ANKARA (ANKA) - AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, grup toplantısında "kabineye dışardan bakan almasına" tepki gösteren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye sert çıktı. Erdoğan, "Bunu tavsiye ederken aynaya bak. Kendi koalisyon hükümetinizde battınız ve ABD'den Sayın Derviş'i dışardan aldınız. Lütfen bir şeyi söylerken samimi olun, dürüst olun. Milletin menfaati varsa senin burada ne söylediğin benim için önemli değil" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AKP grup toplantısında dönemlerinde yapılan çalışmaların sonuçlarına dikkat çekti. Hükümeti döneminde son altı buçuk yılda, Türkiye'nin hasretini çektiği bir reform ve gelişme süreci yaşadığını savunan Erdoğan, "Artık yeni bir şeyler söylemek lazım diyerek yolumuza devam ediyoruz. AK Parti, her dönem tarihi adımlar atmıştır. Her alanda Türkiye on yıllar boyunca hasretini çektiği reformlara AK parti döneminde kavuşmuştur. Ancak daha yapacak çok iş var. Bizler zor olanı seçtik" dedi. Hangi şart adlında olursa olsun yüklendikleri "emaneti" hakkıyla taşımaya ve milletin "bu emaneti" kendilerinden alıncaya kadar da çalışmaya devam edeceklerini söyleyen Erdoğan, "Biz sadece milletimize hizmet ettik. Bu can bu tende olduğu müddetçe milletimize hizmetten asla ve asla vazgeçmeyeceğiz" diye konuştu. Erdoğan'ın bu sözlerinin ardından grupta bulunan vatandaşlar bir süre Erdoğan'ı "Türkiye seninle gurur duyuyor" sözleri ile alkışladı.
-"TEŞKİLATIMIZDA ÖNEMLİ OLAN İNSANLAR DEĞİLDİR"-
Erdoğan, sadece millete hizmet etmek için "yola" çıktıklarını kaydederek, kabine değişikliğine yönelik şu açıklamalarda bulundu:
"Ülkemizin ulaştığı bu seviye hiç kimsenin şahsi başarısı değil. Uyum içinde, ekip ruhuyla çalıştık, takım oyun oynadık. Türkiye'nin hiç görmediği bir coşku ve heyecanla çalıştık, çalışıyoruz.. Elde ettiğimiz başarı, önce milletimizin sonra bu parti, bu grup ve teşkilatın ortak eseri. Şunun burada bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyorum. Bizim parti ve teşkilatımızda önemli olan isimler, unvanlar, makamlar ve rütbeler değildir. Önemli olan hizmettir. Önemli olan ehli dil ve ehli gönüldür. Hizmet aşkı, eser üretme sevdası, coşku ve heyecandır. Bu coşkuyu her zaman diri tutacağız ve Türkiye'yi büyütmeye devam edeceğiz."
-"EKONOMİK KRİZ NEDENİYLE BİRİLERİ ZİL TAKIP OYNAMAK İSTİYOR"-
Türkiye'de şu anda bir sıkıntı olduğunu ve bunun yurtdışı kaynaklandığını vurgulayan Erdoğan, "Ülkemizde şu an bir sıkıntı var, ama bizden kaynaklanmıyor. Dünyadaki küresel krizden kaynaklanıyor" dedi. Krizin dışardan kaynaklandığını görmek istemeyen çevrelerin olduğunu da kaydeden Erdoğan, "Biz işimize bakıyoruz. Bu bütün olanlar karşısında ülkemizin ne durumda olduğunu da açık ve net görüyoruz. Birileri çıkıp zil takıp oynamak istiyorlar. Bunu görüyoruz. Enflasyon çıktıkça sevinenler var. Düştükçe de rahatsız olanlar var. Ama biz, onların rahatsızlık duymasından etkilenmiyoruz. Biz ne belirlediysek ona ulaşmanın gayret içinde olacağız. Vatandaşın mutluluğu bizim mutluluğumuz olacak. Onun cebindeki ne kadar artarsa o kadar mutlu oluruz. Onun aşı ne kadar çoğalırsa biz mutlu oluruz. İşsizlik ne kadar azalırsa o kadar mutlu olacağız" diye konuştu.
-"KABİNEDE DEĞİŞİKLİK BUNDAN SONRA DA OLABİLİR"-
Başbakan Erdoğan, 1 Mayıs'ta kabinede yapılan değişiklikleri açıkladıklarını ve yeni görevine başlayan bakanlar ile ilk Bakanlar Kurulu'nun dün toplandığını anlattı. Kabine değişikliğinin hiçbir bakanın başarısız olduğu, yetersiz kaldığı ya da heyecanını kaybettiği sebebiyle olmadığının altını çizen Erdoğan, "Bu bir bayrak değişimi, bir yenilenme, tazelenme, yeni başlangıçlar yapma sürecidir. 6,5 yıl boyunca gerek görüldüğü durumda böyle değişiklikler yaptık. Bundan sonra da zaman zaman değişiklikler olabilir. Bu değişim siyasetin doğasından kaynaklanan bir adımdır" diye konuştu.
