Özcan önceki gün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşmesinin ardından dün de YÖK’ün itiraz dilekçesi Danıştay’a verilmeden önce Erdoğan’a 1.5 saat süren sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi. İkili, görüşmenin bir bölümünde Başbakanlık makamında başbaşa yemek yedi. Özcan, Erdoğan ile görüşmesinin ardından YÖK’e dönerek YÖK Yürütme Kurulu’nu topladı. Toplantıda itiraza son şekli verildi.
YÖK, hazırladığı 10 sayfalık itiraz dilekçesini Danıştay’a sundu. YÖK’ün itirazını Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu karara bağlayacak. Danıştay’ın sınav takvimi işlediği için itirazı son derece hızlı bir şekilde görüşerek, karara bağlayacağı bildirildi. Kurul’un kararı kesin nitelik taşıyacak.
Karar ideolojik değil
YÖK’ün itiraz dilekçesinde Erdoğan’ın “ideolojik” diyerek eleştirdiği Danıştay kararının kaldırılması ve davanın reddi istendi. Dilekçede, “Katsayı kararının alınma sebebi ideolojik sebepler olmayıp, ekonomik ve sosyal sebeplerdir. Meselenin doğru anlaşılması ve doğru tartışılması gerekmektedir” denildi.
YÖK Başkanı Özcan, katsayı düzenlemesi için yasa çıkarılmadan, YÖK’ün karar vereceğini söyledi. Özcan, öğrenci ve velilerin mağdur edilmeyeceğini belirterek, şunları söyledi: “Alternatifler de geliştirmiştik lazım olur diye. Alternatiflerden birisi uygulamaya konulacaktır. Mümkün olduğu kadar şimdi kullandığımız sisteme yakın bir sistem olacak. Onun için lütfen çalışmalarına ara vermesinler ve motivasyonlarını kaybetmeden çalışmalarına devam etsinler. Onların mağdur edilmesi gibi bir durum kesinlikle söz konusu değil. Ancak sınava başvuru tarihini biraz ileri atabiliriz.”
İtiraz gerekçeleri
YÖK’ün itiraz dilekçesinde özetle şöyle denildi:
* Davayı açan İstanbul Barosu ile dava konusu YÖK’ün katsayı kararı arasında menfaat ilişkisi yoktur. Dava açma ehliyeti bulunmadığı, davacının talebi açık olmadığı için usül yönünden davanın reddi gerekir.
* Dava konusu işlem tümüyle hukukun temel ilkeleri, kamu yararı ve ekonominin ihtiyaçları gözetilerek tesis edilmiştir.
* Dava konusu işlemle tek bir katsayı belirlenmek suretiyle yapay puan farklılaştırması uygulamasından vazgeçilmiş, gerçek başarıyı esas alan puanlama sistemiyle eşitlik ilkesine uygun davranılmıştır.
* Mesleki eğitime yönelime engel olan psikolojik direncin kırılmasının tek yolu eşitsizlik algılamasının giderilmesidir. Dava konusu işlemle gerçekleştirilmesi istenen de tam budur.