HABER

ErdoğanÇipras ortak basın toplantısı

- Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2) - "Lozan'ı hemen Ege'ye hasredip işi bitirmeyelim. Bunun dışında çok daha farklı konular da söz konusu. O da nedir? Toprak bütünlüğü. Bizim toprak bütünlüğü ile ilgili bir sıkıntımız yok. Böyle bir şeyi hiçbir yerde ne ben ne arkadaşlarım gündeme getirmiş değiliz" - "(Kıbrıs konusu) Biz istiyoruz ki adil ve kalıcı bir çözüme bu işi kavuşturalım ama Güney Kıbrıs'ın böyle bir derdi, böyle bir sorunu yok. Çünkü, her şey ortada, haklı olduğumuzu görüyorlar. Bunu gördükle

ATİNA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Lozan'ı hemen Ege'ye hasredip işi bitirmeyelim. Bunun dışında çok daha farklı konular da söz konusu. O da nedir? Toprak bütünlüğü. Bizim toprak bütünlüğü ile ilgili bir sıkıntımız yok. Böyle bir şeyi hiçbir yerde ne ben ne arkadaşlarım gündeme getirmiş değiliz." dedi.

Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras ile Başbakanlık binasında ortak basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda, Lozan Antlaşması'na değinen Erdoğan, "Lozan'ı sadece Ege'ye hasredip işi bitirmeyelim. Bunun dışında çok daha farklı konular da söz konusu. Oda nedir? Toprak bütünlüğü. Bizim toprak bütünlüğüyle ilgili bir sıkıntımız, sorunumuz yok böyle bir şeyi hiçbir yerde ne ben ne arkadaşlarım gündeme getirmiş değiliz. İnanç hürriyeti deniliyor. Mesela burada Fethiye Camisi meselemiz var, Atina'da bir cami sorunu var. Ama benim ülkemde Türkiye'de, biz bugüne kadar Hristiyanların kiliseleriyle ilgili bir sorun yaşamadık." ifadesini kullandı.

Trabzon'da bulunan Sümela Manastırı'nda restorasyon çalışmalarının sürdüğünü vurgulayan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Sümela'yı biz yapıyoruz. Yapılan yerin şartları oldukça zor bir yer, dağ yamacında adeta. Sümela Manastırı'nı koşullar zor da olsa bitireceğiz ve tüm Hristiyan dünyasının hizmetine sunacağız. Orada, 'niye burada ibadet yapıyorsunuz?' diye soran yok. Hristiyan da gelecek Türk de gelecek, hepsi oraları dolaşacak. Bunun dışında 7 Ocak'ta İstanbul Balat'ta Patrikhane'ye kısa bir mesafede Demir Kilise namıyla maruf bir kilisesi var, bitiyor. Biz inanç hürriyetinden korkmuyoruz. İnancına güvenen inanç hürriyetinden korkmaz. Bizim böyle bir derdimiz, sıkıntımız yok. Batı Trakya'da da bu sorunu artık bir an önce aşalım. Bunlar artık bizim masamızın üzerinden durmasın, masanın üzerinden kaldıralım."

- "Masadan kim çekildi? Güney Kıbrıs çekildi"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs meselesinde aktif rol oynamış bir siyasetçi olduğunu anımsatarak, şunları söyledi:

"Bu işin en zirve yaptığı nokta, Bürgenstock'taki görüşmelerdir. Davos'taki bir görüşmede, Kofi Annan, benden rica etmiştir. 'Bu konuda ne düşünüyorsunuz' dedi. Bunun üzerine 'Ben size soruyorum' dedim. Sonra, ben 'Gel şu işi beraber ele alalım' deyince, 'Ben üç kere teşebbüs ettim başarılı olamadım, bir daha girmek istemiyorum' dedi. Ben 'Gel dördüncüsüne berabergirelim' dedim. Bunun üzerine 'tamam' dedi ve beni bir hafta 10 gün sonra aradı, 'ben görüşmeleri yaptım, başlayabiliriz' dedi. Başladık. Çok enteresandır. Tabii Yunanistan garantör ülke, Türkiye'de garantör ülke, İngiltere'de garantör ülke. Çalışmalarımıza başladık. Dışişleri bakanlarımız çalışmalarını yürüttükten sonra final çalışmasını da İsviçre Bürgenstock'ta yaptık. Kofi Annan, başbakanlar orada bir araya geldik. O zaman Karamanlis Yunanistan Başbakanı idi. Görüşmeler, çalışmalar bittikten sonra, son ana geldiğimizde Güney Kıbrıs tarafı masadan çekilmek istedi. Kofi Annan dedi ki 'ben söz verdim burada bu işi bitireceğiz' dedi. İmzalar atıldı, ayrıldık, iş referandum safhasına geldi."

