ANKARA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Davos çıkışıyla dünyadaki sessiz yığınların sesi olduğunu ancak İsrail'in dünyada itibar kaybettiğini belirterek, "İsrail, seçim yatırımı yapmıştır ancak istediği neticeyi de alamamıştır. Şu anda karmakarışık bir tablo. Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste, tablo bu" dedi.
Miting yapmak üzere Sivas'a giden Başbakan Erdoğan, hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda Gençlik Meclisi Başkent Staj Programı öğrencileriyle görüştü. Öğrencilerin sorularını cevaplayan Başbakan Erdoğan, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bir öğrencinin 'Aytaç Durak 4 dönem belediye başkanlığı yaptığı için aday göstermediniz ancak aynı şey Melih Gökçek için de geçerli idi. Siyaset bazı değerlerin üstünde mi geldi?' sorusu üzerine Erdoğan, ilke açısından tespitin doğru olduğunu ancak Aytaç Durak ile ilgili farklılıklar bulunduğunu söyledi. Erdoğan, Aytaç Durak'ın daha önce verdiği sözü tutmadığını, Gökçek ile ise bir sözleşme yapmadıklarını açıkladı. Durak'ın söz vermesine rağmen dönem sonunda yeniden adaylığını ilan ettiğini belirten Başbakan Erdoğan, Gökçek ve Durak ile ilgili adaylık sürecini şöyle anlattı:
"Aday olma aşamasında aday yaparken, hem yaş itibariyle hem de belediyecilikle geçen süreniz itibariyle artık bu yaş iyice ilerledi. 65 buldunuz. Bu noktadasınız. Eğer son dönem yapacaksak varız, ama yok bundan sonra da devam edecek derseniz bundan sonra yokuz. 'Son bir dönem bunu yapayım. Benim yanıma da bir arkadaşı verirsiniz. Ben onu da yetiştireyim. Ondan sonra da bu arkadaşımızla devam ederiz.' Aytaç Durak'ta olan şey buydu. Bu dönem bitince kendisinin tekrar adaylığını açıklaması, bir defa insanın dürüst davranması açısından beni hüsrana uğratan bir şey. Böyle bir şeyi beklemiyorduk. Siyasetin bu yönü zaten çok çirkindir. Böyle yaptığı için orada yolu ayırdık, o da yolunu buldu. Melih Bey ile böyle bir sözleşmemiz yoktu. Yani şunu söylüyorduk. 'Üç dönem belediye başkanlığı yaptığımız arkadaşımızı, biz fevkalade bir durum olmadığı sürece 4. dönem yapmayacağız' dedik. 3 dönem yapıp da 4. dönem yapma durumunda olan birçok arkadaşımızı bu dönem yapmadık. İstanbul'da Esenler ve Eyüp'teki arkadaşlarımız başarılı ve kamuoyu araştırmaları yüksek olan isimler. Biz onları siyasette daha farklı alanlarda değerlendirmeyi düşündüğümüz için böyle bir karar verdik."
'AKADEMİSYENLERİN 81 İLE DAĞILIMINI SAĞLAYACAĞIZ'
Erdoğan, 'Her ile üniversite projeniz var. Bunları nitelikleri açısından nasıl buluyorsunuz? Önceliklerin üniversite mezunlarının istihdamına verilmesi gerekmez mi?' yönündeki bir soru üzerine de, her ile üniversite konusunda siyasetçilerin illeri ve halkı aldattığını ifade etti. Halkta çok ciddi bir beklentinin olduğuna işaret eden Erdoğan, bu beklentiye cevap verilmediği takdirde halkın güveninin sarsıldığını kaydetti. Erdoğan, akademisyen noktasında bir açığın olduğunu ancak bu konuda büyükşehirlerde bir yığılma yaşandığını belirterek, "Bu konuda tedbirleri alarak, akademisyenlerin 81 ile dağılımını sağlamamız gerekir" dedi.
Ciddi sayıda vakıf üniversitesi açma yoluna gittiklerini, her yıl bin üniversite mezununu yurt dışına göndermeye başladıklarını dile getiren Erdoğan, ilk öğrenci grubunun bu yıl gittiğini, doktorayı bitiren gençleri üniversitelerde değerlendirmeyi hedeflediklerini söyledi. Üniversitelerin bulunduğu illere ekonomik hareket getirdiğini, halkın ufkunu geliştirdiğini, kültürel gelişimine katkı sağladığını vurgulayan Başbakan Erdoğan, "O illerin kendine özgüveni bununla artıyor. 'Benim bir üniversitem var'
diyor. Niteliği bunların gün geçtikçe ilerleyecektir" diye konuştu.
