Erdoğan'ın "nobel" hasreti

ANKARA (İHA) - Bilkent Üniversitesi'nde "nanoteknoloji" yöntemiyle üretilen dünyanın en küçük Türk bayrağı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a takdim edildi.

Gözle görülmeyen, ancak özel bir mikroskopla görülebilen Türk bayrağını tablo içinde teslim alan Başbakan Erdoğan, "Benim şimdiki hasretim, ilk Nobel Ödülü'nü ne zaman alacağız? Şimdi bunun beklentisi içindeyim. Hocalarımızdan bunu bekliyorum" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bilkent Üniversitesi Nanoteknoloji Enstitüsü'nü ziyaret etti. Bilkent Üniversitesi'nin kurucusu Prof. Dr. İhsan Doğramacı ile Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Doğramacı'nın evsahipliğini yaptığı ziyaret sırasında, Erdoğan'a Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ve AK Parti Ar-Ge'den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Reha Denemeç de eşlik etti.

Bilkent Gençlik Senfoni Orkestrası eşliğinde İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan toplantıda bir konuşma yapan Rektör Prof. Dr. Ali Doğramacı, Amerika'da araştırma paralarının yeteneğe göre verildiğini, bu çerçevede ABD'deki Johns Hopkins Üniversitesi'ndeki fizik laboratuvarının yarım milyar dolar proje yardımı aldığını hatırlattı. Türkiye'de ise önceliğin devlet üniversitelerine verilmesinden yakınan Doğramacı, bu yardımların en iyi yapana yani yeteneğe göre verilmesini istedi. 2004 yılı yazında Bilkent Üniversitesi'nin fizik hocalarının kendisini ziyaret ederek, nanoteknoloji hakkında bilgi verdiğini belirten Doğramacı, nanoteknolojinin şu anda dünyanın geleceğinde önemli rol oynayan bir teknoloji olduğunu söyledi. Japonya, ABD, İsrail ve İngiltere gibi ülkelerin tümünde nanoteknolojiye büyük yardım verildiğine işaret eden Doğramacı, Türkiye'deki fizik bölümlerinin de çok iyi olduğunu ve bu teknolojinin desteklenmesi yönündeki taleplerini 2004 yılının yaz aylarında Başbakan Erdoğan'a ilettiklerini anımsattı.

Bilkent Üniversitesi Fizik Bölümü öğretim üyelerinden Doç. Dr. Ahmet Oral'ın atomun resmini çeken cihaz ürettiğini, 7-8 bin dolara malolan bu cihazların dünyanın sayılı üniversitelerine 150 bin dolara satıldığını kaydeden Doğramacı, Başbakan'a bu örneği verince "Katma değeri çok yüksek" cevabını aldıklarını bildirdi. Devlet Planlama Teşkilatı'nın yeteneğe göre yardım vermediğini vurgulayan Doğramacı, geçmiş hükümetlerin yardım sözü verdiğini ancak yerine getirmediğini söyledi. Başbakan'dan bekledikleri destekleri 2005 yılında aldıklarını dile getiren Doğramacı, nanoteknoloji alanında çalışma yapan grubun bu yardımla birlikte atılım yaptığını ifade etti. Başbakan Erdoğan'a şükran borçlarını iletmek üzere bugünkü toplantıyı düzenlediklerini anlatan

Doğramacı, "Sayın Başbakan'a dünyanın en küçük Türk bayrağını sunalım istedik. Sayın Başbakan'ın bu bayrağı görmesi çok zor. Başbakanımızdan randevu istediğimizde bizim bayrağımız en küçük bayraktı. Ancak randevu verdikten sonra İzmir Nanoteknoloji Merkezi'nin daha küçük bir bayrak yaptığını belirten Doğramacı, esprili bir dille şunları söyledi:

"Tabi namus meselesi de var ama işin içinde başka mesele de var. Ahmet Oral arkadaşımız bu pazartesinden itibaren geceli gündüzlü çalışarak bugün dünyanın en küçük Türk bayrağını ortaya çıkardı. Diğer Türk bayrağı yapanlar, bunu yapan aleti ithal ediyorlar. Bizimkiler onu yapan makineyi da burada imal ediyor. Otomobil yarışı var ama otomobiller de burada üretiliyor. Bu da sayın Başbakanımızın açtığı yoldan yürümemizle oldu."

