Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştep'de muhtarlar buluşmasında konuşuyor. Erdoğan, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Aile Bakanı ile ilgili söylediği sözlere sert tepki gösterip şunları söyledi:
#GürültüyleBuAyıbıÖrtemezsiniz#EnsarVakfı#Cinselİstismar pic.twitter.com/j5Anb9Xer9
— Mynet (@mynet) April 6, 2016
Muhalefet cinsi sapıklara bel bağlamış durumda... Bakınız ana muhalefet partisinin genel başkanı dün bir konuşma yapıyor. Ben konuşmayı onun şahsına değil partinin mensubu hanımefendilere ve milletime çağrıyı yapıyorum. Terbiyemin elvermediği galiz ifadelerle saldırıyor. Dün televizyon kanalında bu sözler biplenerek veriliyor. Bakan Hanım hakkında çok çirkin ifadeler anamuhalefet üzerinden siyaset yapmaya çalıştığı cinsi sapık şu anda cezaevinde peki bu siyasi sapıkları ne yapacağız?
İşte Erdoğan'ın satır başları:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İşi beni eleştirmek adına muhtarlarımızı, onlarla birlikte tüm milletimizi tahkir etmeye, aşağılamaya kadar vardırıyorlar. Biliyorsunuz bir konsolosun, casusluk davasından yargılanan bir gazeteciyle yanak yanağa resim çektirmesini eleştirmiştim. Bunun üzerine güya bir mizah dergisi benim muhtarımızla yanak yanağa resim çektirdiğimi gösteren bir karikatürü kapak yaparak, kendi aklınca, ‘Biz konsoloslarla fotoğraf çektiririz, sen ise ancak muhtarlarla fotoğraf çektirirsin' demeye getiriyor. İşte zaten tam ben de bunu söylüyorum." dedi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Ankara, Mardin, Sivas, Burdur, Giresun, Yozgat, Konya, Erzincan, Batman, Kırşehir, Osmaniye, Zonguldak, İzmir, Sakarya, Şanlıurfa ve Mersin'den gelen muhtarlarla bir araya geldi.
Muhtarlarla 23'üncü kez bir araya geldiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm muhtarlarla kucaklaşmak üzere başlattıkları bu buluşmaları her ay düzenli devam ettireceklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu toplantılar ülkemizde sadece cumhurbaşkanı değil devletin üst yönetimi nezdinde bugüne kadar düzenlenen en kapsamlı, en istikrarlı ve bana göre en verimli organizasyondur. Keşke mümkün olsa da 79 milyon insanımızın tamamıyla her gün yüz yüze, birebir temas kurabilsek, konuşabilsek, dertleşebilsek ama sizler onların zaten vekilisiniz. Dolayısıyla sizlerle buluşmak, sizlerle bir araya gelmek 79 milyonla buluşmaktır, bir araya gelmektir." değerlendirmesinde bulundu.
Her vesileyi değerlendirerek milletin farklı kesimlerini temsil eden vatandaşlarla bir araya geldiklerini anımsatan Erdoğan, bulduğu her fırsatta da illere giderek oralardaki vatandaşlarla buluştuğunu söyledi. Son 3 haftada gerçekleştirdikleri programlar hakkında da bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Allah güç, kuvvet verdiği müddetçe, ülkeme hizmet için milletimle birlikte olmak için gece gündüz çalışmaya, koşturmaya, mücadele etmeye devam edeceğim." diye konuştu.
Milletle özellikle de muhtarlarla muhabbetinin, karşılıklı sevgi ve saygıya dayalı ilişkisinin birilerini fevkalade rahatsız ettiğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Öyle ki işi beni eleştirmek adına muhtarlarımızı, onlarla birlikte tüm milletimizi tahkir etmeye, aşağılamaya kadar vardırıyorlar. Biliyorsunuz bir konsolosun, casusluk davasından yargılanan bir gazeteciyle yanak yanağa resim çektirmesini eleştirmiştim. Bunun üzerine güya bir mizah dergisi benim muhtarımızla yanak yanağa resim çektirdiğimi gösteren bir karikatürü kapak yaparak, kendi aklınca, ‘Biz konsoloslarla fotoğraf çektiririz, sen ise ancak muhtarlarla fotoğraf çektirirsin' demeye getiriyor. İşte zaten tam ben de bunu söylüyorum. Benim yerim milletimin yanıdır, onun seçilmiş temsilcileri olan muhtarların yanıdır, peki siz kimin yanındasınız? İşte o konsolosların yanındasınız, varın siz onlarla yolunuza devam edin. Biz bunların kafasını çok iyi biliriz. Bu kafa, sorsan kendini çağdaş olarak, ilerici olarak, aydın olarak, solcu olarak, demokrat olarak tanımlar ama aslında bunlar halk düşmanının, millet düşmanının önde gidenidir. Bu millete ve bu topraklara dair ne varsa hepsine husumet besleyenler yaptıkları işin adını halkçılık koyarak, tam bir kara mizah örneği sergiliyorlar."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu hakkındaki sözlerine ilişkin, "Bakan hanım hakkında çok çok çirkin ifadeler kullanıyor. Anamuhalefetin, üzerinden siyaset yapmaya çalıştığı cinsi sapık, şu an cezaevinde ve yaptıklarının hesabını adalete veriyor. Peki, bu siyasi sapıkları ne yapacağız." dedi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeAnkara, Mardin, Sivas, Burdur, Giresun, Yozgat, Konya, Erzincan, Batman, Kırşehir, Osmaniye, Zonguldak, İzmir, Sakarya, Şanlıurfa ve Mersin'den gelen muhtarlarla bir araya geldi.