-"HADDİNİ AŞAN DEĞERLENDİRME YAPANLAR VAR"-
Erdoğan, kabine değişikliğinin hemen ardından gerek yurtiçi gerek yurtdışında yorum ve değerlendirmelerin yapıldığına işaret ederek bu değerlendirmeler içinde "haddi aşan" değerlendirmelere de şahit olduklarını söyledi. Görevi teslim eden ve devralan bakanlar için "akla gelmeyen yakıştırmalar" yapıldığını da kaydeden Erdoğan, "Biz bunlara gülüp geçiyoruz. Bunlara kulak asmıyoruz. Bizim rotamız bellidir. Hedeflerimiz bellidir. Türkiye'nin en son ihtiyaç duyduğu şey gerilimdir. Ama iz hiçbir gerilimin tarafı olmadan hizmet vermeye devam edeceğiz. Yapay tartışmalarla vakit kaybetmeden yolumuza devam edeceğiz. Bizi sadece milletimizin söyledikleri ilgilendiriyor. Attığımız adımları da milletimizin verdiği mesaja uygun atmanın hesabı içindeyiz. Milletin mesajını doğru okuyamayanlar bizim attığımız adımları anlayamıyor. Biz işimize bakacak sağduyu içinde soğuk kanlılıkla yolumuza devam edeceğiz" diye konuştu.
Görevi devreden bakanlara şu ana kadar verdikleri hizmetler için, gerek şahsı gerek grup gerekse millet adına teşekkür ettiğini ifade eden Erdoğan, "Bu arkadaşlarımın yeni atanan bakanlarımızın yanında olacağın ve tecrübe ve birikimlerine yeni arkadaşların başarısı için tasarruf edeceklerine gönülden inanıyorum. Görev yeri değişen arkadaşlarıma da başarılar diliyorum" dedi.
-GÜVEN VEREN EKONOMİK POLİTİKALAR-
Erdoğan, tarihte eşine rastlanmayan bir sıkıntı içinde olunduğunu ifade ederek AKP'den 40 yıl öncesinde her iki üç yılda bir Türkiye'nin ekonomisinin krize sürüklendiğini anlattı. Krizlerin Türkiye'nin on yıllarını heba ettiğini kaydeden Erdoğan, bu krizlerin çoğunun siyasi istikrarsızlıktan kaynaklandığını vurgulayarak, "Krizler iyi yönetilmediği için etkileri çok ağır oldu" dedi. Söz konusu dönemlerde bazı krizlerin dışardan geldiğini ancak Türkiye'ye "çığ gibi" büyüyerek geldiğini kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:
"Ülke olarak çok ağır bedeller ödüyorduk. En küçük bir siyasi karışma siyasi krize dönüştü ve ekonomik dengeler bozuldu. Güven veren ekonomi politikaları oluşturulamadı. Bu kriz dönemlerinde en ağır ödeyen küçük işletme, dar gelirli oldu. Dikkat edin 6,5 yılda onca badireye karşın ekonomik politikadan ödün vermedik. Ekonomik kararlılığımızdan asla vazgeçmedik. Ekonomini dengeleri sarsılmadı, hedeflerimizde sapma olmadı. 2002'de görevi devraldığımızda öncelik sırası neyse bugünde o oldu ve sıralama değişmedi. bu küresel krizi de bu sağlam tutumla karşıladık. AB üyesi değiliz yani biz maastricht kriterlerini karşılamakla yükümlü ülke değiliz. Buna rağmen bütçe açığı ve borç yükünde maastricht kriterlerin tutturduk. Aynı şekilde finans sektörü, ABD ve Avrupa'da birçok banka iflas etti. Ama bakın Türkiye'de iflas eden banka yok. Hamdolsun hiçbir banka batmadı. Çünkü kriz sinyali alınır alınmaz banka likitidesi yükseltildi. Bankacılık sistemine şüpheli ürünlerin girmesine izin verilmedi. Avrupa'da sermaye yeterliliği yüzde 8 istenirken BDDK yüzde 12'e çıkardı. Şimdi bankaları tek elde topladık. Bunda koordinasyon konusunda önemli bir adım attık. Hazine, BDDK, SPK gibi kurumları tek elde topladık."