HABER

Erdoğan'dan referandum sonrası ilk ziyaret Özal'ın kabrine

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın referandumun ardından ilk gittiği adres belli oldu. Erdoğan, 24. ölüm yıldönümü nedeniyle 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın kabrini ziyaret etti. Erdoğan, "80'li yıllarda ülkemizde demokrasinin tekrar canlanmasında da önemli rol oynayan merhum Özal, aziz milletimizin gönlünde müstesna bir yere sahiptir" ifadelerini kullandı. Erdoğan daha sonra Adnan Menderes ve Necmettin Erbakan'ın da mezarlarını ziyaret etti.

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, vefatının 24. yılında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı törenle kabri başında anıldı.

Topkapı'daki Anıtmezar'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da katılımıyla düzenlenen törende, Özal'ın eşi Semra Özal, çocukları Ahmet ve Efe ile gelinleri Elvan ve Sinem Özal, torunları Turgut, Serra ve Merve Özal ile TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, ANAVATAN Partisi Genel Başkanı İbrahim Çelebi, eski bakanlardan Halil Şıvgın, AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci, Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın ve sevenleri yer aldı.

Turgut Özal'ın öz geçmişinin okunduğu törende, Anıtmezar'a Cumhurbaşkanlığı çelengi konuldu, ardından saygı duruşunda bulunuldu. Bu arada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanına çağırdığı Efe Özal'ın kızı Serra Özal da elinde tuttuğu çiçekleri, dedesi Turgut Özal'ın kabrine bıraktı.

ÖZAL'IN TORUNUNA HEDİYE VERDİ

Daha sonra Kur-an'ı Kerim tilavetinin ardından dua edilen törende, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile beraberindekiler, Özal ailesine taziyelerini iletti. Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Özal'ın torunu Serra Özal'a hediye verdiği görüldü.

SEMRA ÖZAL'DAN REFERANDUM YORUMU

Törene, tekerlekli sandalyeyle katılan merhum Cumhurbaşkanı Özal'ın eşi Semra Özal, gazetecilere yaptığı açıklamada, eşinin vefatının üzerinden 24 yıl geçtiğini belirterek "Acısı gittikçe artıyor ve çoğalıyor. Bilmiyorum ne yapacağım, çok zor. Allah razı olsun Cumhurbaşkanı bizi hiç bırakmıyor, her zaman hatırımızı sorar, arar. Eksik olmasın. Bugün de 'geleceğim' dedi. Çok memnun oldum." diye konuştu.

Anayasa değişikliğine ilişkin halk oylamasıyla ilgili soru üzerine ise Özal, başkanlığı eşinin gündeme getirdiğini ifade ederek, sonucun hayırlı olması temennisinde bulundu.

ERDOĞAN'DAN MESAJ

Ayrıca Erdoğan, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölüm yıldönümü dolayısıyla mesaj yayımladı.

Türkiye Cumhuriyeti'nin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın, milletin yetiştirdiği seçkin devlet adamlarından ve siyasetçilerden biri olarak, ülkenin kalkınmasına katkıları, değerli icraat ve hizmetleriyle her zaman saygıyla yad edileceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle dedi:

"80'liyıllarda ülkemizde demokrasinin tekrar canlanmasında da önemli rol oynayan merhum Özal, aziz milletimizin gönlünde müstesna bir yere sahiptir. Merhum Cumhurbaşkanımız Turgut Özal'a vefatının 24. yıl dönümünde Allah'tan rahmet diliyor; kendisini saygıyla anıyorum."

TURGUT ÖZAL KİMDİR?

Babası Malatya/Çırmıktı'lı Ünlüoğulları'ndan banka memuru Mehmet Sıddık Özal, annesi ise Tunceli Çemişgezekli, ilkokul öğretmeni Hafize Hanım (d. 1906 - ö. 1988) olan Turgut Özal kısmen Kürt kökenlidir. Çocukluğunun bir döneminde pilot olmak isteyen Özal, Silifke'ye taşındıktan sonra, eşeğin üzerinden düşerek kolundan sakatlanmış ve kollarından biri diğerine göre daha kısa kalmıştır. Bu durum pilot olma isteğinden zorunlu olarak vazgeçmesine neden olmuştur.

4 yaşındayken Bilecik'in Söğüt ilçesine taşınan Özal, ilköğrenim hayatına burada başladı. Babasının görevi nedeniyle sık sık il değiştiren Özal, ortaokulu Mardin'de bitirir. Mardin'de lise olmaması nedeniyle, Konya Lisesi'nde eğitimine devam eden Turgut Özal bu dönem içerisinde kardeşi Korkut Özal da ona eşlik etmiştir. Son olarak Kayseri Lisesi'nde lise eğitimini bitiren Özal, İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği'ni burslu olarak okur. 1950 yılında mezun olur. Mühendislik yapar ve sonra siyasete girer.

