Erdoğan'dan Esad'a: Sen de gideceksin

İSTANBUL (ANKA) – Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a, “Birileri çıkıyor, 'Bunlar dışarıdan bir müdahaleyle oluyor' diyor. Peki sen ne işe yarıyorsun? Dışarıdan müdahaleye niye fırsat veriyorsun? Dışardan müdahaleye fırsat vermeden kendi problemini kendi içinde niçin halletmiyorsun” dedi.

Başbakan Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ev sahipliğinde İstanbul Dolmabahçe Sarayı’nda düzenlenen “2. Afrika Kıtası Müslüman Ülke ve Toplulukları Dini Liderler Zirvesi”nde konuştu. Suriye konusuna değinen ve Esad’ın, “Ölene kadar savaşacağım” dediğini hatırlatan Erdoğan, “Kime karşı savaşacaksın? Ülkendeki yönettiğin Müslüman kardeşine karşı mı savaşacaksın” diye sordu.

Afrika’nın sömürülmesine, Afrika’da insanın değil petrolün, madenin, elmasın görülmesine, yeraltı kaynakları için kan akıtılmasına asla göz yummanın mümkün olmadığını belirten Erdoğan, Libya’nın üzerinde petrol için oyun oynandığını vurguladı. Libya’ya gelenlerin, Libya’da barışı sağlamak istedikleri için değil, Libya’nın petrollerini sömürmek, kendi menfaatleri için kullanmak amacıyla orda olduklarını aktaran Erdoğan, Türkiye’nin, bunun tam aksine Libya’nın ayağa kalkması, Libyalı için orada olduğunun altını çizdi.

-“GÜN GELECEK SEN DE GİDECEKSİN”-

Müslüman’ın Müslüman’a zulmüne tahammül edilemeyeceğinin altını çizen Erdoğan, şöyle konuştu:

“Suriye’de haklarını isteyen, insanca bir yaşam talep edenlere karşı tankların, topların silahların ateşlenmesini asla insani görmüyoruz. Tanklarla, toplarla iktidar bir yere kadar. Gün gelecek, sen de gideceksin; çünkü o koltuk baki değildir, geçicidir. Er ya da geç mazlumlar kazanacak. Allah daima haklının yanındadır. Bu vesileyle değerli kardeşimiz, üstadımız Burhanettin Rabbani’yi tekrar rahmetle anıyorum. O bir barış insanıydı. Onun tek hedefi, Afganistan’ı barış taşları üzerinde yükseltmekti. Böyle bir insanı şehit eden anlayışın Müslüman olması mümkün değildir.”

-“İSLAMOFOBİ IRKÇILIK VE ANTİSEMİTİZM KADAR LANETLENMESİ EREKEN BİR SUÇTUR”-

Bir dinin, bir toplumun mensubunun yaptığı yanlışın, asla tüm topluma ve o dine mal edilemeyeceğini belirten Erdoğan, ırkçılık ve antisemitizm kadar islamofobinin de kınanması, lanetlenmesi gereken bir suç olduğuna işaret etti. Tüm dünyada ortaya çıkan Müslümanlara yönelik olumsuz algının, İslam’ın değil, İslam’ı yanlış yorumlayan kişilerin oluşturduğu algı olduğunu bildiren Erdoğan, şunları ekledi:

“Batıda kimi art niyetli çevreler tarafından Müslümanlara yönelik olarak bir karalama kampanyasının yürütüldüğünü hepimiz biliyoruz. Birileri marjinal örneklerden çıkarak, terörle, çatışmayla, hoşgörüsüzlükle, yoksulla İslam’ı ve Müslümanları eşdeğer göstermeye çalışıyor. Uluslararası camia hala bir kara propagandayı sürdürmeye devam ediyor. Peki onlar sürdürürken, biz ne yapıyoruz? Biz hala birbirimizle uğraşıyoruz, dayanışma içinde değiliz. Biz hala birbirimizi anlamıyoruz, anlamamak için elimizden ne geliyorsa onu yapıyoruz. Bunu kendi ülkem için de söylüyorum, tüm İslam dünyası için de söylüyorum. Önce bunu çözmemiz lazım. Müslümanların üzerinde sistemli bir karalama kampanyasının küresel ölçekli yürütüldüğünü hepimiz biliyoruz. Bizler, başkalarını suçlama kolaycılığına kaçmadan, kendi kendimizi sorgulamak zorunda olduğumuzu artık reddedilemez bir gerçek olarak görmeliyiz.”

-“HEDEFİMİZ AFRİKA’DAKİ TEMSİLCİLİK SAYIMIZI 2012’DE 34’E ÇIKARTMAK”-

Türkiye’nin 2009 yılında Afrika’da 12 temsilciliği olduğunu hatırlatan Erdoğan, temsilcilik sayısını 2012’de 34’e çıkarmayı hedeflediğini açıkladı. Türkiye’nin tüm Afrika ülkelerinde temsilcilik açmak istediğini dile getiren Erdoğan, Afrika ve Afrika halklarının Türkiye’nin ezeli ve ebedi kardeşi, dostu olduğunu söyledi.