İSRAİL'E SERT ÇIKTI
Başbakan Erdoğan, bir öğrencinin 'Davos'un dış politikaya etkisi ne olacaktır. Özellikle Orta Doğu ile ilgili' sorusuna karşılık da İsrail'e yüklendi. "Davos her şeyden önce benim milletimin sesi olabilme anlayışından kaynaklanan bir şey" diyen Erdoğan, İsrail yönetimini sert bir dille eleştirdi. Erdoğan, şöyle konuştu:
"Özellikle İsrail yönetiminin 'biz ne dersek o olur' anlayışı şahsen beni rahatsız eden bir anlayıştır. Orada ben bir haksızlığın olduğuna inanıyorum. Gazze'de bir haksızlık olduğuna inanıyorum. Savunmasız insanlara karşı bombardıman, fosforlu bombalarla bunun yapılması, tanklar toplarla bunların yapılması, bunun izanı mümkün değil. Bizim burada yaptığımız konuşma siyaset adına değerlendirilmemeli, ama ne yazık ki İsrail'in bunu siyaset adına yaptığı ortadaydı. İşte ayın 10'unda yapılan seçim için bir yatırım yaptılar. Ve istedikleri neticeyi de alamadılar. Gördüğünüz gibi netice ortaya çıktı. Şu anda karmakarışık bir tablo. Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste, tablo bu. Ve dünyada itibar kazanmadılar, itibar kaybettiler. O gün tabii o sesi yükselterek konuşması bizi çok rahatsız eden bir durumdu. Biz tabii orada nezaketimizi koruyarak, söyleyeceklerimizi söyledik. Sesi yükseltmekse ben ondan çok daha yüksek sesle konuşabilirim, o ayrı mesele ama nedir? Sesi yükseltmek mesele değil. Orada sesin yükselmesi bir suçluluğun ifadesiydi. O suçluluk içerisinde sesini yükselterek konuştu. Biz de olanları konuştuk. Ne yapılmışsa, ne edilmişse onları konuştuk. Bunların tabi tesiri nedir? Birinci derecede dünyadaki sessiz yığınların sesi olmak, bu çok önemlidir. Kimsesizlerin kimsesi olmak bu çok önemli. Soru sorulduğunda 'Sayın Obama'dan da dünyada sessiz yığınların sesi, kimsesizlerin kimsesi olmasını bekliyorum' dedim. İlk görüşmemizde de bunu kendisine ayrıca söyleyeceğim. Çünkü ona yakışan budur ve Amerika bunu yapmalıdır, başarmalıdır. Orta Doğu'da dünyanın başka yerlerinde de bu gerçekleştirilmelidir."
'KADIN ADAY KONUSUNDA PARTİLİLERİ AZARLIYORUM'
AK Parti Gençlik Kolları'nda bayan sayısını az bulan bir öğrencinin sorusunu da cevaplayan Başbakan Erdoğan, bu konuda çok ciddi sıkıntılarının olduğunu söyledi. Gençlerin gerek erkek, gerek bayan olsun siyasete yeni yeni ısındığına işaret eden Erdoğan, metropollerde aday sayısının fazla olduğunu ancak taşraya gidince ilçelerde bayan aday bulamadıklarından yakındı. Bunun ciddi sıkıntı oluşturduğunu dile getiren Erdoğan, meclis üyeliklerinde dört adaydan birinin kadın, birinin genç seçilmesi için talimat verdiğini hatırlattı. Erdoğan, "Henüz teşkilatımızda bir tutuculuğun olduğunu görüyorum. Bunun için de zaman zaman arzu etmediğim halde de kendi kimliğimin, kişiliğimin dışına çıktığım oluyor. Arkadaşları bu noktada daha doğrusu azarlıyorum. Yani bu olmaz. Yakışmıyor, çirkin düşüyor. Bu noktada bayan arkadaşlarımızı getirip gençlik kollarına başkan yapacağız. Buna dikkat edeceğiz" şeklinde konuştu.