DOĞU'YA "BİLKENT" OKULLARI

Doğramacı konuşmasında, Şubat ayında Başbakan Erdoğan'a yaptıkları ziyarette bir de öneri götürdüğünü açıkladı. Erdoğan'a "Türkiye'nin ve dünyanın en iyi okullarını Doğu Anadolu'da yapalım" önerisi götürdüğünü açıklayan Doğramacı, eğitimin asıl ilkokul, ortaokul ve lisede başladığını, esas şeklin buralarda verildiğini kaydetti.

Üniversitelerin her sene en başarılı öğrencileri kapmak için yarışa girdiğine dikkati çeken Doğramacı, Türkiye'deki liselerin yarım milyon mezun verdiğini, bunun için farklı okullar yapılması ve farklı tür öğretmen yetiştirilmesi gerektiğini ifade etti. "Doğu'da okul yapalım ancak buna hoca da lazım" diyen Doğramacı, Bilkent Üniversitesi olarak öğretmen olarak atanacaklara 2 yıl master eğitimi verip ondan sonra bölgeye göndermeyi planladıklarını söyledi. Konuşması sırasında master öğrencilerini ayağa kaldıran ve "Hanginiz Erzurum'da öğretmenlik yapmak ister" diye soran Doğramacı, master öğrencilerinin büyük bölümünden onay alması üzerine öğretmen adaylarını alkışladı. Tüm Türkiye'den öğretmen alacaklarını anlatan Doğramacı, daha sonra Başbakan Erdoğan'a ve Bakanlara dönerek, "Buna destek verecek gönüller lazım. O gönüller de burada oturuyor" dedi.

Toplantıda daha sonra Bilkent Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Abdullah Atalar ve Doç. Dr. Ahmet Oral, "nanoteknoloji" kullanarak ürettikleri dünyanın en küçük Türk bayrağı hakkında bilgi verdi. Oral ve Atalar, bir insan saçının 300'de biri oranında olan ve nanoteknolojisi kullanılarak yapılan dünyanın en küçük Türk bayrağını daha sonra bir tablo içinde Başbakan Erdoğan'a takdim etti.

Gözle görülmeyen Türk bayrağını tablo içinde teslim alan Başbakan Erdoğan ise Bilkent Üniversitesi yönetimini ve öğretim üyelerini kutladı. "Onlar bu kadar kararlı olmasalardı, bugün Bilkent Üniversitesi olmayacaktı. Türk bilim dünyasının adeta markası olan Bilkent Üniversitesi'ni kazanmayacaktık, bilim dünyasında rekabeti kazanmayacaktık" diyen Başbakan Erdoğan, kendisinde nanoteknoloji kullanılarak Türkiye'nin en müstesna ürünü olan Türk bayran'dan bekledikleri destekleri 2005 yılında aldıklarınğı hediye edildiğini söyledi.

Erdoğan, "Benim şimdiki hasretim şu. İlk Nobel Ödülü'ne ne zaman alacağız? Şimdi bunun beklentisi içindeyim. Hocalarımızdan bunu bekliyorumOnunla övünmek Türkiye'nin ve Bilkent'in haklı gururu olmalıdır" diye konuştu.

Hükümetin yaptığı çalışmalarla övünmediğini dile getiren Erdoğan, kendilerinin "emanetçi" olduğunu hatırlattı. Bulundukları makamda milletin emanetini yerinde kullanmak istediklerinin altını çizen Erdoğan, bunun ilk adımının eğitim olduğunu, bu çerçevede bütçenin ilk sırasında eğitimin yer aldığını kaydetti. Eğitim için ne gerekiyorsa onu yapacaklarını ifade eden Erdoğan, TÜBİTAK'ta bilim destekleme payının nerelere ulaştığının herkesin farkında olduğunu, üniversitelerin, öğretim üyelerinin ve öğrencilerinin bu teşvikten yararlanabileceğini de sözlerine ekledi.