Sonraki süreçte Kıbrıs'ta yapılan referandumda Kuzey Kıbrıs halkının yüzde 65 "evet", adanın güneyindekilerin ise büyük oranda "hayır" dediğini kaydeden Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Oradan Avrupa Birliği'ne Güney Kıbrıs girdi. Yoksa o ana kadar Güney Kıbrıs'ın böyle bir şansı mümkün değildi. Bize de orada söz verdiler. Dediler ki 'bu iş bu şekilde yürürse biz bunu bitiririz.' O süreci de ben yaşadım. Bakın şimdi yine en son İsviçre'nin Cenevre kentinde dışişleri bakanları garantörler oturdular, konuştular sonunda masadan kim çekildi? Güney Kıbrıs çekildi. Biz istiyoruz ki adil ve kalıcı bir çözüme bu işi kavuşturalım ama Güney Kıbrıs'ın böyle bir derdi, böyle bir sorunu yok. Çünkü her şey ortada, haklı olduğumuzu görüyorlar. Bunu gördükleri için de en kısa yoldan kaçamak bazı yollara başvurup 'yine olmadı' diyorlar."

- "Bardağın boş tarafıyla uğraşmayalım, dolu tarafıyla uğraşalım"

Erdoğan, Türkiye'nin Ege'deki meseleler konusunda da görüşmelerden yana olduğunu belirterek, "Genelkurmay Başkanım burada, biz her zaman bu görüşmeleri yapabiliriz, yürütürüz. Bütün mesele adil olalım. Adil olmak suretiyle de işin üzerine gidelim, bir de çözüme odaklanalım. Bardağın boş tarafıyla uğraşmayalım, dolu tarafıyla uğraşalım, netice isteyelim. Eğer dolu tarafıyla uğraşmazsa zaman kaybından başka hiçbir iş olmaz. Bizim artık zaman kaybına tahammülümüz yok. Artık bu işi başarmamız lazım. Yeni bir dönem diyorsak, bu yeni dönemi de bizim bu şekilde özellikle de Adanın gerçekleriyle ilgili olarak adımları atmamız lazım." dedi.

Türkiye'nin 3 milyonu aşkın mülteciye ev sahipliği yaptığını vurgulayan Erdoğan, "Biz bu 3 milyonu aşkın mülteciyi ülkemizde barındırıyoruz. Şu ana kadar bizi yaptığımız 30 milyar dolar harcama var. Avrupa Birliği'nin şu ana kadar verdiği 850 milyon avro o da milli bütçemize değil, Türk Kızılayı'na. Verdikleri söz bize 2015-2016 yılı içerisinde 6 milyar avro destek vereceklerdi, bu gelmedi. Sözü veren Avrupa Birliği, yerine getirmeyen Avrupa Birliği. Bunları da görüyoruz." ifadelerini kullandı.

- "Karar, uluslararası hukukun ayaklar altına alınmasıdır"

ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıması kararına da değinen Erdoğan, şu görüşlerini aktardı:

"Bu karar, bölgemizin ve dünyanın barışı adına son derece talihsiz bir açıklamadır. Kudüs semavi üç dinin kutsal bir mekanıdır. Müslümanlar'ın, Hristiyanlar'ın ve Yahudiler'in. Yapılan açıklamalar, her şeyden önce uluslararası hukukun açıkça ayaklar altına alınmasıdır. 1980'de Birleşmiş Milletler'in bu konuda kararı var. Sadece Amerika ve İsrail'den başka o kararı reddeden yok, tüm dünya o kararı sahiplendi. Şimdi farklı bir yöntemle 'ben yaptım oldu' demek suretiyle bir açıklama yaptılar ve bu talihsiz adımla bölgeyi ciddi manada sıkıntıya sokacaklarına inanıyorum."

İslam İşbirliği Teşkilatı'nın zirve dönem başkanı olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 13 Aralık'ta İstanbul'da tüm üye ülkelerle bir zirve yapacaklarını bildirdi.

Erdoğan, "Aynı zamanda Arap Ligi'nin bütün mensupları da orada, beraber olacağız ve oradan bir sonuç bildirgesi çıkacaktır." dedi.

Kabul için Çipras'a teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Misafirperverlikleri için tüm Yunan makamlarına şükranlarımı özellikle bildiriyorum.Aramızdaki bu dayanışmanın, bu birlikteliğin siyasi, askeri, ekonomi, ticari, turizm ve kültürel bu alanlarda başarılarla devam etmesini özellikle arzu ediyorum." diye konuştu.

(Sürecek)

(AA)

En Çok Aranan Haberler