Meclis çalışma saatlerinin iç tüzüğe uygun olmadığını savunan Kemal Anadol, çalışma saatlerinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dayatması olduğunu ileri sürdü. Anadol, “Biz milletvekiliyiz, Recep Tayyip Erdoğan’ın marabası, pavyon fedaisi, gece kuşu değiliz” dedi.
CHP Grup Başkanvekilleri Kemal Anadol, Muharrem İnce ve Akif Hamzaçebi,TBMM'nin çalışma programına ilişkin parlamentoda basın toplantısı düzenledi. Meclis çalışma saatlerinin iç tüzüğe uygun olmadığını savunan Kemal Anadol, çalışma saatlerinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dayatması olduğunu ileri sürdü. Anadol sözlerini şöyle sürdürdü:
“1950’yi çok partili yaşamın başlangıcı olarak kabul edersek, o tarihten bu tarafa uygulanmayan bir parlamento çalışma düzeni ile karşı karşıyayız. Demokrasi tarihinde görülmemiş bir uygulamayla karşı karşıyayız. Parlamentonun nasıl çalışacağını TBMM içtüzüğü belirler. Bu iç tüzük, parlamentonun çalışma düzeninin anayasasıdır. Meclis, bu içtüzüğe göre haftanın belirli gün ve saatlerinde toplanıp çalışır, aksine karar alınmadıkça 1 Temmuz’da tatile girer, 1 Ekim’de de kendiliğinden toplanır. AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan bunları yok farz ederek, kendi milletvekillerine çocuk kandırır, elma şekeri uzatır gibi, ‘Şu kanunları nasıl çıkartırsanız çıkartın, tatile anca öyle girersiniz’ diye, tatili sanki bir lütufmuş gibi sunmakta. Milletvekillerini ‘maraba’ yerine koymaktadır. Evrensel hukukta her şeyin süresi bellidir. ‘En kısa zamanda, derhal, bitinceye kadar’ gibi hukuki kavramlar yoktur. Bunu parlamentoya sokan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır.
12 Eylül öncesi ve sonrası uygulamaları yaşayan ve bilen bir politikacıyım. Meclis gerekirse olağanüstü durumlarda sabaha kadar çalışır. Ama AKP mecliste çoğunluğu sağladıktan sonra ne oldu? Örneğin, referanduma sunulacak anayasa değişiklikleriyle ilgili müzakereler nasıl oldu? Birinci gün 18, ikinci gün 15.5 saat meclis çalıştı. Ondan sonraki günler 13-14 saat çalıştı. Ondan sonra müzakereler bitti. Meclisi 10 gün tatile soktular. Akılla, mantıkla bağdaşır bir iş değil. İnsani şartlarda çalışıp, 10 günlük tatilde müzakerelere devam edilse daha sağlıklı sonuçlar alınmaz mı? Pilotlar, denizaltıcılar, itfaiyeciler gibi olağanüstü şartlarda çalışanların düzenleri bile Recep Tayyip Erdoğan’ın dayattığı çalışma düzenine uymamaktadır.”
ERDOĞAN'A FİRAVUN BENZETMESİ
Uygun olmayan çalışma saatleri nedeniyle milletvekillerinin verimli olamadıklarını savunan Anadol, sabah saatlerine kadar çalışan iki kurum olduğunu söylerken, bunun birinin meclis diğerinin ise bar ve pavyon olduğunu söyledi. Anadol, Başbakan Erdoğan’ı da; piramitlerde işçi çalıştıran ‘Firavun’a benzetti. Anadol şöyle konuştu:
GECE SAAT 4'TE İKİ KURUM ÇALIŞMAKTADIR: BİRİ TBMM, ÖBÜRÜ BAR VE PAVYONLAR
“Biz yanlış yaparsak kime zarar vereceğiz? Millete zarar verip, yanlış yasalar çıkartacağız. Anayasa Mahkemesi bunu iptal ettiği anda da, meclis angarya çalışmış olacak. Kuliste uyuklayan iktidar milletvekilleri, nereye oy vereceklerini bilmeden, gözlerini ovuşturarak içeri girip oy kullanıyorlar. Cumhuriyet ve demokrasi tarihinde böyle bir çalışma görülmemiştir. Bu halka saygısızlıktır. Gece saat 04.00’da, meclis kürsüsünde de söyledim maalesef, iki kurum çalışmaktadır. Biri TBMM, öbürü bar ve pavyonlar. Biz milletvekiliyiz, Recep Tayyip Erdoğan’ın marabası, pavyon fedaisi, gece kuşu değiliz.
