Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de gerçekleşen Aliya İzzetbegoviç'i anma töreninde konuştu.
Erdoğan'ın Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen 'Vefatının 14. Yılında Aliya İzzetbegoviç'i Anma Programı'nda yaptığı konuşmadan satırbaşları şöyle:
"Geleceğimizin teminatı olan genç kardeşlerim, hanımefendiler, beyefendiler sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Sizleri bu gazi mekanda ağırlamaktan büyük bir bahtiyarlık duruyorum. Bosna aşığı gazeteci Akif Emre kardeşimize de rahmet ve mafiret niyaz ediyorum. Buradan başta Aliya'nın ailesi ve yakınları olmak üzere tüm Boşnak kardeşlerime başsağlığı dilemek istiyorum.
Aliya sadece bir siyasetçi, bir düşünür ve aksiyon adamı değildir. Merhum Aliya bunların tamamıdır. Hatta çok daha ötesi, fazlasıdır. O, sırf Müslüman olduğu, Müslümanca düşündüğü için atıldığı zindanda fikrini ilmek ilmek dokuyan genç bir mütefekkirdir.
Türkiye'ye gelecek olan vatandaşıma köpeğe üstünü aratıyorlar. Böyle bir rezalet olabilir mi? Bunların karakterinde bu var. Ama bir Müslüman'da bu olamaz. Çünkü Müslüman zulmedemez."
BATI MEDENİYETİNİN MEZAR TAŞLARI
Bizim onun duruş ve asaletinden öğrenecek çok şeyi var. Emperyalistler, kan emiciler sömürmeye devam ediyor. Arakan'ın haini görüyoruz. O güçlü bildiklerimiz bu işi çözemezler mi? Ama ölen Müslüman ise onlar için önemli değil. Terörist Hıristıyanların içinden çıktıysa ses yok. Biz DEAŞ terörist diyoruz ve mücadele veriyoruz. Niye? Biz onların İslam ile alakası olmadığını açıkça haykırıyoruz. Halep'ten İdlib'e insanlar kaçarken ses çıkardılar mı? Ona sessiz kalan Myanmar'daki Budist terörüne ses çıkarmıyor. İnsan hakları demokrasi ve özgürlükler dün Boşnak'lara bugün de Suriyelilere Filistinlilere çok görünüyor. Zulmü trübünlerden seyredenler değişmedi. Sahile vuran masum çocuk bedenleri Batı medeniyetinin mezar taşlarıdır.
AVRUPA'YI UYARDI: KIYAMET SENARYOSU
Bugün Avrupa'nın hiçbir inandırıcılığı kalmamıştır. Irkçılığın arttığı, Neonazi partilerinin hükümet ortağı olduğu bir Avrupa felakete sürükleniyor demektir. Şu anki manzara bir kıyamet senaryosunu çağrıştırmaktadır. Bu kötü gidişatı öncelikle Avrupalı siyasetçiler, akademisyenler ve sanatçılar engelleyebilir. Bu salondaki sanatçılara çok büyük görevler düşüyor. Avrupalı liderliği sağduyuya davet ediyoruz. İslam karşıtlığı üzerinden siyaset kimseyi bir yere taşımaz.
REÇETE TÜRKİYE'NİN TAM ÜYELİĞİ
Türkiye Avrupa'ya muhtaç durumda değildir. Asıl muhtaç durumda olan Avrupa'dır. Onlar görmek istemese de reçete Türkiye'nin tam üyeliğidir. Bu böyle biline. Türkiye altını çizerek ifade ediyorum. Bunun için onurundan asla taviz vermeyecektir. Biz kimsenin oyuncağı değiliz olmayacağız. Biz birilerinin keyfine göre muamele edeceği kapı kulu değiliz olmayacağız. Tehditlerle Türkiye'yi esir alacağını sananlar kendi geçmişlerinden bihaber gafillerdir. Yanılgı içinde olduklarını kısa sürede anlayacaklar. Ucuz ayak oyunlarına izin vermeyeceğiz, kendini bilmez siyasetçilere provokasyonlarına prim vermeyeceğiz. Eninde sonunda Türkiye'nin sabır ve sağduyusunun meyvelerini toplayacağız. Bu süreçte tıpkı Aliya'nın dediği gibi, hatırlayacağımız şey Düşmanlarımızın sözleri değil dostlarımızın sessizliği olacaktır."