ANKARA (ANKA)- Başbakan Erdoğan, TBMM Genel Kurulu'nda Hükümet Programına yönelik eleştirileri yanıtlarken, Hasakyef'le ilgili yürütülen kampanyanın ideolojik olduğunu belirtti ve Ilısu Barajının yapılmaması için Avrupa'da Türkiye için kredi verilmemesine yönelik çalışma yapıldığını ileri sürdü.
Erdoğan, "Hasankeyf'te artık tarihi sular altında bırakma anlayışı diye bir şey yoktur. Teknoloji artık değişti, haberiniz yok. Oradan taşınacak ve yeni bir Hasankeyf tesis edilecek. Hasankeyf olmazsa olmaz Ilısu olmasa da olur yaklaşımı olmaz. Yapacağız. Ülkemizden birilerinin de yurtdışında Ilısu Barajı ile ilgili kredi verilmemesi yönündeki çalışmalarını da çok iyi biliyoruz. Lütfen bu konuda kendinize çekidüzen veriniz" dedi.
MHP'YE ELEŞTİRİ
Erdoğan, milli hassasiyetlerin ortak değer olduğunu belirterek, "Milli ve manevi değerleri hep beraber sahiplenmemiz lazım. Sahiplenmediğimiz zaman zaafa düşeriz. AKP çatışmacı bir siyaset yerine, kucaklayıcı bir politika izleyecektir.
Biz ve diğerleri ayrımı yapan kutuplaştırıcı siyaset yerine her türlü anlayışı kucaklayan bir anlayış benimsiyoruz. Biz Türkiye'nin 70 milyonun hükümetiyiz. Bir ayrım olamaz" dedi
"BENİM ÜLKEMDE İŞKENCE YOKTUR"
Kendi iktidarları döneminde işkenceye karşı sıfır tolerans gösterdiklerini belirterek, "İddianız varsa çıkar konuşursunuz. Benim ülkemde işkence yoktur. Varsa gereğini yaparız. Müddei de iddiasını ispatla mükelleftir. Benim ülkemde işkence diye bir olay yoktur. Bunu bilerek birilerinin de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne şikayet etmesini de anlamak mümkün değildir" şeklinde konuştu.
IMF İLE İLİŞKİLER
IMF ile olan ilişkiler konusunda da Başbakan Erdoğan şunları söyledi: "Göreve geldik, IMF'ye Türkiye'nin borcu 23.5 milyar dolardı. Şu anda 7 milyar 777 milyon dolara düştü. Merkez Bankası'nın rezervi 26.8 milyar dolardı, şimdi ise 69.2 milyar dolara çıktı. Bu Türkiye'ye gelen sıcak paranın karşılanması için diyor. Hakikaten bunu anlamak mümkün değil. Değerli arkadaşlar sıcak para nasıl gelir nasıl gider, doğrudan yabancı sermaye nasıl geliyor. Özellikle ben şunu söyleyeyim, Sıcak paranın gelişi gidişi menkul kıymetler içerisinde bir sirkülasyon olayıdır. Ama yabancı sermaye farklıdır. Doğrudan yabancı sermaye girdiği zaman ileri teknolojiyi getirdiği zaman, dünyadaki pazarı da getirir. Nedir onların hedefi. Emeği daha ucuza buluyor, dünyaya pazarlanması noktasında yeteneğini ortaya koyuyor."