HABER

Erdoğan'dan 'Malezya' tartışmalarına sert çıkış

ANKARA (İHA) - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti'nin rastgele kurulan, hasbelkader ortaya çıkan, tesadüflerle özelliklerini belirleyen bir devlet olmadığını vurgulayarak, "Başka model arayanlar ya da böyle bir iddiada bulunanlar, kendi ülkesine ve milletine güveni olmayan, kendi hesaplarını böyle zarar verici tartışma konularıyla görmek isteyen, bu milletin tarihinden, benliğinden, toplumsal ve kültürel birikiminden nasibini alamayanlardır" dedi.

Erdoğan, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nin teminatının bu hükümet, bu Meclis ve bu millet olduğunu vurguladı. Başbakan Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada adalet ve kalkınmayı en geniş anlamıyla gerçekleştirmek için başlattıkları reformların yeni yasama yılında da aynı kararlılıkla sürdürüleceğini söyledi. Erdoğan, milletvekillerinin Genel Kurul'da ve komisyonlarda en yüksek performansı göstererek Türk milletinin hayat standartlarının yükseltilmesi için gayret göstereceklerini ifade etti.

ABD ziyareti hakkında AK Parti milletvekillerine bilgi veren Başbakan Erdoğan, ABD'de Birleşmiş Milletler'in 62. Genel Kurulu'na katıldıklarını söyledi. Hem Türkiye hem de dünya için büyük önem taşıyan toplantılara katılma ve Türkiye'nin, Türk milletinin hassasiyetlerini dünya kamuoyu ile paylaşma imkanı bulduklarını dile getiren Başbakan Erdoğan, 30'u aşkın devlet ve hükümet başkanı ile baş başa görüşme fırsatı bulduğunu anlattı. İkili temaslarında hem ülkeler arasındaki ilişkiler, hem de bölgesel ve küresel gündemle ilgili konularda fikir alışverişinde bulunduklarını kaydeden Başbakan Erdoğan, hem Türkiye'de kaydedilen üstün başarıları muhataplarına aktardığını, hem de siyasi ve beşeri ilişkileri geliştirme kararlılıklarını dile getirdiğini söyledi. Önümüzdeki yıl 2009-2010 BM Güvenlik Konseyi Geçici Üyeliği için seçim yapılacağına işaret eden Erdoğan, bu seçimde Türkiye'nin de aday olduğunu hatırlatarak, "İnşallah buna gerekli desteği bulacak ve bu üyelik fırsatını yakalayacağız. Görüştüğümüz bütün devlet başkanlarına bu talebi ilettik" dedi.

Türkiye'nin 22 Temmuz seçimlerinden sonra yeni bir döneme girdiğini belirten Başbakan Erdoğan, 58 ve 59. hükümetlerin bir yönüyle hasarların onarılması, bir yönüyle de oluşturulacak altyapı hamlelerinin başlatılması dönemi olduğuna değindi. Bu dönemi başarıyla tamamladıklarını ifade eden Erdoğan, önemli yatırım ve kalkınma hamleleriyle Türkiye'yi büyük bir sıçrayışa hazırladıklarını söyledi. Türk milletinin de 22 Temmuz'da AK Parti'nin bu başarısını tasdik ettiğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, şimdi yeni ve daha zorlu bir dönemin başında olduklarını bildirdi. Bu dönemin bir sıçrama dönemi olacağını kaydeden Erdoğan, 2008 yılıyla birlikte yeni seçim beyannameleri ve hükümet programlarının gereği olan çalışmaların çok daha farklı bir şekilde gelişeceğini ve sıçramaların emarelerinin görüleceğini vurguladı. Başbakan Erdoğan, "İhtiyacımız olan tek şey ortak değer ve hedeflerimizin şekillendirdiği gelecek vizyonumuz etrafında kenetlenmeyi başarmamızdır" diye konuştu.
Cumhuriyet tarihinde önemli değişim ve gelişme dönemleri yaşandığına dikkat çeken Erdoğan, 1920'den sonra Atatürk önderliğindeki değişimin en büyük değişim olduğunu vurguladı. Erdoğan, bu dönemde yaşanan değişim ve dönüşümün birçok millete örnek olacak mahiyette tarihi bir diriliş ve inşa hareketini ortaya koyduğunu söyledi. Çok partili hayata geçişle birlikte 1950'deki atılımın, bu yeni devletin sağlam temeller üzerinde modernleşmesi ve dünyaya açılmasının yeni boyut kazandığı bir dönem olduğunu ifade eden Erdoğan, daha sonraki atılım döneminin ise 1980'li yıllarda Turgut Özal'ın ortaya koyduğu vizyonun ürünü olduğunu belirtti. 3 Kasım sonrası AK Parti hükümeti ile Türkiye'nin bir reform, demokratik ve ekonomik kalkınma sürecine girdiğine işaret eden Erdoğan, "Özal'dan sonra içine kapanan bir Türkiye vardı. Bir gerileme dönemine girmiş Türkiye vardı. 3 Kasım'dan sonra kendini toparlayıp dünyaya açılan bir Türkiye var. Bu 3 değişim ve gelişme dönemi bizim için sadece tarihi bir tecrübe değil, geleceğe yürürken yararlandığımız çok değerli ilham kaynağıdır" şeklinde konuştu.

