Ukrayna gezisinin dönüşünde gazetecilerin sorularını yanıtayan Başbakan Erdoğan, içki tartışması, liberallerle AK Parti arasında çatlak oluştuğu iddiaları ve yeni Anayasa konusunda çarpıcı açıklamalar yaptı.
İçki ve heykel tartışmaları nedeniyle AK Parti ve liberaller arasında bir çatlama olduğu yönündeki yorumların hatırlatılması üzerin Erdoğan, "Öyle bir çatırtı duymuyorum. Öyle bir ittifak da yok. Doğal olarak oluşmuşsa o ayrı bir konu" cevabını verdi.
**AHMET ALTAN'A ELEŞTİRİ**
İsim vermeden Taraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan'ın kendisine yönelik yazısını eleştiren Erdoğan ünlü yazarın yazılarına çok bozulduğunu şu sözlerle dile getirdi:
"Başbakan'a bu kadar başbakana hakaret edebilenler olabilir mi? Bu tür entelektüel olabilir mi? Entelektüelliğin kitabında bu var mı? Biz işimize bakarız yolumuza devam ederiz. Haziran'da görürsün diyor. Haziran'da AK Parti tek başına iktidarda olursa ne göreceksin? Acaba ne yapacaksın? Neyin tehdidini yapıyorsun?"
Entelektüellerin halkın dilini bilmediğini belirten Erdoğan, "Gelin takılın bize, dalın halkın arasına orada milletin dili var. Sandığı entelektüelin dili belirlemiyor. Milletin dili belirliyor. Türk medyasının çıkmazı, entelektüelin dili ile milletin dili uyumlu değil. Bunun uyumlu hale gelmesi çok önemli.."
**BEN DE İNSANIM**
Son dönemlerde milliyetçi bir çizgi izlediğine ilişkin değerlendirmelerin hatırlatılması üzerine Erdoğan şu karşılığı verdi:
"Demokrasinin içinde milliyetçilik yok mu? Belediye başkanlığı dönemini örnek verdim. Başkanlığım döneminde kamu kuruluşlarına alkol koymadım. Biz kalktık da bu dönemde içkiyi mi yasakladık?"
İçki tartışmaları sırasında, bir tepki olarak dile getirdiği, "Aksırıncaya, tıksırıncaya kadar içiyorlar" şeklindeki sözleri içinse Erdoğan şunları söyledi:
"Dinim emrettiği için bu konulara girmiş değiliz, 58. ve 59. madde açık. Bize hemen damgayı vuruyorlar. Peki din güzel bir şey emrediyorsa, onu yapmak da mı suç? Trafik kazalarının sebepleri, cezaevine girilmesi, suç işleme olaylarında alkolün etkisi ortada. Aksırıncaya, tıksırıncaya kadar demişim. Ben de insanım. Benim de gerilimli dönemlerim, stresli ve sinirli anlarım oluyor. O da benim o andaki gerilimim ya da doğamda olan bir şey olarak alınsın. Belki onun da alıcısı vardır. Her şeyden önce insanız. Benim de hatam olur. Hatasız kul değiliz ya..."
**AK Parti yüzde 45-50 bandında görünüyor**
Erdoğan, gazetecilere 12 Haziran seçimlerine ilişkin değerlendirmeler de yaptı. CHP'nin oylarının abartıldığını anlatan Erdoğan, "Öyle abartıldığı gibi yüzde 30 filan değil. Bugüne kadar hiç gelmedi. Farklı gazetelerin yaptırdıkları da bir ikisi dışında genellikle yüzde 20-25 bandında. MHP'nin durumu da ortada. O da şu anda bıçak sırtı gibi duruyor" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, "Anketlerde AK parti yüzde 45-50 bandında gözüküyor" şeklindeki bir değerlendirmeye ise "Öyle gibi" karşılığını verdi.
