ANKARA (İHA) - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'a yönelik suçlamaların da yer aldığı Şemdinli iddianamesinin ardından "TSK'ya yönelik sivil darbeyi engelledik" diyen CHP Lideri Deniz Baykal'a sert çıktı.
Baykal'ı "demokrasiden uzak" olmakla suçlayan Erdoğan, "Ben muktedir olamıyorum ya da yaptıramıyorum anlayışından hareketle siville darbe kavramlarını yan yana kullanmak, çok çirkin ve demokrasiden nasipsizliktir. Bu nasıl bir çelişkidir?" tepkisini gösterdi.
AK Parti'nin Kızılcahamam'da gerçekleştirdiği 6. İstişare ve Danışma Toplantısı, Başbakan Erdoğan'ın açılış konuşmasıyla başladı. Asya Termal Tesisleri'nde gerçekleştirilen kampın 2. gününde bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, tartışmalara yol açan Şemdinli iddianamesine ilişkin önemli mesajlar verdi. Konuşmasında sık sık muhalefete yüklenen Erdoğan, CHP lideri Baykal'ı demokrasiden uzak olmakla suçladı.
Erdoğan, Şemdinli iddianamesini "Bu TSK'ya yönelik darbe girişimi" değerlendirmesinde bulunan CHP Lideri Baykal'ı sert bir dille eleştirerek, "Düşünebiliyor musunuz bu ülkede bir anamuhalefet lideri sivil ifadesiyle devrim ifadesini yan yana kullanabilecek kadar demokrasiden uzak" dedi. Erdoğan, milletvekillerinin "darbe" diye uyarması üzerine devrim yerine "darbe" ifadesini kullandı.
"Anamuhalefet lideri siville darbe bu 2 ifadeyi yan yana kullanabilecek kadar demokrasiden uzaktır" diyen Başbakan Erdoğan, bunun bir çelişki olduğunu kaydetti. Türkiye'de bir iktidarın görevlerinin Anayasa'da belli ve neyi yapacağının belirli olduğuna işaret eden Erdoğan, şunları söyledi:
"Ben muktedir olamıyorum ya da yaptıramıyorum anlayışından hareketle siville darbe kavramlarını yan yana kullanmak çok çirkin ve demokrasiden nasipsizliktir. Biz bu yaklaşım tarzlarına uzak ve yabancı değiliz. Biz bunları gayet iyi biliriz. Bunların belli çevreleri vardır. Bu çevrelerle birlikte de kendilerine göre bir şeyler yapma gayreti içindeler. Millete saygısı olan demokrasiye saygısı olan sivilleşme sürecine saygısı olan bunun neticesine katlanmak durumundadır.
Bunun da kayıtlı tutanağı, kayıtlı metni Anayasa'dır. Anayasa 'Sana göre başka, bana göre başka' gibi bir mantıkla hareket ettirilemez. Anamuhalefet liderini her şeyden önce millete saygı duymaya davet ediyorum. Millete, demokrasiye, sivil iradeye saygılı olmaya davet ediyorum. Bunun yanında kendisinin hafıza kayıtlarında başka bir şey varsa onu bilemem. Ama ben bir şey biliyorum. 'Hakimiyet kayıtsız şartsız milletin' ise buna uymak zorundadır."
"AKLI, MUHALEFETTEN ALMAYIZ"
Muhalefete, "Bizim en önemli kurumlarımızdan biri olan Türk Silahlı Kuvvetleri üzerinden siyaset yapmayın" diye seslenen Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları'nın atamalarının nasıl yapılacağının Anayasa'da ve kanunlarda belli olduğunu söyledi. Anayasa ve kanunlar neyi gerektiriyorsa AK Parti iktidarının da bunu yapacağının altını çizen Erdoğan, "Bunu yaparken de özellikle biz ordumuzun hiyerarşik yapısı üzerindeki hassasiyetlerimizi her zaman gözeterek geldik ve şüphesiz ki bundan sonra bu hassasiyetleri gözeterek yolumuza devam edeceğiz.
Bunun aklını, nasıl davranacağımızı anamuhalefetten ve başka yerlerden almayız. Bizim iktidarımız kendi kararını verir. Bunun şekli de Anayasa ve yasalarımızda bellidir" mesajını verdi.
Başbakan Erdoğan konuşmasında, ifade tutanaklarını Van Savcılığı'na gönderen TBMM Şemdinli Komisyonu Başkanı Musa Sıvacıoğlu'na da sahip çıktı. CHP'yi komisyondaki gizli bilgileri açıklamakla suçlayan Erdoğan, "Ülkemizde kalkıp da özel araştırma komisyonlarında yapılan görüşmeleri orada sır kalması gerekirken anamuhalefet temsilcileri bunları sağda solda televizyonlarda dile getirmesini siyasi etikle bağdaştırmıyoruz.
Bu konularda açıklamayı komisyon başkanı yapar. Bu da etik olarak bellidir. Bu açıklamalar sınırsız değil sınırlıdır. Bunlar parlamentoya yardımcı olması amacıyla nitekim son yaşanan olaylarda bildiğiniz gibi parlamentoda grubu bulunan tüm partilerin yardımıyla kurulmuş bir komisyondur. Bu komisyon üzerinden spekülasyon gayreti içine giren anamuhalefet partisini tutarlı olmaya davet ediyorum. Yıllarca nasıl köhne siyaset anlayışlarından beslendilerse şimdi de o eski aktörlerin pozisyonlarını yeniden kazanma gayreti içinde olduğunu görüyorum" açıklamasında bulundu.
Türkiye'de milletle barışık olmayan çevrelerin siyasi krizlerden medet umduğunu, ancak bu aktörlerin hiçbir şansının olmadığını kaydeden Erdoğan, "Türkiye artık kriz müteahhitlerinin şantiyesi inşaat sahası değildir. Bu müteahhitlere iş kalmamıştır. Bu kriz müteahhitlerinden çok çektik. Artık bu kriz müteahhitleri Türkiye'de iş bulamayacaktır, bulamamalıdır" şeklinde değerlendirme yaptı.