mirasımızdır. İşte bu zirve gibi zeminlerde bir araya gelen dini kanat önderlerimiz gerekirse gövdelerini taşın altına koyarak bu sorunu sahiplenmek mecburiyetindedir. Aksi takdirde büyük bir vebalin altına girmiş olcağız.''

-"FAKİR FUKARAYA 4.5 MİLYAR DOLAR AKTARDIK''-

"Biz burada toplantı halindeyken Aynı anda Suriye'de ırakta Afganistan'da bir kardeş diğer kardeşine kast ediyor. Belki şuanda umut yolculuğunda bir mülteci çocuk annesinin kucağında son nefesini veriyor. Artık uluslararası sistem bizim sorunlarımıza çözüm üretemiyor. Bizim fakir fukarayı aktardığımız nakit 4.5 milyar dolardır. Amerika İngiltere ve biz, bir gücü oluşturuyoruz Ve biz bu anlayışımızda hiç geri durmadık. İşte Suriye'de olduğu gibi, 8 milyar dolar biz harcadık. 2.5 milyon insanı şuanda ülkemizde misafir ediyoruz. Ama bakıyorsunuz diğer taraftan birileri 30 bin insanı misafir edebiliriz diyor ve Nobel ödülüne layık görülüyorlar o nobel sizin olsun. Biz bu ödülleri istemiyoruz biz sadece Allah'ın rızası için yapıyoruz."

-"DÜNYANIN KADERİ 5 KİŞİNİN DUDAKLARI ARASINA BIRAKILMIŞTIR''-

"Dünyanın kaderi ne yazık ki BM Güvenlik Konseyi üyesi 5 daimi üyenin dudakları arasında bırakılmıştır. Onlar hayır derse hayır evet derse evet böyle bir şey olabilir mi? Ama biz ne diyoruz dünya 5'ten büyüktür. Onlar bizi bu yüzden sevmiyorlar. Bunların değişmesi gerekir biz bunun mücadelesini veriyoruz. 5 insna suriye ve libyadaki insanların geleceğini rehin almaktadır. Bizler Müslüman'ız çarpıklıkları gözler önüne sermek durumundayız. İşte bu anlayışla Türkiye olarak dünya 5'ten büyüktür diyoruz."

-"BİLİM İNSANLARI İLE DİN ADAMLARININ DA SORUMLULUĞUNU ÇOK BÜYÜK"-

"Bizim ruhumuzun rengi merhamettir. Türkiye olarak yakın coğrafyamızda yaptığımız çağrılar hak ve merhamet çağrısıdır. Kim bu ocakların yakıldığı meseleye kayıtsız kalırsa kadim kardeşlik hukukuna ihanet etmiş demektir. Ne Irak'ta ne Suriye' de ne de Filistin'de hiç bir dine hiç bir meshebe karşı ön yargılı ve mesafeli değiliz. Bugün misafir ettiğimiz 2.5 milyon Suriyeli ve Irak'lının arasında her mezhepten insan var hiç birine farklı gözle bakmıyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığımız AFAD'ımız ve sivil toplum kuruluşlarımız dünyanın neresinde olursa olsun müslüman kardeşlerimizin yanındanır. Bundan sonra da tüm mazlumlara yardım etmeye devam edeceğiz. Yaşadığımız tüm hadiseleri doğru kavramamız kadar doğru olanı hayata geçirmemiz de önemlidir. Bu tablo karşısında yeni bir yaklaşım geliştirmek gerekiyor. Devlet adamları ile birlikte bilim insanları ile din adamlarının da sorumluluğunun çok büyük olduğun belirtmek isterim. Bakınız bir hakikat tüm çıplaklılığı ile karşımızda duruyor. Bugün tüm dinler arasında 23 yaş ortalaması ile en genç toplumu Müslümanlar oluşturuyor. Müslüman nesillere rehberlik edecek en başta sizlersiniz. Radikal akımlara kapılan gençlerimizi kör ideolojilerin elinden alarak, ilmin ve hikmetin aydınlığına yükseltecek olan yine sizlersiniz."(ANKA)

En Çok Aranan Haberler