HABER

Erdoğan'dan tarım ve hayvancılıkta 'indirimli elektrik' ve ikinci sondaj gemisi müjdesi (2)

TRABZON'DA HALKA HİTAP ETTİ Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Trabzon'da, 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde halka seslendi. Yöre şivesiyle kalabalığı selamlayan Erdoğan, "Sana doymak olur mu Trabzon, sizi muhabbetle selamlıyorum Trabzon.

Erdoğan'dan tarım ve hayvancılıkta 'indirimli elektrik' ve ikinci sondaj gemisi müjdesi (2)

TRABZON'DA HALKA HİTAP ETTİ
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Trabzon'da, 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde halka seslendi. Yöre şivesiyle kalabalığı selamlayan Erdoğan, "Sana doymak olur mu Trabzon, sizi muhabbetle selamlıyorum Trabzon. Bugün yine Karadeniz gibi coşuyorsun Trabzon. Bugün yine çok güzelsin Trabzon. Yaylalar otlu olur, suyu kuvvetli olur, sevip alamayanın hali perişan olur. 2 aylık ayrılığın ardından sizleri hasretle selamlıyorum Trabzon. İşte gerçek dostluk bu, vefanız bu. Muhabbetiniz için her birinize teşekkür ediyorum. 24 Haziran'daki desteğiniz için sizlere bir kez daha teşekkür ediyorum. Milletin partisine, milletin adamına, cumhurun ittifakına sahip çıktığı için Trabzon'a tekrar gönülden teşekkür ediyorum" dedi.
'ONLAR KAÇTI, BİZ KOVALADIK, KOVALIYORUZ'
Ülkede milletin huzuruna kastedenleri yok edeceklerini belirten Erdoğan, "Bugüne kadar siz bize sahip çıktınız, biz de sizin emanetinize de sahip çıktık. Siz bizden dualarınızı esirgemediniz, biz de ülkemizde kurulan tuzakları bozduk. Siz bizi bağrınıza bastınız, biz de sizin için koştuk, koşturduk. Siz dağ gibi bizim yanımızda durduğunuz, biz de milletimizin dirliğine özellikle kastedenleri tek tek hezimete uğrattık. Cudi'de inlerinde bastık, Gabar'da inlerinde bastık, Tendürek'te inlerine girdik, Kandil'de inlerine girdik. Onlar kaçtı, biz kovaladık, kovalıyoruz, kovalayacağız. Evet, kara kış demeden, kar tepe demeden, bütün askerimizle, komandolarımızla birlikte Bakanımız da onlarla hep birlikte, Savunma Bakanımız, Kuvvet Komutanlarımız hep birlikte, evelallah yürüdük, yürüyoruz, yürüyeceğiz. Onlar kaçacak, biz kovalayacağız. Durmak yok. O kadar. Ve bu ülkede bizim milletimizin huzuruna kastedenleri evelallah yok edeceğiz" diye konuştu.
'SİZİN BU ÜLKEDE YERİNİZ YOK'
Miting alanına kurulu ekrandan HDP'li milletvekillerinin terör örgütleriyle ilgili konuşmalarının yer aldığı görüntülerini de izlettiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Buradan tüm Türkiye'ye sesleniyorum, Trabzon'dan tüm batıya, Orta Anadolu'ya sesleniyorum; Türkiye'de 'Kürdistan' diye bir bölge var mı? Kardeşlerim, bizim Doğu Anadolu'muz var, bizim Güneydoğu Anadolu Bölgemiz var, bizim Karadeniz'imiz var, bizim Akdeniz'imiz var, bizim Orta Anadolu'muz var, bizim Ege'miz, Marmara'mız var. Ama bizde 'Kürdistan' diye bir bölge yok. Çok seviyorsan Irak'ın kuzeyinde 'Kürdistan' var, yallah oraya git Kürdistan'a. Sizin bu ülkede yeriniz yok. Öyle mi? Şimdi ben CHP ve İYİ Parti'ye gönül veren kardeşlerime de sesleniyorum, diyorum ki; Kardeşlerim, bu ülkeyi bölmek isteyenlerle