Erdoğan'dan Kaymakamlara: Ağzınızla kuş tutsanız önemi yok

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de Kaymakamlara seslendi. Erdoğan Kaymakamları uyararak 'Bir vatandaşım kendini sahipsiz hissederse diğer konularda çok başarılı olsanız bile benim nezdimde ağzınızla kuş tutsanız önemi yoktur" dedi.

"MİLLİ SEFERBERLİK ÇAĞRIMIN EN BAŞTA GELEN MUHATAPLARI SİZLERSİNİZ"

Erdoğan "Eğer görev yaptığınız yörelerde terör örgütleri taban buluyorsa, öyle veya böyle oradan bir teröristin çıkıp silahını size ve bu ülkedeki herhangi bir masuma doğrultması, unutmayın, kaçınılmazdır. Bu bakımdan işimizi savsaklama, hata yapma, gaflete düşme, rehavete kapılma hakkımız olmadığını çok iyi bilmemiz lazım. Hani 'milli seferberlik' diyorum ya, işte bu çağrımın en başta gelen muhatapları sizlersiniz. Sizler, bu milli seferberliğin en önemli planlayıcısı ve uygulayıcısı olarak arazidesiniz" diye konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar:

"Türkiye içeride ve dışarıda çok büyük bir saldırı altında. Bu saldırı zayıf bir ülke olduğumuzdan olmuyor, güçlü bir ülke olduğumuz için saldırıyorlar.

Bugün ülkemiz sınırları içinde 3 milyonun üzerinde Suriyeli ve Iraklıyı misafir ediyoruz. Elbette sıkıntılar yaşanıyor. Ama bunlar üstesinden gelinemeyecek konular değildir.

İçişleri Bakanlığı bazı mültecilere vatandaşlık verilmesi için çalışma yürütüyor.

ÇÖZÜM SURİYE VE IRAK'IN İSTİKRARAR KAVUŞMASI

Asıl çözümün Suriye ve Irak'ın yeniden huzura ve istikrara kavuşmasıdır.

Uluslararası alanda ve sınırlarımız dışında verdiğimiz mücadelenin başarısının birinci şartı ülkemizin içinde huzuru, güveni ve refahı sağlamaktır. Terör örgütlerini adeta vardiya usülü ülkemizde eylem yapmaya teşvik edenler bunların olmamasını istiyor. Eğer biz kendi topraklarımızda refahı temin edemezsek dışarıda lafımızın bir anlamı kalmaz. 2013 yılından beri yaşadığımız sıkıntılar, bizi içeride sıkıştırıp dışarıda etkisiz hale getirmek için yapılıyor.

Bunca badire yaşamamıza rağmen birliğimizi ve beraberliğimizi muhafaza etmemizin nedeni milletimizin ferasetidir.

"Düne kadar DEAŞ'la mücadeleyi ilk sıraya koyan ülkelerin bugün neredeyse DEAŞ'ı himayeleri altına alacak hale geldiklerini ibretle takip ediyoruz. Bölgenin tarihi, dini, etnik, kültürel yapısını dikkate almadan, tamamen kağıt üzerindeki planlamalarla yürütülen projeler, birer birer çöküyor. Türkiye, işte tüm bu kaos içerisinde hem kendisi hem de kardeşleri için en iyisini yapmanın çabasını veriyor."

"TÜRKİYE TERÖRLE MÜCADELESİNİ KENDİSİ YÜRÜTMEK MECBURİYETİNDE"

Dünyada pek çok ülkenin gösterdiği bu ikiyüzlü tavırdan üzüntü duyuyorum. Ama bu durum aynı zamanda bize kendi göbeğimizi kendimiz kesmemiz gerektiğini de gösteriyor. Yaşadıklarımız bize şu gerçeği açıkça izhar ediyor; Türkiye terörle mücadelesini ve bölgesinde yürüttüğü operasyonları tek başına, kendi imkanlarıyla ve kendi evlatlarıyla yürütmek mecburiyetinde.

Türkiye yeni bir istiklal ve istikbal mücadelesi vermektedir. Hiçbir terör örgütüne karşı müsammaha göstermeyeceğiz.

Yaşadığımız tecrübeler aynı anda hem terörle mücadele etmeyi hem de yatırım yapmayı hem de hedeflerimizden kopmamamyı öğretti.

KAYMAKAMLARA TAVSİYE

Kaymakan kardeşlerimize buradan bir tavsiyede bulunacağım. Sizle şoförün yanına oturmalısınız. kömür ihtiyacı olanlar bizzat kendiniz götürmelisiniz. Gıda yardımına ihtiyaçları mı var. Bizzat kendiniz götürmelisiniz.

İşte bu kaymakamlar unutulmaz. Türkiye'de işte bu idareci profilinizi ortaya koymalısınız. özellikle vatandaşlarımızın kendini sahipsiz hissetmememesi önemlidir.

Bunu yapamayan idareci başka şeylerde çok başarılı bile olsa benim nezdimde ağzıyla kuş tutsa önemi yoktur.

Sizin de bir eksiğiniz neyse bunu anında bakanlığınıza bildirmelisiniz. Bu ülkede allahın izniyle yok yoktur."