HABER

Erdoğan ve Kılıçdaroğlu Mustafa Koç'un cenaze töreninde selamlaşmadı

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

Son günlerde birbirlerini sert sözlerle eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Mustafa Koç'un cenaze töreninde selamlaşmadı

Geçirdiği kalp krizi nedeniyle 56 yaşında hayata veda eden Mustafa Koç için Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tatbikat Camii’nde cenaze namazı kılındı.

Koç Ailesi camide cenaze namazına gelen binlerce kişinin taziyesini kabul etti.

Devletin zirvesi de Mustafa Koç’a son görevini yapmak üzere camiye geldi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bakanlar ve milletvekilleri camide hazır bulundu.

Son günlerde birbirlerini sert şekilde eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan ile CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun birbirleriyle el sıkışmaması ve selamlaşmaması gözlerden kaçmadı.

Başbakan Davutoğlu’nun da Kılıçdaroğlu ise selamlaşmaması dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz günlerde Kılıçdaroğlu’nu eleştirmiş ve “Bu zatın asıl karın ağrısını ortaya dökerim ama inanın ben bu konuları konuşmaktan hicap duyuyorum" ifadelerini kullanmıştı.

Kılıçdaroğlu da bu sözlere, “Benim karnım ağrımıyor ama senin karnının ağrımasını da istemem. Salı gününe kadar açıkla, karın ağrısını gider, ben sana salı günü hepsinin cevabını vereceğim. Tek tek belgeleri ile cevap vereceğim. Konuşurken öyle karından atma yok” şeklinde karşılık vermişti.

ERDOĞAN, KILIÇDAROĞLU'NU BÖYLE ELEŞTİRMİŞTİ

Ana muhalefet partisinin genel başkanı yine çirkin yüzünü göstermiş. Bu zat bir süredir şahsımla ailemle ilgili ağzına da kişikiğine yakışmayan şekilde namus ve şeref edebiyatı tutturmuş gidiyor. Kendisine bunun cevabını hiçbir şekilde karşılık veremeyeceği şekilde ifade ettim. Ama karşımdaki kişinin cevap vermediğimde kendisinin haklı olduğunu düşünecek ve hatta buna inanacak kadar cahil ve ahlaksız olduğunu bildiğim için mecburen temas etmek zorundayım. Çünkü bu bir değil, iki değil, üç değil, beş değil, on değil... Sabır, sabır, sabır... Anamuhalefet partisinin Genel Başkanı hem parti kongresinde hem de grup toplantısında yine çirkin yüzünü göstermiş. Bu zat bir süredir şahsımla ilgili, ailemle ilgili ağzına da kişiliğine de kesinlikle yakışmayan bir şekilde bir namus ve şeref edebiyatı tutturmuş gidiyor. Bundan kazandığım tazminatlar artarak devam ediyor, o ayrı mesele. Aslında kendisine bunun cevabını hiçbir şekilde karşılık veremeyeceği ve veremediği şekilde müteaddit defalar ifade ettim ama bazı insanlar vardır ya hani yüzüne tükürsen, 'yağmur yağıyor herhalde' der. Bu da işte böyle pişkin bir tip. Cehaletin ve çirkefliğin bir araya toplandığı kişiye hiçbir sözün kafi gelmediğini görüyoruz. Hakimleri de hedef almış.

''SERSERİ MAYIN GİBİ''

Serseri mayın gibi ne zaman kime bulaşacağı belli olmuyor. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin adresini bilmeyen birisiyle kaybedecek zamanım yok demiştim. Siyaset bilmediğin belli ama hesap da bilmiyor.

Aslında bu zatın (CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu) asıl karın ağrısını da ortaya dökerim ama inanın bana ben bu konuları konuşmaktan hicap duyuyorum. Türkiye'nin bunca meselesi varken, çözüm bekleyen bunca sorunu, birlik ve beraberlik içinde üzerine gidilmesi gereken bunca sıkıntısı varken, bu namus ve şeref fukaraları için vakit harcamak bana zul geliyor. Teröristleri savunanlardan birisi de bu değil mi Onların arkasında duran bu değil mi Hangi namustan, hangi şereften bahsediyorsun sen.

''AKIL SAĞLIĞININ YERİNDE OLUP OLMADIĞINI DA BİLMİYORUZ''

Ne diyor Ziya Paşa 'Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz / Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.' Şimdi bunun herhangi bir eseri olmadığı için akıl derecesini ölçemiyoruz. Hatta akıl sağlının yerinde olup olmadığını da bilmiyoruz.

''BUNUN SIKLETİ DE ÖLÇÜLEMİYOR''

Hani insan mücadele ederken kendi şirketine göre biri çıksın o sıklete göre mücadele etsin der ya bunun sıkleti de ölçülemiyor.

(İHA)

En Çok Aranan Haberler