Sayın Başbakan ortadan kayboluyor, vekil de bırakmıyor. Nerede olduğunu bilen yok. Ondan sonra da diyor ki, ‘Bitinceye kadar çalışacaksınız’. Sen demokratik bir ülkenin başbakanı mısın yoksa piramitlerde işçi çalıştıran firavun musun? CHP olarak biz şehit haberlerinin, işsizliğin, yoksulluğun arttığı bi dönemde 1 Ekim’e kadar parlamentonun çalışmasını istiyoruz. İç tüzük gereği olarak, normal mesai saatleri içinde sağduyu ortadan kalkmadan meclisin tatile girmeden çalışmasını istiyoruz. Ülke bu kadar güç koşullardayken parlamentonun tatile girme hakkı yoktur.”
İktidar partisinin uluslar arası sözleşmelerin görüşmelerine, diğer yasalara göre öncelik verdiklerini kaydederken, hükümetin bu şekilde yargıdan kaçtığını ileri sürdü. Anadol şunları söyledi:
“Yenilebilir enerji ile ilgili yasayı hemen birinci sıraya alın diyoruz. Öbür muhalefet partileri de aynı şeyi söylüyorlar. Bir türlü , kendilerinin yasa teklifi olmasına rağmen gündeme alınmıyor. Israrla Akkuyu’da kurulacak olan nükleer enerji tesisi ile ilgili uluslar arası sözleşme gündeme geliyor. Niye yasa değil de, uluslar arası sözleşme? Çünkü anayasanın 90. Maddesine göre, meclisin onayından geçen uluslar arası sözleşmelerle ilgili Anayasa Mahkemesi’ne gitmek yok. Meclisten kaçırıyorlar, yargıdan kaçırıyorlar. Nerde yalan, dolanla ilgili yasa önerileri geldiyse onları çıkartmak için uğraşıyorlar. Eğer getirdikleri rant yasaları çıkana dek meclis çalışsın diye ısrar ederlerse, CHP olarak tüm haklarımızı kullanacağız. Niye yoklama istiyorsunuz deme cesaretini kendilerinde buluyorlar. Madem meclisi çalıştırıyorsunuz, tıpış tıpış, kuzu kuzu geleceksiniz AKP milletvekilleri. “
CHP’Lİ İNCE:“MECLİS, BAŞBAKAN’IN EGOLARINI GERÇEKLEŞTİRME YERİ DEĞİLDİR”
Toplantıda söz alan CHP grup başkanvekili, Muharrem İnce, çalışma saatlerinin uzunluğundan şikayet ederken, milletvekillerinin yorgun düşüp koridorlarda uyukladığını söyledi. İnce, meclisin tatile girmesi yerine, çalışma saatlerinin düşürülmesini önerdi. İnce sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz CHP olarak negatif siyaset yapmıyoruz. Öneri de getiriyoruz. 23. Dönemde, elli kez danışma kurulu istemişiz, her seferinde AKP reddetmiş. 665 kez karar yeter sayısı istemişiz, tam yarısında sayı bulunamamış. Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde, ana muhalefet partisine ‘Neden yoklama istiyorsunuz, neden Anayasa Mahkemesi’ne gidiyorsunuz?’ diye eleştiri olmaz. Bunu sadece AKP yapar. Biz çalışmaktan kaçmıyoruz. İnsanca çalışmak istiyoruz. Bu meclis boşa çalışıyor. İç tüzüğe uygun, ne yaptığımızı bilerek, koridorlarda uyuklamadan çalışmak istiyoruz. Gazeteciler tarafından bu şekilde fotoğrafımızın çekilmesini, meclisin itibarının küçük düşürülmesini istemiyoruz. Önemli olan meclis çalışmalarının verimli olabilmesi için komisyonlar da bu işin halledilmesi, uzlaşmanın sağlanmasıdır. Ama karşımızda uzlaşmaz, dayatmacı bir AKP var. TBMM’nin genel kurul salonu, Recep Tayyip Erdoğan’ın egolarını gerçekleştirme yeri değildir. Biz bütün yaz çalışmaya hazırız. Başbakan tatiline devam etsin. Tatil yaptığı otelin sahibine de zaten bu hafta TBMM üstün hizmet ödülü verecek. Ordan başka bir otele geçsin, onlara da ödül verilsin. Başbakan’ın yokluğunda Türkiye rahatlasın. Biz insanca, 1 Ekim’e kadar çalışmaya hazırız.”
DHA