Hürriyet'e açıklama yapan Erdoğan, Anadolu Ajansı'nın öldürüldüğüne ilişkin haber geçtiği Bahoz Erdal kod adlı terörist ile ilgili "Bu yöndeki haberlerin teyidine yönelik çalışmalar halen devam ediyor." diye konuştu.
PKK’nın elebaşlarından Bahoz Erdal’ın öldürüldüğü iddiası var. Size ulaşan daha fazla bir bilgi var mı?
Bize ulaşan bilgiler de bu yönde. Suriye tarafında, 14 kişilik bir ekiple birlikteyken öldürüldüğü biçiminde bilgiler söz konusu. Bu yöndeki haberlerin teyidine yönelik çalışmalar halen devam ediyor.
Son dönemde örgütün içinde büyük görüş ayrılıkları ve iç çatışmalar olduğu iddiaları dolaşıyor.
Bizdeki bilgiler, bunların iddia değil gerçek olduğu yönünde. Örgütün ciddi sıkıntılar yaşadığı ortada. Bu sıkıntıyı artık gizleyemez hale geldiler.
Örgütten kaçmalar, terk etmeler de bundan kaynaklanıyor. Bunu, terörle mücadelede başarımızın etkisi olarak da yorumlamak mümkün.
'Suriyelileri ülkemizin belirli yerlerine yerleştirelim'
Suriyelilerle ilgili bir vatandaşlık açıklaması yapmıştınız. Çok konuşuldu, bu konuyla alakalı bir şey söylemek ister misiniz?
Şimdi ben şunu çok açık net söyleyeyim: Bazı siyasilerin vatandaşlık konusunda ileri geri konuşmaları beni ciddi manada üzüyor. Yani bir insanoğlu, herhangi bir ülkeye vatandaşlık müracaatında bulunsa, “Hayır ben seni almam” şeklinde bir yaklaşımla peşinen karşı çıkılması doğru olur mu?
Bugün bir Türk, Alman vatandaşı oluyor da, Amerikan vatandaşı oluyor da, benzer durumlar bizim ülkemizde yaşayanlar için neden mümkün olmasın? Kaldı ki bizler, burada bu insanlarla yıllardır arkadaşlık, kardeşlik, akrabalık hukuku içerisinde yaşamışız.
Şu anda vatanlarından hicret ederek, ensar olarak bizi görmüş bize sığınmışlar. Biz bu mültecileri yıllarca kamplarda barınmaya, boş buldukları apartmanların bodrum katlarına mı mahkûm edeceğiz? Bakıyorsunuz bir bodrumda 10-15 kişi tıkış tıkış kalıyor. Böyle olacağına, ilgili bakanlıklarımız, istihbarat teşkilatımız bir çalışma yapsınlar. Kamplar, evler, buralardaki insanlar bir gözden geçirilsin ve bu gelmiş olan Suriyelileri ülkemizin belli yerlerine yerleştirelim. Hatta gerekirse, TOKİ’nin elinde boş konutlar var.
Biz nasıl Ahıska Türklerine Erzincan’da konutlar verdiysek, ki onlar bunu taksitlendirdiler ve ödeyecekler, biz bunlara da belirli bir iskân ve istihdam politikası uygulamak suretiyle aynı şeyi yapabiliriz. Mesela çoğu şu an kaçak çalıştırılıyor. Biz diyoruz ki bunlara bir çözüm üretilmeli. Bu insanların içinde doktoru var, mühendisi var, avukatı var, sağlık elemanları, öğretmenleri var, bütün bunlardan ülkemiz istifade edebilir; bunlara vatandaşlık verilebilir.