**GALATASARAY'A 'ONE MINUTE' YOK**
TT Arena'nın açılışındaki protestoların organize olduğunu yineleyen Erdoğan, "Davos gibi 'daha da gelmem' düşüncesinde misiniz?" sorusuna ise "Hayır. Uzatmanın da anlamı yok" karşılığını verdi. Galatasaray camiasına tepki göstermesinin söz konusu olmadığını belirten Erdoğan şöyle konuştu:
"Protestoyu siz de gördünüz. Organize olunmuş bir iş. Bizim oraya harcadığımız para ortada, bazıları diyor ki Ali Sami Yen'den parasını alacaklar. Orası da devletin. Orası Gençlik Spor Genel Müdürlüğü'ne ait, devlete ait."
Erdoğan, "Muhteşem Yüzyıl" dizisine ilişkin de şu değerlendirmeyi yaptı: "Diziyi izlemiş değilim. Sadece bir kısmını izleme fırsatı buldum. Çok açık, net şunu söyleyebilirim: Burada ecdadımıza, Osmanlı'ya ciddi bir saygısızlık yapılmaktadır. Sarayı çok farlı bir şekilde gösterme gayretleri vardır. Kabul etmemiz mümkün değil. Bunların hiç birinin delili belgesi filan olduğunu da ispat edemezler. Geçmişe saygısızlık, geçmişimizi ülkedeki genç kuşaklara olumsuz gösterme gayreti olarak görüyorum ve bunu doğru bulmuyorum. Tasvip etmiyorum."
**YARGITAY'IN GÖRÜŞÜNE NASIL İTİBAR EDELİM**
Hükümetin yüksek yargıya ilişkin düzenlemelerine yönelik eleştirilerin bulunduğunun hatırlatılması üzerine Erdoğan, "Bir milyon 800 bin dosyayı bekleten Yargıtay'ın görüşlerine itibar edemeyiz. 15 bin dosya yılda zaman aşımına uğruyor. O ülkede yargı iflas etmiş demektir. Öyle bir yargı olabilir mi? Bunların içinde sanal olarak zaman aşımına uğratılanlar var" şeklinde tepki gösterdi.
Yargıtay'ın kendisiyle ilgili dosyada jet hızıyla hareket ettiğini hatırlatan Erdoğan şunları söyledi:
"Erdoğan'ı bir günde, Sayın Erbakan'ı 5 günde karara bağlayacaksın. Savcı Cihaner'i anında karara bağlayacaksın, burada da on sene bekleteceksiniz. Nasıl olacak bu iş. Onun için iş başa düştü. Anayasa ile ilgili gerekli adımlar da atıldığına göre Yargıtay ve Danıştay'la ilgili hayırlısıyla Meclis'e gönderdik orada da daireleri çoğaltmak suretiyle dosyaları indirmek, bir taraftan istinaf mahkemeleri süratle kurmak istiyoruz. Yarım saatte okunan dosya değil. Dosyaları böyle hakikaten gıdım gıdım inceleyecek bir anlayış istiyoruz."
**İMRALI BİZİ BAĞLAMAZ**
Başbakan Erdoğan, Öcalan'ın kendi durumunun iyileştirilmesi konusunda bir gelişme olmazsa tek yanlı olarak ilan ettiği ateşkesi Mart ayında sona erdireceğine ilişkin sözlerinin hatırlatılması üzerine şunları söyledi:
"İmralı'dakinin tehditleri bizi bağlamaz, güvenlik görevlilerimizle değerlendirmeler yapıyor, işimize bakıyoruz. Biz her an terör olacakmış gibi tüm tedbirleri almış durumdayız. Yarın kış bittiğinde de aynı tedbirleri alacağız. Biran evvel terör belasından kurtulmanın yollarını arıyoruz. O bölgedeki halkımın sürece dönük tavırlarını gördükçe umudum artıyor. Dış bağlantı noktasında diplomatik girişimlerimiz devam ediyor. Atılan adımlar var. Bölge rahatlayacaktır."