Turgut Özal, ailesinin isteğiyle evlendiği Ayhan İnal'la 1952 yılında kısa süreli bir birliktelik yaşadı. Bu evlilikten sonra çalıştığı kurum Elektrik İşleri Etüd İdaresi'nde sekreter olarak görev yapan Semra Yeyinmen ile evlendi. Bu evlilikten sonra Ahmet (d. 1955), Zeynep (d. 1956) ve Efe (d. 1967) adında üç çocuk sahibi oldu.

Evlendikten sonra, Amerika'da Texas Tech Üniversitesine ihtisas yapmaya giden Özal ekonomi branşında eğitim aldı.

Geri döndüğünde EİEİ Genel Müdür Yardımcısı (ya da Genel Direktör Teknik Müşaviri; kayıtlar arasında ikilem mevcut) oldu ve Türkiye'de elektrifikasyon üzerine projelerde çalıştı. 1958 yılında Planlama Komisyonu'nda sekreterya görevini yaptıktan sonra 1959 yılında Ankara Ordonat Okulu'nda yedek subay oldu. Dönemin Devlet Su İşleri Genel Müdürü (ve 33 sene sonra 9. Cumhurbaşkanı seçilecek olan) Süleyman Demirel de, 27 Mayıs Darbesinden hemen sonra askere alındı.

Askerliği sonrasında Devlet Planlama Teşkilatı'nın kuruluşunda çalışan Özal, 1965 seçimlerinden sonra Süleyman Demirel'in danışmanı olarak görev yaptı. 1967 yılında DPT Müsteşarı oldu. 1971'den 1973'e kadar Dünya Bankası Sanayi Dairesi'nde danışman olarak çalışan Özal yurda döndükten sonra başta Sabancı Holding olmak üzere birçok sektördeki, birçok şirket için yönetici olarak çalıştı. Sabancı Holding'deki görevinin Genel Koordinatörlük olduğu belirtilmektedir.

1977 genel seçimlerinde Millî Selamet Partisi'nden İzmir milletvekili adayı oldu; ancak seçilemedi. 43. Hükümet döneminde Başbakanlık Müsteşarlığı ile DPT Müsteşar vekilliği görevlerine getirildi. 24 Ocak Kararları'nın mimarı olarak görev yaptı. 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra, bu politikaları devam ettirmek amacıyla Bülend Ulusu Hükümeti'nde ekonomiden sorumlu Başbakan yardımcılığı görevine getirildi. Bu göreve getirildikten 22 ay sonra, 14 Temmuz 1982 yılında istifa etti.

Turgut Özal Türkiye Cumhuriyeti tarihinin hem DPT Müsteşarlığı hem de Başbakanlık Müsteşarlığı yapmış tek başbakanı ve cumhurbaşkanıdır.

20 Mayıs 1983'de Anavatan Partisi'ni kuran Özal 6 Kasım 1983'deki seçimlerde 400 kişiden oluşan parlamentoda 211 milletvekili çıkararak tek başına iktidar ve 45. Hükümet'in Başbakanı oldu. 1984 yerel seçimlerinden de başarıyla çıkan Özal, 13 Nisan 1985'de yapılan ilk kongrede tekrar genel başkanlığa seçildi.

1987 yılında yapılan genel seçimlerde de 292 milletvekili çıkartarak tekrar çoğunluğu sağladı ve 46. Hükümet'in başbakanı oldu. İktidarda bulunduğu 1983-1991 döneminde Türkiye ekonomisi ortalama yıllık yüzde 5,2 oranında büyümüştür. Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu'nu değiştirerek Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı'nı kurdu.

18 Haziran 1988 Cumartesi günü Ankara Atatürk Spor Salonu'nda Anavatan Partisi'nin 2. Olağan Kongresi'nin düzenlendiği sırada Kartal Demirağ isimli saldırgan tarafından düzenlenen suikasttan yaralı olarak kurtuldu. Foto muhabirleri ve televizyon kameraları için hazırlanmış olan platformun önünden ve Özal'a 12 metre öteden saat 12.15'te iki el ateş eden Demirağ, Turgut Özal'ı sağ elinden yaralamıştır. Saldırı sonrası etrafa rastgele ateş açan korumalar ise 18 kişinin yaralanmasına sebep olmuştur. Yaralananlar arasında Bakan İmren Aykut da vardır. Önce ölüm cezasına çarptırılan, ardından cezası 20 yıla indirilen Kartal Demirağ'ı cumhurbaşkanlığı döneminde affetmiştir.

Barzani'ye uluslararası alanda rahat seyahat edebilsin diye Türk Pasaportu (kırmızı pasaport) vermiştir. Yıllar sonra Barzani bu pasaportu 2003 yılında Türkiye'ye iade etmiştir.