Türkiye'de olup biten her şey için dışardan model arayanların kendi tarihlerine yabancı olan kesimler olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Türk milleti sadece kendisi için değil dünyadaki pek çok ülke için örnek teşkil edecek modeller oluşturma konusunda fevkalade mahir olmuştur. Yok oldu denildiği anda destansı bir mücadeleyle yeniden varolduğunu ispat eden, yokluk şartlarında çağdaş ve modern cumhuriyeti inşa edebilen bu aziz millet, örnek alacak değil örnek gösterilecek bir millettir. Türkiye Cumhuriyeti rastgele kurulan, hasbelkader ortaya çıkan, tesadüflerle özelliklerini belirleyen bir devlet de değildir. Başka model arayanlar ya da böyle bir iddiada bulunanlar kendi ülkesine ve milletine güveni olmayan, kendi hesaplarını böyle zarar verici tartışma konularıyla görmek isteyen, bu milletin tarihinden, benliğinden, toplumsal ve kültürel birikiminden nasibini alamayanlardır. Herkes çok iyi bilsin ki demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nin teminatı bu hükümettir, bu Meclis'tir, bu millettir. Ortak geleceğimize katkı mahiyetindeki her türlü fikri, görüşü, duruşu saygıyla karşılıyoruz. Bu ülkede her yeni gelişme ve değişim dönemi büyük gayretler ve mücadeleler yanında büyük direnişlerin aşılabilmesiyle olmuştur. Girdiğimiz yeni dönemde de bizi aynı süreç beklemektedir. Senaryo aynıdır. Sadece aktörler değişmiştir. Ama bütün bunlara karşı artık bu ülkede milletin aydınlık kararı ve yere sağlam basan duruşu da kendini çok açık net ortaya koymaktadır. Bizim için aslolan sonuç da milletimizin, ülkemizin kazanmasıdır. Değişime, dönüşüme direnenler, Türkiye'yi çağdaş dünyadan kopararak içine kapatmak isteyenler, kendi zümrelerinin menfaatlerini garantiye almak için kriz ve gerilim çıkarmaya çalışanlar beyhude bir çaba içindedirler. Türkiye büyüyecek, çağdaşlaşacak, gelişecek, geleceğe emin adımlarla ilerleyecektir. Bundan kimsenin endişesi olmamalıdır. Kimse de kalkıp kafaları bulandırma gayreti içine girmesin. Türkiye'nin demokratik bir değişim ve ekonomik bir kalkınma geçirmesinden işçilerimiz, kadınlarımız, memurlarımız, iş adamlarımız, köylümüz, çiftçimiz rahatsız değildir. Bu iddiadan rahatsız olanlar koskoca bir milletin imkan ve haklarını yıllarca sadece kendi menfaatlerinin, kendi sınıflarının selameti için kullananlardır. Ne değişime karşı olanlar, ne de değişimi bizim yapmamızdan rahatsız olanlar Türkiye'nin çağdaşlaşma yolunun önüne set çekemeyeceklerdir. Yeni Anayasa çalışmalarını bu çerçevede değerlendirmek ve Türkiye'nin çağdaşlaşma sürecinde gerekli bir revizyon olarak görmek gerekir."

En Çok Aranan Haberler