HABER

Erdoğan'dan Altan'a cevap

Başbakan Erdoğan'dan "AKP'ye oy vermeyeceğim" diyen Taraf gazetesi yazarı Ahmet Altan'a cevap verdi.

Erdoğan, Beyaz TV'de katıldığı canlı yayında, gerek The Economist'in gerekse New York Times'ın yazılarının kendi içlerinde çeliştiğini söyledi.

Söz konusu yazıları kaleme alanların Türkiye'nin yeniden tarihteki güçlü yerini almasını hazmedemediklerini ifade eden Erdoğan, "Noluyor Türkiye'ye? Çünkü bizim yanımızda çok övdükleri Yunanistan şu anda çöküyor. Şimdi düşünün Sayın Kılıçdaroğlu, bizim gazetecilerden biriyle konuşuyor ve "Dayan Yunanistan Kılıçdaroğlu geliyor"... Onlar da dalga geçen bir manşet atıyorlar. Yani şimdi böyle bir durum var. Türkiye, Yunanistan'ın o görünen tablosunun aslında reel ekonomi olarak baktığımızda kişi başına milli gelir olarak baktığımızda rakam ne kadar küçük gözükse de aslında Türkiye'de benim işçim, memurum, çiftçim onlardan çok daha iyi bir konuma gelmiş vaziyette. Bir özgüven var. Artık, ülkesine, devletine bir güven başladı. Böyle bir durum var" dedi.

Başbakan Erdoğan, yazar Ahmet Altan'ın bir yazısında AK Parti'de tek adam rolünden bahsettiği şeklinde bir soru üzerine, şunları söyledi: "Sayın Altan'ın özellikle bizde tek adamcılık anlayışını ifade edişi, benim adeta eleştiri değil, hakaret telakki edeceğim bir yaklaşımdır. Çünkü bizim partimizin içindeki çalışma esaslarını zerre kadar bilmiyor. Aday tespitinden tutun, bu kararları vereceğimiz ana kadar...

Biz, benim de başında olduğum son üst kurula gelene kadar hangi adaylar gelmiş, kimler elenmiş, bunların hiç birini bilmem. En üst kurula gelen adayların üzerinde biz arkadaşlarımla müzakereyi yaptık. Bu kadar bizde olay şeffaf yürümüştür. Bunun dışında bir diğer yanı da işin, özellikle bizden önceki dönemlere biraz gidelim zaman tünelinde... Allahaşkına bir yerlerin talimatıyla bu ülkede yazılar yazıldı" dedi.

Gazeteci Mehmet Ali Birand'ın yazılarını nasıl karşıladığı yönündeki soruyu ise Başbakan Erdoğan, şöyle yanıtladı: "Geçen akşam ben kendisiyle bir program yaptım. Mehmet Ali Bey bana gazetesindeki bir arkadaşla grubundaki bir arkadaşıyla alakalı dedi ki, "Ben de seninle beraber 12 Eylül'de aynı şeyleri yapmadım mı? Yaptım. Ama şimdi yanlış yaptığımızı anladım. Ve şimdi de doğruları yazacağım ve yazıyorum da" diyor.

Bu tabi takdire şayandır. Geçmişteki yanlışı görüp, hakikati söylemek çok önemli. Şimdi Türkiye'de biz şu yargı reformu vesaire tüm bunları bu 26 maddelik paket içerisinde gerçekleştirdiğimizde Sayın Evren'in, Sayın Şahinkaya'nın bunların yargılanmayacağıyla ilgili neler yazdılar. Yani 20 küsur köşe yazarı biliyorum ben, bize hakaretler ettiler. E noldu? Şimdi yargılanıyor. Peki şimdi onlar ne yapacaklar?"

En Çok Aranan Haberler