Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Lozan ile ilgili söylediği sözler Türkiye'nin gündemine oturdu. Odatv yazarı M.Ayhan Karaca köşesinde konuyu ele aldı.
Karaca'nın Erdoğan'ı eleştirdiği yazısı şöyle;
Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Erdoğan, zaman zaman öteden beri partisinin platformlarında Lozan’a "kılçık" atıyor. Bir türlü Lozan’la barışamayan, Lozan’ı hazmedemeyen bir cumhurbaşkanı profili çiziyor.
Bir “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı” hayal edebilir miydiniz Türkiye Cumhuriyeti’nin “tapu senedi”olan, bir devleti tescil eden Lozan Barış Anlaşması’nı ikide bir masaya yatıran, tartışmaya açan?!
LOZAN’I HAZMEDEMEYEN BİR CUMHURBAŞKANI!
Erdoğan, geride bıraktığımız hafta sonunda Ak Parti Kocaeli İl Gençlik Kongresi öncesinde kendisini bekleyen yurttaşlara yine şöyle seslendi ve tabiri caizse Lozan’a saydırdı:
“Lozan’da öyle olmadı mı? Kılıçdaroğlu’na sorsan Lozan’da kazandığımızı söyler. Ondan sonra da adaların faturasını AKP’ye kesmeye kalkar. Adaları siz verdiniz siz. Sizin partinizin başında olanlar verdi. Tarihi dosyaları hazırlatıyorum ve Lozan da dahil olmak üzere bunların önüne, milletin önüne bu belgelerle anlatacağız. Görecekler kim, nerede, neyi vermiş. Öyle yalanlarla, dolanlarla bu milleti aldatamazsınız.”
AKILDANE, FESLİ MUHTEREM
Lozan’la barışamayan bir kökenden geliyor tabii Erdoğan. Bir devlet adamının bulunduğu zaviyeden değil, rövanşist duygularla bakıyor Lozan’a. Akıl hocası kim? Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, Kurtuluş’un ve Kuruluş’un lideri Büyük Atatürk’e dil uzatıp hakaret ettiği içi mahkum olan fesli zat. Yani, Kadir Mısıroğlu.
Bu zat-ı muhteremin “Lozan Zafer mi Hezimet mi?” adlı iki ciltlik bir kitabı var. Birinci cildi 1971’de, “Maddi Kayıplar” alt başlıklı ikinci cildi 1973’te (Elimdeki 5.baskı 1979 tarihli) yayınlanmış. Fesli, kitabını Trabzon Mebusu Ali Şükrü Bey’e ithaf etmiş. Ali Şükrü Bey kim? Birinci mecliste Mustafa Kemal Paşa’nın bodoslama karşısında… Lozan’a muhalif.
Erdoğan’ın da feyz aldığını tahmin edebileceğimiz söz konusu kitabı yayınlayan Sebil Yayınları’nın kitabın başındaki notunu paylaşırsam, yukarıda alıntıladığım son Kocaeli konuşması daha bir yerine oturacaktır:
“Lozan; muazzam bir imparatorluk mirasının han-ı yağmasıdır… Türkün şahsında İslam’dan intikam alınarak, bütün bir İslam dünyasının başsız bırakılmasıdır!..
Lozan’ın getirdiği; adalarla Yunan strateji çemberine alınmış, iktisadi kaynaklardan mahrum, her türlü unvan ve sıfatı yolunmuş, gayri tabii hudutların çizdiği küçük bir Türkiye’dir.”
KİTABIN ÖNSÖZÜ ERDOĞAN’IN GÖZDESİNDEN
Şimdi sıkı durun; kitabın ikinci baskısına henüz genç bir inşaat mühendisi iken (belki o zaman asistan da) Evren Karadayı ile birlikte “önsöz” kaleme alan kim dersiniz? Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken ekibinde İSKİ müdürü olan, başbakanlığında hep bakanlık koltuğunda oturan, şimdi de bakanlığını sürdüren Prof. Dr. Veysel Eroğlu olabilir mi? İsim benzerliği değilse odur!
Bakın, Eroğlu nasıl da yüceltiyor Atatürk’e hakaretten hüküm giyen fesliyi; şu ifade “önsöz”den:
“Vecd ve iman gençliğine birçok değerli mücadele eseri kazandıran üstad Kadir Mısıroğlu’nun şahsiyet ve fikirleri üzerinde durmayı zaid addediyoruz. Ancak şu kadarını söyleyelim ki; o, sahip olduğu hudutsuz ilim, ahlak ve cesaretle -gençliğine rağmen- devrimizin ‘Şeyhülmuharririn’i sayılmayı çoktan hak etmiş bir büyük insandır.”
ERDOĞAN’IN LOZAN ÇIKIŞLARI HANGİ BAĞLAMDA ELE ALINMALI?
Erdoğan ve ekibinin Atatürk’ün kurduğu cumhuriyeti tasfiye edip rövanşist bir yaklaşımla cumhuriyete tepeden tırnağa başka bir hüviyet kazandırma zihniyetinde olduğunu saptamak için Lozan’a nasıl baktığını görmek yeter de artar. Kutuplaşma yaklaşımı o yüzden benimseniyor. Afrin’e yönelik Zeytin Dalı Harekatı’na destek vermesine karşın CHP’yi iç cephenin dışına atmaya çalışması o yüzden… Çünkü CHP, Atatürk Türkiyesi’ni kuran parti. Yaşatmakla da yükümlü olan parti… Normalde askeri harekat içindeki bir yönetimin ne yapması gerekirdi? İç cepheyi geniş ve kavi tutmak, değil mi? Oysa Erdoğan neler yapıyor?..
İşte Erdoğan’ın önceki ve son Lozan çıkışlarını bu bağlamda değerlendirmek gerekir.