"Dün ayağındaki çarığı, altındaki şalvarı, belindeki kuşağı, üstündeki yeleği, başındaki kasketi yüzünden Aşık Veysel'i Ankara'ya sokmayan kafayla, muhtarla benim resmimi milleti aşağılamak için kapağa basan kafa aynı kafadır" diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bunların demokratlığı, milletsiz demokratlıktır. Şu millet olmasa, Türkiye'yi ne güzel idare ederiz, diyorlar. Türkiye'nin son 13 yılında, iyisiyle, kötüsüyle, günahıyla, sevabıyla ülkeyi yönetme sorumluğunu üstlendik, yaptıklarımız ortada. Hep söylüyorum, eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Ziya Paşa güzel söylemiş, eşekten yadigar kalan semer ama insandan yadigar kalan da eser. Mesele bu. Bunların böyle bir şeyi var mı? Bunları teker teker sadece başlıklarıyla anlatmaya kalksam değil, saatler, günler yetmez. Peki bu son 13 yılda siyasi ve sosyal muhalefetin ülkenin ve milletin hayrına herhangi bir teklifini, projesini, hepsinden vazgeçtim hayalini hatırlıyor musunuz? Sizler muhtarlar olarak, bu konulara ilgi duyan, bu bakımdan gözü ve gönlü açık insanlarsınız. Siz hatırlamıyorsanız, diğer vatandaşlarımız zaten hiç hatırlamaz.
Maalesef ülkemizde şöyle bir muhalefet anlayışı var, biz rahat koltuklarımızda oturalım. Parti içi dedikodularla uğraşalım, biraz polemik yapalım, Cumhurbaşkanına, hükümete sövelim, hakaret edelim, böylece siyaset yapmış olalım. Peki bu şekilde iktidara gelebilmek mümkün mü? Elbette değil. Onun için de şöyle bir formülleri var, biz yine koltuklarımızda rahat oturalım,Cumhurbaşkanı, iktidar partisi bir yanlış yapsın, halkın gözünden düşsün ya da dışarıdan bir güç gelsin, üst akıl diyorum ya ben, o bir talimat versin, bunları devirsin, ahali de bizi iktidara getirsin. Mantık bu. Hatta daha üzüntü verici olanı, cinsi sapıklara dahi bel bağlamış durumdalar."
- "Peki bu siyasi sapıkları ne yapacağız?"
Konuşmasında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu hakkındaki ifadelerini de eleştiren Erdoğan, şunları söyledi: "Bakınız, anamuhalefet partisinin genel başkanı çıkıyor, dün bir konuşma yapıyor, ben tabi bu konuşmayı onun şahsına değil, onun şahsında başında bulunduğu partinin mensubu hanımefendilere ve o partinin mensuplarına ve milletime bu çağrıyı yapıyorum. 'Karaman'dan sonra Türkiye'nin dört bir yanında olaylar patladı' diyor, 'bunlar sabah, akşam Müslümanlık'tan, dinden, imandan bahsediyorlardı' diyor. Önce istiklal şairimizin ifadesiyle dinime küfreden Müslüman olsa bari. Bu bir, geçiyorum şimdi aşağıya, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız olan hanımefendiye tekrar etmeye terbiyemin el vermeyeceği galiz ifadelerle saldırıyor. Dün, baktım televizyon haberlerinde bu sözler biplenerek, yani sansürlenerek veriliyor. Bakan hanım hakkında çok çok çirkin ifadeler kullanıyor. Anamuhalefetin, üzerinden siyaset yapmaya çalıştığı cinsi sapık, şu an cezaevinde ve yaptıklarının hesabını adalete veriyor. Peki bu siyasi sapıkları ne yapacağız?"