Özal 1989'daki cumhurbaşkanlığı seçiminde aday oldu. Sosyaldemokrat Halkçı Parti ve Doğru Yol Partisi meclise girmeyerek seçimi boykot etti. İlk turda Turgut Özal 247, ANAP Burdur Milletvekili Fethi Çelikbaş 18 oy aldı. 17 oy boş çıkarken 3 oy geçersiz sayıldı. İkinci turunda 284 milletvekilinin katıldığı oylamada adaylardan Başbakan Turgut Özal 256 oy alırken, Çelikbaş 17 oy aldı. 2 oy geçersiz sayılırken 9 oy boş çıktı. 31 Ekim 1989 tarihinde gene muhalefetin katılmadığı 3. tur oylamasında Turgut Özal 263 oy alarak Türkiye Cumhuriyeti'nin 8'inci Cumhurbaşkanı oldu. 9 Kasım 1989 tarihinde resmi olarak görevine başladı. Bu seçimden akılda kalan ise alışamadık diyenlere, alışırsınız, alışırsınız demesidir.

Cumhurbaşkanlığı döneminin en önemli olayı 1. Körfez Savaşı'dır. Bu olayda çok aktif rol almıştır. Petrol kaynaklarının kontrolünü elinde tutan Saddam Hüseyin'in Türkiye için büyük bir tehlike teşkil ettiğini ve Saddam’ın bölgeyi hakimiyeti altında tutmasına izin verilemeyeceğini savundu. Saddam’ın uzaklaştırılması için mümkün olan her şeyin yapılması konusunda fikren ve siyasi açıdan son derece istekliydi. Bu nedenle ABD'ye bu konuda açık destek verdi.[10] Harekata Türk Ordusunun da katılıp, Misak-ı Milli sınırları içinde olan Musul ve Kerkük'e girilmesini isteyince, zamanın Genelkurmay Başkanı Necip Torumtay görev süresi sona ermeden 3 Aralık 1990 tarihinde kendi isteği ile Genelkurmay Başkanlığı görevinden emekliye ayrıldı; görevden ayrılmasına sebep olarak da 1. Körfez Savaşı'nda hükümetin tutumuna tepki olduğu öne sürüldü.

Özal, her zaman sivil yönetimi savunmuş ve halk tipi sivil kıyafetlerden hoşlanmıştır. Kamu kurum ve kuruluşlarını resmi kıyafetiyle ziyaret eden diğer Cumhurbaşkanlarından farklı olarak çoğu defa kravatsız, keten pantolon, keten ayakkabı ve tişörtle resmi programlara katılmıştır. Yandaki resimde görüldüğü gibi üst rütbeli askerlerin devir teslim törenine katılmazken, küçük bir ilçede kaymakamın göreve başlama törenine katılmıştır. Askeri birlikleri şortla denetlemesi medya tarafından şiddetle eleştirilmiştir. Özal diğer cumhurbaşkanları gibi konuklarını köşkte ağırlamak yerine, Marmaris Okluk koyundaki resmi yazlıkta ağırlamıştır. Ölümünde sivil cumhurbaşkanı, demokrat cumhurbaşkanı, dindar cumhurbaşkanı pankartlarıyla da bu tutumu desteklenmiştir.

KIYAMETE KADAR FATİH SULTAN MEHMED’İN MANEVİ RUHANİYETİ ALTINDA BULUNMAK İSTİYORUM

Turgut Özal, 17 Nisan 1993'te 5 ülkeyi kapsayan 12 günlük Türkistan gezisinden sonra ölmüştür. Özal'ın cenazesine Türkiye'nin dört bir yanından yüzbinlerce kişi akın etmiş, televizyonlardan canlı yayımlanmış; ülkede bayraklar yarıya indirilmiştir. Dönemin Amerika Birleşik Devletleri Başkanı, Turgut Özal ile de yakın dost olan George H. W. Bush beklentilerin aksine cenaze törenine katılmamıştır. "Öldükten sonra beni İstanbul’a defnedin, kıyamete kadar Fatih Sultan Mehmed’in manevi ruhaniyeti altında bulunmak istiyorum" şeklindeki vasiyetine uyularak kendisi tarafından yaptırılan eski başbakan Adnan Menderes'in anıtmezarının bulunduğu Topkapı'da, Vatan Caddesi üzerinde kendisi adına hazırlanan anıtmezara defnedildi.[8]

Bir suikasta kurban gitmiş olabileceği de yıllardır tartışılmaktadır. Turgut Özal'ın limonatasına katılan arsenikle zehirlendiği iddiasını ortaya atan eşi Semra Özal,[11] delil olarak da saç örneğini ABD'de tahlil ettirdiğini belirtmektedir. 2 Ekim 2012 tarihinde Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın 19 yıl aradan sonra kabri açılmış olup ölümünün bir suikast olup olmadığının belirlenmesi için yapılan otopsi sonucunda Adli Tıp Kurumu araştırmalar ve bulgular sonucu zehir bulunduğunu ancak Özal'ın zehirden mi yoksa başka sebepten mi öldüğünü tespit edemediklerini açıklamıştır.

En Çok Aranan Haberler