Erdoğan Barzani'nin davet edildiği haberlerin hatırlatılması üzerine şunları söyledi:
"Arkadaşlar Ankara'ya davet diye bir şey yok.Bu konular alt düzeyde yürütülen çalışmalardır.Bu çalışmalarla bizler 5 Kasım sürecinde başlattığımız ABD, Türkiye, Irak üçlü mekanizmasını daha yoğun bir şekilde, anlık istihbarattan daha farklı bir noktaya ulaştıralım istiyoruz. Bu stratejimizin bir adımıdır. Yoğun hava hareketları ile silahlı kuvvetlerimiz terör kamplarına yönelik adımları gerçekleştiriyor. Bu noktada bizler anlık istihbaratı değerlendiriken istiyoriz ki; merkezi Irak yönetimi ile özellikle terör kamplarının yoğun olduğu Avaşin, Zap gibi bölgelerdeki çalışmalarda da yoğunlaşıyoruz.Bu ulusal bir mesele değil.Uluslararası boyutu olan bir meseledir. Olay sadece K.Irak ile de sınırlı değil işin Avrupa boyutu var.Bunun üzerinde de yoğunlaşan çalışmalarımız var.Uzun soluklu bir yolcuğun, mücadelenin içindeyiz. Bu mücadelede gerekli olan neyse bunu yapacağız. Milletimizin hiçbir endişesi olmasın.Kimse 'bunun kökünü kazacağız' gibi açıklamalarla bu olayı pompalayarak rant elde etme gayreti içine girmesin.Şehit kanı üzerinden rant elde etmeye çalışmasın.Bu mücaledeyi hep birlikte yapacağız. İktidarı ile muhalefeti ile bunu beraber götürmek durumundayız"
TAMPON BÖLGE ÖNERİSİ
Bahçeli'nin 'Tampon bölge' önerisinin hatırlatılması üzerine tepki gösteren Erdoğan," "Bu konuda Genelkurmay Başkanımız tam aksini söyledi.Burada tampon bölgeye gerek yok.Olması gereken yapılıyor.Ağzı olan konuşuyor.Bilende bilmeyende konuşuyor.Genelkurmay ne gerekiyorsa talep eder bizde uyarız.167 tane karakol yapımı var ilk etapta. 300 trilyon gibi bir maliyeti var.2009 sonuna kadar hepsini tamamlamayı hedefliyoruz" dedi.
YANGINA BENZİN POMPASIYLA GİDİYORLAR
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin küresel krizden en az zararla çıkması için gereken bütün önlemlerin alındığını belirterek, kriz uyarısı yapanları "yangına benzin pompası ile gidenler" olarak nitelendirdi. Erdoğan, "Bütün yaptıkları millete karamsarlık pompalamak. Açık söylüyorum bu ülkede dört gözle kriz bekleyenler var. Krizden siyasi ya da maddi çıkar bekleyenler var. Bunun için ellerini ovuşturanlar var. Bunları milletimiz çok iyi biliyor" dedi.
Başbakan Erdoğan 11. Dış Ticaret Haftası açılış töreninde yaptığı konuşmada küresel krize değindi. Türkiye'nin küresel krizin yarattığı dalgalanmadan mutlaka etkileneceğini, ancak bu etkilenmenin asgari düzeyde olacağını vurgulayan Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Biz son 2002 yılına kadar yıkıcı etkileri olan krizler yaşadık. Son 2002 krizinde siyasi istikrarsızlık nedeniyle sıcak paranın acil çıkışını yaşadık. Biz krizlerden gerekli dersleri çıkararak gerekli yapılanmayı oluşturduk. Bugün finans noktasında gelişmiş birçok ülkeden daha iyi seviyedeyiz. Bu dönemi akıllı ve kararlı bir şekilde sürdürürsek kazanca çevirebiliriz"
-"DÖRT GÖZLE KRİZ BEKLEYENLER VAR"
Başbakan Erdoğan, "krizden hiç etkilenmeyeceğiz" demenin aşırı iyimserlik olacağını; ancak etkinin sınırlı kalması için bütün tedbirlerin aldığını söyleyerek, kriz uyarısı yapanları eleştirdi. Erdoğan şöyle konuştu:
"Şimdi görüyoruz muhalefet, medya ve sivil toplum kuruluşlarından çok ciddi eleştiriler alıyoruz. Kriz için tarih verenler oldu. Bittik dediler, ortalığı velveleye verdiler. Ne oldu? Türkiye bütün krizlerini atlattı. Öneri istersiniz öneri vermezler. Bütün yaptıkları millete karamsarlık pompalamak. Açık söylüyorum bu ülkede dört gözle kriz bekleyenler var. Krizden siyasi ya da maddi çıkar bekleyenler var. Bunun için ellerini ovuşturanlar var. Bunları milletimiz çok iyi biliyor. Bunlara da asla prim vermedik. Otomotiv sektörü battı diyorlardı. Otoshow yapıldı. Ne oldu? Kendileri diyor şimdi. Kapan kapana."
-"KARAMSARLIK POMPALAYANLARA KULAK ASMAYIN"-
Kriz uyarısı yapanları "yangına benzin pompası ile gidenler" şeklinde tanımlayan Başbakan Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğer bir yerde yangın varsa yangını söndürmek itfaiyenin görevi; ama itfaiye yangını söndürmek için yangın pompasıyla gitmez bunlar onu yapıyor. Biz su pompasıyla gidiyoruz. Şu anda krizin bu noktasında bizde bir hasar yok. Ancak olmayacak demiyorum. En az zararla bunu aşacağız. Ekonomik ve sosyal istikrarın sürdürülmesinde güven çok önemli. Bizim istikrarımızı zedelediler. Geçen yıl küresel sermayeden 22 milyar Dolar pay almıştık. Bu sene yine o rakamı göremeyeceğiz belki ama 15 milyar Dolar göreceğiz. Tüm zor şartlara rağmen ayağımız yere sağlam basıyor. Ama asla yılgınlığa karamsarlığa düşmeyeceğiz. İlgili tüm bakanlarımızla tüm gelişmeleri dikkatle izliyor ve gereken önlemleri alıyoruz. Özellikle yatırımcılarımızdan iş adamlarımızdan rica ediyorum karamsarlık pompalayanlara kulak asmayın. Türkiye büyük ve güçlü bir ülke. Ekonomik gelişim bakımından dünyanın en dikkat çeken ülkeleri arasındayız."