Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bağ-Kur'luların da Emekli Sandığı'na mensup kamu çalışanları gibi 'sevk almadan' direkt hastanelere gidip sağlık hizmetlerinden yararlanabileceğinin müjdesini verdi. Yıllar önce geçirdiği bir trafik kazasını anlatan Erdoğan, "Biz kan revan içindeyiz, görevliler 'SSK'ya mı, Emekli Sandığı'na mı tabii?' diye soruyor. O hastanede SSK'lılara bakılmadığı için bizi kan revan içinde başka bir SSK hastanesine gönderdiler. Tüm bunları yaşamış bir başbakan olarak şunu söyleyeyim; Sağlıkta Dönüşüm Programı 'damdan düşenler' tarafından gerçekleştirildi" dedi.
Erdoğan, Türkiye'de yıllarca hastanelerde yaşanan trajedilerin ekranlara yansıdığını hatırlatarak, sağlık hizmetlerinde artık bu kötü tablonun değiştiğini kaydetti.
Hastanelerde rehin alma olaylarının tarihe karıştığını belirten Erdoğan, Bağ-Kur'luların yıllardır beklediği müjdeyi verdi. Erdoğan, Bağ-Kur'luların da tıpkı Emekli Sandığı'na tabii kamu çalışanları gibi sevk almadan hastanelere gidip sağlık hizmetinden yararlanabileceğini bildirdi. Artık hiçbir vatandaşın hastanelerden geri çevrilmediğini ifade eden Erdoğan, Sosyal Güvenlik Reformu (SGR) ertelenmemiş olsaydı, her yeni doğanın 18 yaşına kadar sosyal güvenlik şemsiyesi altında olacağını vurguladı.
Erdoğan, SGR'den vazgeçmedikleri, bunu mutlaka yasalaştıracakları mesajını verdi.
Tüm hizmetlerinde, 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' felsefesini ön planda tuttuklarını anlatan Başbakan Erdoğan, insanı güçlü, huzurlu ve sağlıklı olmayan bir devletin güçlü olamayacağının altını çizdi.
SSK hastanelerinin devlet hastaneleriyle birleştirerek hem SSK'lıların çilesine son verdiklerini hem de hastanelerdeki kuyrukları azalttıklarını söyleyen Erdoğan, TOKİ'nin de artık hastane inşaatlarına başladığını kaydetti.
Sağlık Bakanlığı'nın 4.5 yıldır yürüttüğü Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın 'Cumhuriyet tarihinin en önemli reformlarından biri' olduğunu söyleyen Erdoğan, sağlık hizmetlerini çağa uygun hale getirmek için önemli adımlar attıklarını söyledi.
"Kimseyi hastane kapılarından döndürmeyelim, kimseyi hastane masraflarını ödeyemediği için rehin tutmayalım" diyen Başbakan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Almanya'da hastaneye gittim, kimse 'Paran var mı?' diye sormadı ama benim ülkemde bunu sordular. Yıllar önce başımızdan bir trafik kazası geçti. Biz kan revan içindeyiz, hastaneye geldik. Görevlilerin fısıltılarını duyuyorum. 'SSK'ya mı, Emekli Sandığı'na mı tabii?' diye görevliler kendi aralarında konuşuyor. 'Biz SSK'lıyız' deyince o hastanede Emekli Sandığı mensuplarına bakıldığını söylediler. Bizi kan revan içinde SSK hastanesine gönderdiler. Bunları yaşamış bir başbakanınız olarak şunu söyleyeyim;
Sağlıkta Dönüşüm Programı 'damdan düşenler' tarafından gerçekleştirildi. Yapılacak çok iş var. İnsanımız artık, 'Benim devletim var, ilacımsa ilaç, araç gereçse araç gereç devletim temin ediyor' demelidir."
Başbakan Erdoğan, devletin imkanları arttıkça ilaçtan alınan katılım paylarından da vazgeçileceğini ifade ederek, "Biz bir tek Yeşil Kart'lılardan yüzde 20 katılım payı almayalım dedik. Bir baktık ki Yeşil Kart üzerinden ilaçlar alınıyor. 2005 yılında 400 trilyon zarar ettik. Sonra Yeşil Kart'a da yüzde 20 katılım payı alınması kararını aldık. Çünkü bunda tüyü bitmemiş yetimin hakkı var" diye konuştu.