- "Ahlaksızlığın çıtasını sürekli yükseltiyorlar"
"Biz bunları ademe mahkum edip hiç yerine koydukça, çirkefliğin, çirkinliğin, ahlaksızlığın çıtasını sürekli yükseltiyorlar" ifadesini kullanan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "İnanın bana, bu zat için söylenen her söz, israftır, fuzulidir, tıpkı kendisi gibi gereksizdir ve bu kişi başında bulunduğu partinin de yüz karasıdır. İşte bir kasetle bu partinin başına gelmedi mi? Geldi. Bu kaset olayı olmasa zaten bu partinin başına gelecek bunun ne mecali vardı, ne hali vardı. Bunda yalan, her türlüsü var, takiyye her türlüsü var ve kendi genel başkanının yanından ayrılıyor, 'aday mısınız' diye sorduklarında, 'hayır, değilim' diyor ama ertesi gün aday oluyor. Bunlardan siyasetçi olmaz. Siyasetçi önce, dürüst olacak. Benim milletim siyasette de dürüst olana, adam gibi adam olana prim verir, bunu böyle bilmek gerekir. Milletimiz, böyle bir zihniyete itibar gösterir. Bunlara, benim milletim ülkeyi teslim eder mi? Etmedi."
"Muhalefet partilerinin iktidar olup rahatlarını bozmak gibi niyetlerinin de olmadığını" vurgulayan CumhurbaşkanıErdoğan, "Öyle ya iktidar sorumluluğunu üstlenirsen, ekonomiyle ilgileneceksin, dış politikayla ilgileneceksin, terörle ilgileneceksin, bölgedeki krizlerle ilgileneceksin, sağlıkla ilgileneceksin, eğitimle ilgileneceksin, garip gureba ile ilgileneceksin, fakir fukarayla ilgileneceksin, velhasıl iş çok. Bu kadar sorumluluk, bu kadar yük bizim muhalefeti bozar. Çünkü onlar sadece konuşmaya, sadece lafla peynir gemisi yürütmeye alışkanlar. Hakikatlerle yüzleşmek hiçbirinin işine gelmez. 7 Haziran seçimlerinin sonrasında yaşananları gördünüz. Normal şartlarda siyasi parti dediğin tek başına iktidar olmak, bunu başaramıyorsa da iktidarın bir parçası olmak ister, bunun için çalışır. Bizdeki muhalefet partileri ise fellik fellik iktidar sorumluğundan kaçmanın yollarını aradılar. Milletimiz de 'madem halinizden memnunsunuz, öyle ise aynı şekilde devam edin' deyip, 1 Kasım'da tercihi tek başına iktidardan yana kullandı." değerlendirmesinde bulundu.
DAVUTOĞLU DA TEPKİ GÖSTERMİŞTİ
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Finlandiya'nın başkenti Helsinki'ye yapacağı ziyaret öncesinde Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi.
Davutoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'na ilişkin sözleri ile ilgili olarak, "Siyasi hayatın esası edeptir, nezakettir, üsluba dikkattir. Bugün Sayın Kılıçdaroğlu iki büyük hata yaptı. Birincisi, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımıza ki çok değerli bir hanımefendidir. Nezaketi ile zarafeti ile herkesin takdirini kazanmıştır. Ona yönelik sarf ettiği ve hiçbir siyasetçiyi bırakın, anamuhalefet partisi liderini bırakın, herhangi bir insanın ağzına yakışmayacak sözler sarf etmiş olması... Bunun izah edilir, açıklanır mazur görülür bir tarafı yoktur. Bu konuda da ben gerekli açıklamayı yaptım. Ayrıca bu hatada ısrar edip ikinci bir açıklama yapması ise daha büyük bir hatadır. Eğer bir özür dilemiş olsaydı, en azından daha önceki hatasını telafi etmiş olmazdı ama kendi hatasını fark edecek düzeyde bir akla sahip olduğu ortaya çıkmış olurdu." şeklinde konuştu.
"ADAM SINIFINDAN SAYMIYORUM"
"Kılıçdaroğlu bugünkü konuşmasında bana hitaben, 'Bana adam gibi cevap versin Başbakan' demişti." ifadelerini kullanan Başbakan Davutoğlu, "Şimdi ben de ona diyorum ki 'Adam olana adam gibi cevap verilir'. Bu konuşmasından sonra ben onu adam sınıfından da saymıyorum, adam müsveddesi demeyi bile kendisine çok görüyorum." dedi.
TWITTER'DA TAKİBİ BIRAKTI
Öte yandan Başbakan Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu Twitter'daki takip listesinden çıkardı.
Kılıçdaroğlu, dün partisinin grup toplantısında, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu'na yönelik ifadeler kullanmıştı. Davutoğlu, Kılıçdaroğlu'nu bu açıklamalarının ardından Twitter'daki hesabından takip ettiği kişi listesinden çıkardı. Davutoğlu, koalisyon görüşmeleri sırasında Kılıçdaroğlu'nu takibe almıştı.