Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz'ün görevinin değiştirilmesi ve bunun dava sürecini uzatacağına yönelik eleştirilerle ilgili, “Eğer hukuk devletinin içinde anayasanın belirlemiş olduğu görevleri hepimiz kendi çerçevesi içerisinde yürütürsek hiçbir mesele kalmaz. Ben yargının işine karışamam, yargı da benim işime karışmamalı” değerlendirmesinde bulundu.
[**
**](https://www.mynet.com/zekeriya-oz-terfi-etti-110100563160)
[**
**](https://www.mynet.com/artik-zekeriya-ozun-olmayan-dosyalar-110100563195)
[**
**](https://www.mynet.com/karari-imzalayanlar-ilk-kez-konustu-110100563218)
[**
**](https://www.mynet.com/iste-ergenekonun-yeni-savcisi-110100563179)
[**
**](http://www.hsyk.gov.tr/duyurular/2011/mart/29-03-2011-adli-yargi.pdf)
Başbakan Erdoğan, iki günlük resmi ziyarette bulunmak üzere İngiltere'ye gitti. Hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda bir basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. Erdoğan, bugün Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) kararnamesi ile Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz'ün görevinin değiştirilmesi ve bu konuda AKP'den gelen 'dava sürecinin uzayabileceğine' ilişkin eleştirilerin hatırlatılması üzerine, “Konu, bildiğiniz gibi yürütmenin konusu değil. Konu, şu anda yasamanın konusu da değil. Konu, HSYK'nın bir konusudur. Şunu açık, net bilmeliyiz, bu ülke bir hukuk devletidir. Her zaman söylüyoruz; demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti. Eğer hukuk devletinin içinde anayasanın belirlemiş olduğu görevleri hepimiz kendi çerçevesi içerisinde yürütürsek hiçbir mesele kalmaz. Ben yargının işine karışamam, yargı da benim işime karışmamalı. Eğer hepimiz işimizi başarılı bir şekilde sürdürürsek zaten bu sorulara da gerek kalmayacaktır. Benim arkadaşlarımdan kim bu tür bir yorum yapmış, onu bilemem. Eğer yapmışsa, yanlış yapmış. Yani bunun gecikmesi, gecikmemesi... Bunu zaten söylüyoruz. 'Gecikmiş adalet, adalet değildir' diyoruz. Bir an önce bu adımların atılması gerekir diyoruz. Niçin Yargıtay'da, Danıştay'da dairelerin çoğaltılması ve çalışanların adedinin artırılması noktasında bizler yasal olarak adım attık? Biz görevimizi yaptık. Bundan sonra artık yine orada da yargı görevini yapacaktır. Artık yeterli eleman sayısı vardır. İnşallah üst yargıda artık bu tür gecikmeler de olmayacaktır” dedi. Erdoğan, “Temennim odur ki; ilk adım mahkemelerinde de daha süratli neticeler alınır ve bu tutukluluk süreçleri uzamaz, daha kısa sürede biter. Bu bizim hep temennimizdir ve bunu bekleriz, arzumuz budur. Ama bunun daha ötesine gitmek... O bizim görev alanımız değil” diye konuştu.
29’UNCU KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME TALEBİ
Başbakan Erdoğan, hükümetin Kanun Hükmünde Kararname (KHK) için yetki talebinde bulunduğunun hatırlatılması ve bunun içinde Türk Silahlı Kuvvetleri personeli de dahil personel atamalarının bulunduğunun belirtilmesi üzerine, bu talebin iktidarları döneminde bir ilk olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan, çok partili siyasi dönemde bu talebin 29. olduğunu da hatırlatarak, “Yani bugüne kadar bu devamlı yapılmış. Hemen hemen her iktidar ihtiyaca binaen, daha seri çalışmak için bu tür yetkileri almışlar. Bizimki de ağırlıklı olarak, -yani bütün detayını şu anda söyleyemem ama-, anayasanın bizlere tanımış olduğu yetki dahilinde, burada ağırlıklı devlet bakanlıklarını icracı bakanlığa dönüştürme gibi, -başbakan yardımcılarının dışında-, dönüştürmek gibi adım atalım diyoruz. Çünkü artık kendi bütçesi olan ve ne yaptığı bilinen ve Bakanlar Kurulu sayısının da azaldığı bir
kabineyi ülkemizde hedefleyelim istedik. Eğer bunun adımını şimdi atmazsak, 12 Haziran seçimlerinden sonra yeni kabinenin oluşmasında sıkıntılar meydana gelecektir. Yeni dönemin ustalık dönemi olduğunu sizlere daha önce açıkladım. Şimdi çıraklık ve kalfalık döneminin tecrübesi ile böyle bir adımın atılmasının gereğine inandığımız için, şimdiden bu hazırlığı yapalım istedik. Fakat orada Türk Silahlı Kuvvetleri personel durumu ile alakalı düzenleme noktasında, şu anda net bilemiyorum, yani bu zaten komisyonda görüşülecek. Komisyondaki görüşmeler esnasında orada gerekli mutabakat nasıl sağlanır bilemiyorum. O mutabakata göre bu yetkiyi de talep edeceğiz. Ama bu illa olacak diye bir şey yok. Belki görüşmeler esnasında bundan vazgeçilebilir de” dedi.
“KEMAL BEY SİYASETİ DAHA YENİ ÖĞRENECEK”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu talebi 'Meclisi by-pass etmek' olarak değerlendirdiğinin hatırlatılması üzerine ise Erdoğan, "Kemal Bey siyasetten gelmiyor. Siyaseti daha yeni öğrenecek. Bakın bu 29'uncu olacak. Bugüne kadar bunlar hep yapıldı. Kendi partisinin siyasi geçmişini de incelerse, devamlı övgüyle bahsettiği rahmetli Ecevit'in başbakanlığı döneminde de bu tür kanun kuvvetinde kararnamelerin çıktığını görecek. Onu bir araştırırsa, o zaman herhalde bu ifadeleri kullanmazdı. Halbuki, bu tür cevapları ayak üstü vermese, önce araştırsa, 'acaba bugüne kadar bunlar yapıldı mı, yapılmadı mı?' veya 'Bizim partimizin geçmişinde böyle şeyler oldu mu olmadı mı' diye bir araştırmış olsa görecek ki, AK Parti'nin şu 8 yıllık iktidarı döneminde ilk defa böyle bir talebi var. Ama kendi geçmişlerinde bakıyorsunuz ki 3.5 sene içerisinde, Ecevit'in, yani bizden önceki koalisyon dönemini söylüyorum, çıkartılmış olan kanun hükmünde kararname var. Merhum Ecevit'in başbakanlığı döneminde yine çıkartılmış KHK'ler var. Yani bunlara bakarlarsa bize bu tür sataşmaya yaparken biraz daha düşünür" dedi.