Erdoğan, “4-C'yi biz icat etmedik. Bu bize sendikaların bir önerisidir. Biz bu sistemi onlarla konuşarak uygulamaya karar verdik. Bunlar sabah kalktıklarında akşam yaptıklarını unutuyorlar. Ayıp olmuyor mu? Biz kasaba devleti değiliz” diye konuştu.
Katar'a ziyareti öncesinde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde basın toplantısı düzenleyen Başbakan Erdoğan, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Bir soru üzerine TEKEL işçileri konusunun çok abartıldığının vurgulayan Erdoğan, “Sanki bütün TEKEL işçileri eylem yapıyor. Böyle bir şey yok. Özelleştirme süreci neyi gerektiriyorsa o yapılmıştır ve TEKEL işçileri de yerlerini almışlardır” dedi. Erdoğan şöyle devam etti:
“Son olayda ise farklı bir durum var. Kapatılan tütün işleme depolarıyla ilgili. Bir işadamı bir iş yerini kapattığında çalışanlara ihbar ve kıdem tazminatlarını öder ve işi bitirir. Biz de şu an bunu yapıyoruz. Ama biz ne yaptık, 'sendikaların bizden talepleri var madem' dedik, bunları 4-C kapsamında istihdam edelim dedik. Her türlü kolaylığı da sağladık. Ama bunlara rağmen hedef saptırmak suretiyle ortaya bazı taleplerle çıktılar.
‘Biz kamu kurumlarında aynı şartlarda çalışmak istiyoruz’ dediler. Bakın arkadaşlar Özelleştirme politikası bizim dönemimizde başlamadı. Eskiden beri var. Bu gösterileri küçük bir grup yapıyor. Büyük bir kısmı aslında bu yapılanları tasvip de etmiyor. Ne dedik biz son olarak 1 Şubat’ta kıdem tazminatlarını yatırdık ve gelin alın dedik. Şubat sonuna da süre verdik dedik ki, gelin 4-C'ye başvurun. Eğer o tarihe kadar başvuru olmazsa bu hakkı da kaybederler. Dün itibariyle 900 kadar TEKEL işçisi buna müracaat etti ve kamu kurumlarına 4-C kapsamında yerleştirildi.
Ortada direnen 200 kişi kalmış. Onlar da birtakım tasarruflarda bulunmuşlar. Böylece zaten bu süreç de bitmiştir. İki sendika toplanmış kararlar almış, mahkemeye başvuracaklarmış Olabilir. Yapabilirler. 4-C'yi biz icat etmedik. Bu bize sendikaların bir önerisidir. Biz bu sistemi onlarla konuşarak uygulamaya karar verdik. Bunlar sabah kalktıklarında akşam yaptıklarını unutuyorlar. Ayıp değil mi? Biz kasaba devleti değiliz. Ben tekrar TEKEL işçisi kardeşlerime diyorum ki, biz hiçbir zaman sizlere zulmetmedik, zulmetmeyiz. Zamanınız varken bir an önce 4-C'ye başvuru yapın."
-“MEDYA ÜZERİNDEN TARTIŞMAM”-
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ile Deniz Kuvvetleri Komutanı'nın açıklamalarına ilişkin sorulan bir soruya Erdoğan, daha önce katıldığı bir televizyon programında açıklık getirdiğini ifade ederek şöyle konuştu:
“Ben medya üzerinden böyle bir tartışmanın, müzakerenin içinde yer almam. Genelkurmay Başkanı ile zaten her hafta olağan toplantılar yapıyorum. Bu konuları gerekirse orada görüşürüz, görüşüyoruz. Dolayısıyla bu tür spekülasyonlar içinde bir başbakan olarak yer alırsam, bizler bu makamı iyice küçültmüş oluruz. Böyle bir değerlendirme içine girmeyeceğim."
Erdoğan bir başka gazetecinin, “Sayın Genelkurmay Başkanı ile dün akşamdan bu yana bu konuyla ilgili bir görüşmeniz oldu mu?” şeklindeki sorusuna, “Hayır. Ben sizin önemsediğiniz kadar önemsemiyorum da onun için. Benim de moralim zaman zaman bozuluyor biliyorsunuz. Bazen şirazesinden çıktığı da oluyor” karşılığını verdi.
-“O’NU SİLMİŞTİM”-
Uyuşturucu kaçakçılığı suçlamasıyla tutuklanan yeğeni hakkındaki haberlerin hatırlatılması üzerine Erdoğan, “Verilen haberler doğru. Bu konuda ben gerek valim, gerek emniyet müdürüme açık ve net söyledim. 'Gereği neyse açık ve net yapın' dedim” diye konuştu. Erdoğan, ismi geçen yeğeni ile başbakanlığının ilk zamanlarında bir görüşmesi olduğunu belirterek, “Ondan sonra da adeta ben yeğenliğimden silmişimdir. Benim doğrularımla ve ilkelerimle kaynaşmayan bir yapısı vardır. Dolayısıyla şu anda hukuk neyse, yasalar neyi gerektiriyorsa bunu yapmışlardır. Ben de ona özellikle saygı duyarım” şeklinde konuştu.
Gezide Başbakan Erdoğan’a ayrıca, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ve bazı milletvekilleri eşlik ediyor.
ANKA