nasıl oluyor da omuz omuza oluyorsunuz? Nasıl oluyor da onlarla beraber yol yürüyorsunuz? CHP'ye gönül veren bütün kardeşlerime sesleniyorum ve diyorum ki; Bu yanlışa gelecek misiniz? Hatta daha ileri gidiyorum, bölücü terör örgütünün arkasında olduğu HDP'ye gönül verenlere de sesleniyorum; Bu ülkeyi bölmek isteyenlerle beraber olacak mısınız? Gelin 31 Mart'ta sandıklarda, bunlara şöyle güzel bir Osmanlı tokadı vuralım. Onun için hanım kardeşlerim çok çalışacağız, kapı kapı dolaşacağız. Durmak yok, muhalifler ortada. Ne diyor; 'Bizim arkamızda PKK, YPG ve PYD var' diyor. Bizim arkamızda da bu millet var ve Hak var Hak var"
'31 MART, HEPİMİZ İÇİN ÖNEMLİ BİR İMTİHAN'
Güneydoğu'da kayyum atanan belediyelerle ilgili de konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:
"Çok çalışacağız. Bunlara devlet para verdi, bu alçaklar ne yaptı? Çukur kazdı. Öyle mi? Bunlar, binaları kendi içinden birbirine tünellerle bağladı. Ya bu paralar size çukur eşin diye mi verildi, yoksa millete hizmet için mi verildi? Başka ne yaptılar? Kandil'e gönderdiler. Ya bu milletin paralarını, bu Kandil'e gönderenlere biz bu ülkede müsaade etmeyiz. Onun için ne yaptık? Kayyumlar ve bak yargılandılar ve bir tanesi bunlardan yanılmıyorsam 13 sene- 15 sene yargı bunlara ceza verdi. Niye verdi? İşte devletin bu imkânlarını, bu paralarını buralarda harcadıkları için verdi. Şimdi bundan sonraki süreçte de, bunların bu tür yanlışları devam ettikçe, bunlara bu bedelleri ödeteceğiz. Asla bunlara kalkıp da 'İyi yaptınız' diyemeyiz. Türkiye'yi hep birlikte tarihinin en büyük yatırımlarıyla tanıştırdık. Fakat önümüzde yine kritik bir sınav var. 31 Mart, hepimiz için önemli bir imtihan. Adeta bir beka meselesi. 31 Mart'ta bunlara vereceğimiz bir dersle, inşallah geleceğimiz daha aydınlık olacak."
'ZİLLET İTTİFAKI, HÂLÂ KENDİ İÇİNDE UĞRAŞIYOR'
Millet İttifakı'nı eleştiren Erdoğan, "Gittiğimiz her yerde, bu meydanlarda olduğu gibi on binlerce kardeşimizle kucaklaştık. Zillet ittifakı, hâlâ kendi içinde uğraşıyor, hâlâ isim kavgasıydı, bunlarla uğraşıyor. Yahu bunlar seçim kurullarına nasıl müracaat edilir, bunu dahi bilmiyorlar. Biz 25 ilimizde milletimizle buluştuk. Amacımız 81 vilayetimize, 922 ilçemize, 50 bin 411 mahalle ve köyümüze bir şekilde ulaşmak, onlara da davamızı, icraatlarımızı, yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı anlatmaktır. Gayemiz şehirlerimizle ilgili hayallerimizi ve hedeflerimizi milletimizin tüm fertleriyle paylaşmaktır. Bunun için tempoyu daha da artıracağız. 31 Mart'a kadar uykumuzdan, ailemizden, vaktimizden fedakârlık ederek daha çok çalışacağız" ifadelerini kullandı.
