Antalya'da, Kemal Kılıçdaroğlu'nu iddiaları nedeniyle eleştiren ve yalancılıkla suçlayan Başbakan Erdoğan, kentin belediye başkanına da yerel seçimler öncesi verdiği ve 'tutulmayan' vaatler nedeniyle yüklendi.
Başbakan Erdoğan'ın Antalya mitinginin ana konularından biri yine CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu'ydu.
CHP liderine "Peki şu ana kadar söyleyip de çark etmediği bir tek ifadesini duydunuz mu?" diye yüklenen Erdoğan, arada benzerlik kurarak isim vermeden Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın'ı da eleştirdi.
'Yalan dosyasını açacağım' diyen Erdoğan, Akaydın'ın 29 Mart seçimleri öncesi vaatlerini saydı ve hangilerinin gerçekleştiğini sordu.
2009'daki yerel seçimlerde CHP tarafından Antalyalılara bazı vaatlerin verildiğini anlatan Erdoğan, elindeki CHP'nin kente yönelik vaatlerinin bulunduğu dosyayı alandakilere göstererek şunları söyledi:
— Hafif raylı sistem yapıldı. Hafif raylı sistem şu anda çalışıyor mu? Bu beyefendi, meşhur hoca niçin çalıştıyor bunu? Bagaja koysaydı bunu çalıştırmasaydı...
— Şimdi Bay Kemal ne denli yalanlar söylüyorsa hocası da o denli yalanlar söylüyordu. Çünkü her ikisi de aynı merkezden idare ediliyorlar.
— Diyor ki '7 tencere dolacak'. Hoca doldurdu mu tencereleri? Belki kendi tenceresi dolmuş olabilir o ayrı mesele.
— Suyu ucuzlatacaktı bunlar, ucuzlattı mı? Zam mı yaptılar?
— Bu CHP size ne dedi? '10 bin ev hanımı ve 5 bin genci sigortalı meslek sahibi yapacağız'. Böyle dedi mi? İçinizde bu şekilde iş sahibi olan var mı? Ev hanımları haftada 5 gün, günde 4 saat çalışacaktı, sigortaları ödenecekti. Var mı böyle bir şey? Oldu mu?
— Antalya'da elektrik faturası tarihe karışacaktı. Karıştı mı? 'Ben hocayım' diyordu, '9 yıldır bunun üzerinde çalışıyorum' diyordu. Hatta 'Elektrik satıp para kazanacağız' diyordu. Ne oldu? Çıktı ne dedi; 'Elimde sihirli değnek yok' dedi.
— Eskiden bir siyasetçi vardı hatırlayın 'Dün dündür, bugün bugündür' derdi. O zat şimdi nerede? O zat şimdi CHP'nin akıl hocası.
Antalya'dakiler çoğunlukla tarım arazisi vasfında. Meselenin çözümü daha önce CHP tarafından engellendi. Ancak biz büyük oranda kadastro çalışmalarını bitirdik, konuyu çözüm aşamasına getirdik. Söylenen şeyler yalan. Araziyi kim kullanıyorsa arazi ona verilecek.
**2B arazileri**
— Bunlar yalanda genel başkanı ile herhalde yarışıyorlar. Ben belgelerle konuşuyorum, işte bunların hepsi yerel seçimde kullandığı afişler, onlarla konuşuyorum.
— 'Aksu, Kepez, Döşemealtı Antalya'nın cazibe merkezleri olacak' şeklindeki afişin de CHP tarafından 2009'daki seçimlerde kullanıldığını hatırlatan Başbakan Erdoğan, Kepez'in AK Partili Belediye Başkanı Hakan Tütüncü'ye ''Büyükşehir Belediye Başkanı sizin buraya hiç uğradı mı? Kepez'e en ufak bir desteği var mı?'' diye sorudu ve 'Hayır' yanıtı aldı.
— Allah aşkına bu kadar kalifikasyonu yüksek yalan olur mu? 'Her çocuk güne süt içerek başlayacak, acaba kaç ailenin evine süt geliyor. Sordum Milli Eğitim Müdürüme, dedim 'Kaç kişiye geliyor?' Dedi ki; '500-600 çocuğun evine süt gönderiyorlar, 4 tane de anaokuluna meyve suyu ile poğaça veriyorlar'. Yaptıkları bu ama pankart bu; 'Her çocuk güne süt içerek başlayacak'. Antalya'da 500 çocuk mu var hoca?
— Şehirlerde ana arterlerin büyükşehir belediyelerince yapıldığını anlatan Başbakan Erdoğan, Kepez'de ilçe belediyesinin 400 kilometre asfalt yapmasına rağmen, '175 kilometre yeni yol açtık' diyen büyükşehir belediyesinin ilçeye sadece 4 kilometre asfalt yaptığını söyledi.
**"DÜN DÜNDÜR..."**
Erdoğan, ''İşte AK Parti ile CHP'nin farkı bu. Antalya Büyükşehir Belediyesi verdiği vaatleri unuttu, 'Dün dündür, bugün bugündür' diyor. Taktik aynı, işte bu da aynı... Sayın Kılıçdaroğlu, sen Türkiye'ye aklına geleni vadetmeyi bırak da yapabiliyorsanız Antalya'da verdiğiniz sözleri tutun.
**"PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ"**
Bir haftadır yönelttiği sorulara cevap verilmediğini de vurgulayan Başbakan Erdoğan, ''Pişkinliğe vurup geçiştiriyorlar ama biz peşini bırakmayacağız. Antalya'daki 'Kasırga' operasyonunu, Antalya'daki rüşvet iddialarını, tutuklu CHP belediye başkanlarını sormayacağım. Çünkü cevap vermeyeceğini, veremeyeceğini biliyorum'' dedi.
**KEMAL KILIÇDAROĞLU'NA**
Bakın, burada son bir yalanını daha ifşa ediyorum. Türkiye bu efendinin nasıl bir yalancı olduğunu, bir kez de Antalya'dan duysun.
11 Mayısta Yalova'ya gidiyor diyor ki, 'Denizli'de bir bebek sokağa bırakıldı, polisler bebeğe sahip çıktı. Bebeğin adını Yunus koydular.' Kim? Bay Kemal...
Bir masum bebek üzerinden, utanmadan, sıkılmadan siyaset üretmeye çalışıyor, hem de yalan söyleyerek. Arkadaşlarıma dedim ki 'Denizli Valisi'ne sorun'. Denizli Valisi'ne soruldu, o da açıklama yaptı. Dünkü gazetelerde var. Şimdi Kılıçdaroğlu'nun yalanlarını tek tek düzeltiyorum. Bebek anne tarafından terkedilmedi, aile tarafından Çocuk Esirgeme Kurumuna verildi. Bebek, aile yoksul olduğu için değil, engelli olduğu için Çocuk Esirgeme Kurumuna verildi. Bebeğin ismi Yunus değil, Yağmur.