Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'un kaderinin Mekke ve Gazze'nin kaderinden ayrı olmadığını belirterek, "Nasıl Haiti için yüreklerimizi birleştirdiysek, Gazze yanarken, Kudüs üzerinde kara bulutlar dolaşırken de buna tepkisiz kalamayız" dedi.
Başbakan Erdoğan, TRT'nin Arap kanalı 'El Türkiye'nin açılışını yaptı. Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde düzenlenen törene Erdoğan'ın yanı sıra Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, Katar Veliaht Prensi Şeyh Tamim Bin Hamad Al-Thami ile çok sayıda davetli katıldı.
ERDOĞAN'IN ALKIŞLANAN SÖZLERİ
Törende konuşan Başbakan Erdoğan, Türkler ve Arapların bir elin parmakları gibi, et ile tırnak gibi olduğunu söyledi. Bu topraklarda Türkler ve Arapların mazisinin ortak olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Biliniz ki istikbalimiz de bir. Tarih boyunca Cibuti, Abu Dhabi, Daho, Tunus, Riyad ve Cezayir sevindiğinde emin olunuz ki İstanbul, Ankara, İzmir, Konya, Kayseri de sevinmiştir. Kudüs hüzünlendiğinde; Beyrut, Kuveyt, Manama, Moroni hüzünlendiğinde inanın İstanbul, Ankara ve Şanlıurfa'da hüzünlenmiştir" diye konuştu.
İstanbul'un kaderinin Kahire, Amman, Mekke, Medine, Kudüs ve Gazze'nin kaderinden ayrı olmadığını söyleyen Erdoğan, "Yakın tarihte aramıza sınırlar çizilmiş olabilir. Ülkelerimizin arasına mayınlar döşenmiş olabilir. Aramıza görünmez duvarlar çekilmiş olabilir. Biz bunları aşacak güç ve iradeye sahibiz. Kardeşleri birbirinden ayırmaya, aralarına nifak sokmaya, fesat tohumları ekmeye kimsenin gücü yetmemiştir. Türkiye olarak yüzümüz Batı'ya dönük olsa da sırtımız asla Doğu'ya dönük değildir. 7.5 yıl içinde komşularımızla, bölgelerimizle, yakın coğrafyadaki ülkelerle ilişkilerimizi geliştirmek için hiçbir çabadan geri durmadık. Dayanışma ve paylaşma kültüründen hareketle, siyasal, ekonomik ve sosyal anlamda ilişkilerimizi olması gereken noktaya taşımak için gayret gösterdik" dedi.
"KOMŞULARIMIZLA REFAHI ARTIRMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ"
"Ev alma komşu al" atasözünü ve "Komşusu açken tok yatan bizden değildir" hadis-i şerifini Türkçe ve Arapça olarak söyleyen Erdoğan, "Türkiye olarak tüm komşularımızla barış, dayanışma ve refahı artırmak için çalışıyoruz. Arap liderlerin de bizim bu hissiyatımızı paylaştığını biliyoruz. Biz coğrafyamızın neresinde olursa olsun, bir tek aç varsa bunun sızısını yüreğimizde hissediyoruz. Sadece bölgemizde değil, dünyanın neresinde olursa olsun masum çocukların, masum insanların katledilmesine göz yumamayız. Nasıl Haiti için yüreklerimizi birleştirdiysek, Gazze yanarken, Kudüs üzerinde kara bulutlar dolaşırken de biz buna tepkisiz kalamayız. Bunu görmezden gelemeyiz. Elimiz, kolumuz, dilimiz bağlı duramayız. Başta bölgemiz olmak üzere yeryüzünde akan kanın durmasını, barış ve refahın yeryüzüne hakim olmasını istiyoruz. Bütün gayretimiz bunun için" ifadelerini kaydetti.
Başbakan Erdoğan, konuşmasının bazı bölümlerinde Arapça deyimlere de yer verdi. Salondakilerden büyük alkış alan Erdoğan, "Farklı dilleri konuşuyor olabiliriz. Bu bizim iletişim kurmamıza engel değildir. Sizler 'Selamun Aleykum' diyorsunuz, bizler 'Selamün Aleyküm' diyoruz. Sizler de 'merhaba' diyorsunuz, bizler de. Bizler aynı kelimeleri kullanarak hayırlı sabahlar diyoruz. Sizler de 'kalp' diyorsunuz, bizler de. Daha nice ortak duyguları paylaşıyoruz. Ümmü Gülsüm, Arapların ne kadar sesi ise Türklerin de sesidir. Merhum Mahmut derviş şiirlerini Arapça yazmış olsa da bizim ortak hissiyatımızın sesi olmuştur. El Türkiye kanalı bir Türk kanalı olmanın ötesinde hepimizin ortak kanalıdır. Bizim gönüllerimizin arasında yeni bir kanaldır" dedi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da TRT El Türkiye kanalını hazırlamakla çok iyi bir iş yaptıklarını düşündüklerini belirterek, ''Aynı coğrafyanın, kültürü aynı, tarihi aynı, inancı aynı insanları olarak, birbirimize artık TRT'nin bir kanalından da ulaşabileceğiz'' dedi.