'UTANMADAN KONUŞUYORLAR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dik duracaklarını dikleşmeyeceklerini söyleyerek, "Biz sadece ve sadece Allah'ın huzurunda rükûda ve secdede eğiliriz, başka hiçbir yerde asla eğilmedik, eğilmeyiz. Kardeşlerim bizim 'Kızılelma'mız var. Bizim 'Kızılelma'mız büyük ve güçlü Türkiye'dir. Bunun için kutuplaşmaya kardeş kavgasına 'hayır' diyoruz. Bunun için milletimizin arasına nifak sokmak isteyenlere 'hayır' diyoruz. Bunun için insanımızı birbirine kırdırmaya çalışanlara 'hayır' diyoruz. Bunun için 'Önce millet, önce memleket' diyoruz. Biz barışın, demokrasinin yanındayız, istikrar ve huzurun tarafındayız. Gezi'de her tarafı yakıp yıkan bunlar değil miydi? Güneydoğu'da, Doğu'da her tarafı yakıp yıkan bunlar olmadı mı? Bunlar değil miydi şu anda cezaevinde bulunan zatın Diyarbakır'da 'Hep beraber sokağa' dediği zaman 53 tane vatandaşımızın ölümüne neden olanlar. Utanmadan konuşuyorlar. Milleti birbirine kırdırdılar, ırkçılık, bölücülük yaptılar. Kardeşlerim bunlar var ya bunlar, bu bölücü terör örgütünü arkasına alanlar bizim bayrağımızı kongrelerinde salona takmayanlardır. Ey CHP'ye gönül verenler, siz bunlarla kol kola gidiyorsunuz farkında mısınız? Bunlar kongrelerinde bizim İstiklal Marşı'mızı okutmayanlardır. Ey CHP'ye gönül verenler siz bunlarla beraber olduğunuzun farkında mısınız? Bunlar İstiklal Marşı'mızı okutmadıkları gibi bunlarla beraber olan sözde İYİ Parti mensuplarına şaşıyorum. Nasıl bunlarla omuz omuza oluyorlar, nasıl bunlarla beraber yol yürüyorlar. Bu millet 31 Mart'ta da bununda hesabını soracak, ben buna inanıyorum" diye konuştu.
HİNDİSTAN- PAKİSTAN GERİLİMİ
Türkiye ile beraber tüm gönül coğrafyasında muhabbetin, adaletin sükûnetin hakim olması için çaba harcadıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Afganistan'dan Yemen'e, Libya'dan Somali'ye, Orta Asya'dan Balkanlar'a kadar bölgemizde barışın ve istikrarın tesisi için mücadele ediyoruz. Arabuluculuk çalışmalarımızda, ikili münasebetlerimizde yeri geldiğinde telefon diplomasimizde nerede bir sıkıntı, sorun varsa onu suhuletle çözmenin gayreti içindeyiz. Önceki gün uçak krizi sonrasında kardeş ülke Pakistan'ın Cumhurbaşkanı ve Başbakanı ile görüştüm. Hindistan ile Pakistan arasındaki gerilimi nasıl düşürebileceğimizi istişare ettim. Biliyorsunuz, Pakistanlı kardeşlerimizin bizim milletimizin kalbinde çok ayrı bir yeri var. İstiklal Harbi'nde vatanımızın bağımsızlığı için gönderilen yardımları, Muhammet İkbal'in bizim için yazdığı özgürlük şiirlerini asla unutamayız. Türkiye de ne zaman dara düşse, ne zaman başı sıkışsa deprem felaketinden terörle mücadeleye kadar kardeş Pakistan'ın hep yanının da olduk. Ülkemizin hem Pakistan'la hem de Hindistan'la samimi, yapıcı, yoğun ve çok yönlü ilişkileri bulunuyor. Pakistanlı kardeşlerimiz Türkiye'nin bu müstesna konumunu takdir ediyor, sorunun çözümü için bizden destek bekliyorlar. Biz de kendilerine tansiyonun daha da düşürülmesi konusunda üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazır olduğumuzu ifade ettik. Pakistanlı kardeşlerimizin dün rehin aldıkları Hindistanlı pilotu hüsnü niyet göstergesi olarak salıvermeleri takdire şayan bir adımdır. Gerilimi tırmandırmanın yangına körükle gitmenin hiç kimse bir faydası yoktur, olmayacaktır. Temennimiz, Hindistanlı dostlarımızın da bu müspet adıma aynı şekilde mukabelede bulunmalarıdır. Bize düşen katkıları, müdahaleleri yapmaya hazır olduğumuzu tekrar vurgulamak istiyorum. İnşallah Türkiye'nin de diplomatik çabaları ile bu sıkıntılı dönemin kısa sürede atlatılacağına inanıyorum."
