ANKARA (ANKA)- Başbakan Recep Tayip Erdoğan, farklılıkların Türkiye'nin asli unsurları olduğunu belirterek, "Arzum, birliğimize kasteden nefret tohumlarının bu yakılan ateşte yok olması, defolup gitmesidir" dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde Arı Stüdyoları'nda gerçekleşen Nevruz törenleri mehter ve Devlet Halk Dansları topluluğu gösterileriyle başladı. Törenlere Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Devlet Bakanı Beşir Atalay, Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç ile Tarım ve Köy İşleri Bakanı Mehdi Eker katıldı.
Törende konuşan, Başbakan Recep Tayip Erdoğan,"Nevruz törenlerinde ülkenin dört bir yanında bugün ateşler yakılacak. Bizim arzumuz birliğimize kasteden nefret tohumlarının bu ateşte yok olup defolmasıdır" dedi. Erdoğan, 21 Mart'ı Orta Asya'dan Avrupa içlerine kadar ulaşan önemli bir gün olarak değerlendirdi. Nevruz'u tabiatın dili, dişi ve tazelenmesi olarak gördüklerini belirten Başbakan Erdoğan, "Bizler toprağı ana gibi sahiplenen, toprağa ana diyen, topraktan yaratıldığına ve toprağa döneceğine inanan bir milletiz" diye konuştu.
Aşık Veysel'in "Benim sadık yarim kara topraktır" dizesini hatırlatan Başbakan, "21 Mart toprağın yeniden dirilişidir. İnsanlığın yüreğinin yeniden yeşermesi ve insani değerlerin yeniden dirilmesi anlamına da geliyor" dedi Erdoğan şöyle konuştu:
"Bütün farklılıklarımızı bu toprağın asli unsuru olduğunu bilerek bağrımıza basacağız. Tabiat nasıl çeşitlilikleriyle zenginlik arz ediyorsa bizler de çeşitliliklerimizle zenginlik arz ediyoruz."
Nazım'dan şiir okudu
Nazım Hikmet'in "Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür, ve bir orman gibi kardeşçesine" dizelerini de okuyan Başbakan, "Bir ağaç gibi benliğimize sahip çıkıp bir orman gibi kardeşçe bir arada yaşarsak millet olarak hiçbir erozyona uğramayacağız" dedi. Çanakkale Zaferi'nin yıldönümüne de vurgu yapan Başbakan, Çanakkale Zaferi'nden sonra bu toprakların yeni bir ruh ve dinamizm kazandığını kaydetti. Nevruz'un Orta Asya'dan Balkanlara, Çin Seddi'nden Mostar'a kadar geniş milletin ortak bir ruhu olduğunu ifade eden Erdoğan, "Hüzünlerimiz, dertlerimiz, sevinçlerimiz birdir. Bu topraklara düşen her yağmur damlasından hakça adilce faydalanırız" diye konuştu. Başbakan konuşmasına şöyle devam etti:
"Nevruz törenlerinde ülkenin dört bir yanında bugün ateşler yakılacak. Kazakistan'da, Kırgızistan'da, Tataristan'da meşaleler tutuşturulacak. Bizim arzumuz birliğimize kasteden, nefret tohumlarının bu ateşle yok olup defolmasıdır. Kin ve nefret yayan nifak tohumlarının yerini barış tohumları alsın. Sevginin ve barışın dilini hep birlikte yüceltelim."
Mevlana'nın bir şiirini de okuyan Erdoğan, "Millet olarak hepimizin yenilenmeye ihtiyacı var. Dünya statik değil. Milletimiz de her gün kabuklarını kırıyor" dedi.
Başbakan daha sonra Nevruz ateşini yaktı. Yakılan ateşten ilk olarak Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç ve Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin atladı. Erdoğan ise, Nevruz ateşinden atlamaktan kaçındı. Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç ise, Nevruz'un bir mevsimin miladı olduğunu belirterek, pek çok farklı güzelliğin de miladı olmasını diledi. "Bayram günlerinde cehennemden bahsedilmez" diyen Koç, 21 Mart'ın toplumsal dinamizmin ve idealizmin başlangıcı olması gerektiğini kaydetti.
Demir döven Başbakan ve Bakanlar, geleneksel olarak yumurta da tokuşturdu. Törenlerde nevruz süsleri atıldı.
Arı Stüdyoları önünde gerçekleşen tören Özbekistan ve Azerbaycan'da canlı yayınlanırken, stüdyo önüne kurulan dev ekrandan tüm Türkiye ve 10 ayrı Türki Cumhuriyetinde gerçekleşen Nevruz kutlamaları gösterildi. Sarı kırmızı, mavi, pembe, turuncu, renkleriyle süslenen Arı Stüdyosu'na Türki Cumhuriyetlerin bayrakları asıldı. Çocukların ellerinde Azerbaycan, Hakas, Saha-Yakut, Türkmenistan, Kırgızistan, Başkurdistan, TIVA, Altay, Gagavuz, Kazakistan, Özbekistan flamaları yer aldı.
Törenlerde mehter takımı üyelerinden bir kişinin rahatsızlandığı da öğrenildi.