'İÇ POLİTİKA DIŞ POLİTİKAYI BELİRLER'
Bugün artık iç politika ile dış politikayı ayırmanın ve ayrı görmenin mümkün olmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dünyanın her yerinde iç politika dış politikayı belirler. Dış politika da iç politikayı etkiler. Türkiye'nin uluslararası siyasette artık problem çözen, sorunlara çözüm üreten bir seviyeye ulaşması, iç politikadaki başarılarımızın eseridir. Ülkemizin artık görüşü, duruşu, katkısı aranan bir konuma gelmesi sizinle beraber attığımız ortak adımların sonucudur. Çok açık ve net söylüyorum. Ülkemiz son 17 yılda içeride güçlendikçe, dışarıda da güçlenmiş, itibar kazanmıştır. Türk ekonomisi büyüdükçe, Türk diplomatların etkisi büyümüştür. Türk demokrasisi ilerledikçe dış siyasette Türkiye'nin sözünün ağırlığı da artmıştır. İç siyasetteki her hamlemizin, her başarılarımızın altını çizerek söylüyorum, her seçim zaferimizin dışarıda da çok müspet yansımaları olmuştur. Biz son 17 yılda bunu pek çok kez yaşadık, şahit olduk" diye konuştu.
'EMİR ALAN DEĞİL SÖZÜ DİNLENEN ÜLKE HALİNE GELDİK'
Türkiye'ye insansız hava aracı verilmediğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ne zaman gitsek diyorlardı ki 'Kongre müsaade etmedi.' Şimdi Trabzon'un uşaklarından birileri insansız hava aracını yaptı mı, yaptı. Silahlı insansız hava aracını da yaptı mı, yaptı. Şimdi daha büyüğünü yapıyorlar. Şimdi biz ihraç eder duruma geldik. Nereden nereye. Türkiye artık bölgenin sorun çözen ülkesi haline geldi. Hamdolsun, tarihi şanlı zaferlerle dolu aziz milletimize asla yakışmayan kötü tablolara son verdik. Türkiye güçlenince daha önce ülkemize ayar verme yarışına girenlerin nasıl kendilerine çekidüzen verdiklerini bizzat tecrübe ettik. Batı ülkeleri başta olmak üzere diğer devletlerin politikalarını, ekonomisi, demokrasisi, ihracatı güçlü bu yeni Türkiye'ye nasıl adapte ettiklerini bizzat yaşadık. Artık emir alan değil, sözü dinlenen, görüşü aranan bir ülke haline geldik" dedi.
Trabzon'a yapılan yatırımları da anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ben belediye başkanı oldum İstanbul'a, kimden aldım İstanbul'u; CHP belediyesinden aldım. Şimdi bir Trabzonlu arkadaşımız oradan aday olmuş. Trabzon'u istismar etmek istiyor. Sen Trabzon'u istismar edemezsin. Benim Trabzonlu hemşehrilerim sana pirim vermez. Çünkü CHP çöp, çukur, çamur demektir. İşte İzmir. İzmir Körfezi kokudan geçilmiyor, pislik. İstanbul'un da Haliç'i kokudan geçilmiyordu. Onlar Şişli gibi bir ilçeyi bile şu anda yönetemiyor. 2019 Türkiye'sinde çöp dağlarına mahkum ederken Şişli ilçesine biz istikbalimizin köşe taşlarını döşüyoruz" ifadeleri ile konuşmasını tamamladı.

FOTOĞRAFLI

Erdoğan'dan tarım ve hayvancılıkta 'indirimli elektrik' ve ikinci sondaj gemisi müjdesi (2)Erdoğan'dan tarım ve hayvancılıkta 'indirimli elektrik' ve ikinci sondaj gemisi müjdesi (2)Erdoğan'dan tarım ve hayvancılıkta 'indirimli elektrik' ve ikinci sondaj gemisi müjdesi (2)Erdoğan'dan tarım ve hayvancılıkta 'indirimli elektrik' ve ikinci sondaj gemisi müjdesi (2)

En Çok Aranan Haberler