HABER

Erdoğan'ın son kongresi

Erdoğan'ın son kongresi

Başbakan Erdoğan’ın son kez genel başkan adayı olacağı AK Parti Kongresi, Ankara Spor Salonu’nda gerçekleştiriliyor.

Genel Başkanlığa son kez aday olan Başbakan Erdoğan, hem duygulandıran hem de veda niteliğinde bir konuşma yaptı.

[

](https://www.mynet.com/kanin-durmasi-icin-yardima-haziriz-110100654124)

[

](https://www.mynet.com/gomlegin-sirri-cozuldu-110100654121)

[

](https://www.mynet.com/islam-dunyasi-davos-durusunuzu-unutmayacak-110100654116)

Genel Başkanlığa son kez aday olan Başbakan Erdoğan'ın konuşması yaklaşık 2.5 saat sürdü.

Erdoğan, konuşmasına Sezai Karakoç'un bir şiirini okuyarak başladı. Erdoğan’ın şiiri, birçok partiliyi gözyaşlarına boğdu.
Sevgili, en sevgili, ey sevgili,
Uzatma dünya sürgünümü benim.
Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır
Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır
Aşk celladından ne çıkar madem ki yar vardır
Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır
Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır
O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır
Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır
Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır
Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır
Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır
Sendan ümit kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili


"Bize böyle yol arkadaşları nasip ettiği için Rabbime sonsuz hamdediyorum. Bu salonda Türkiye var, salonun dışında Türkiye var. Tüm renkleri, tüm çiçekleri ile bu salonda 75 milyon var.

Bu salonda Ortadoğu, Balkanlar, Avrupa, Asya ve Afrika var. Dünyanın kalbi bu genel kurulda atıyor. İnsanlığın kalbi bu salonda atıyor.

Suriye’nin bütün kahramanlarını saygıyla selamlıyorum. Kudüs’ü hasretle selamlıyorum. Mekke, Medine’yi hürmetle selamlıyorum.

Kadın kollarımız kapı kapı dolaştılar. Onun için onlara özellikle şükranlarımı sunuyorum. Bu hareket en çok gençlerin omuzlarınızda yükseldi. Dava taşını gediğine sizler koydunuz. Umudumuz olan gençler bugün sizleri samimiyetle selamlıyorum.

Sınır karakollarında gözünü değil, gönlünü namlunun ucuna koyarak nöbet bekleyen askerimizi, polisimizi özellikle selamlıyorum.


Şehitlerimizin hatırasını asla yere düşürmeyeceğiz. Şehitlerimiz karşısında asla mahcup olmayacağız. Onlardan aldığımız emaneti, namusumuz, onurumuz ve şerefimiz bilecek, vatan için, millet için çalışmaya devam edeceğiz.

Bu çınarın altında ayrımcılık, zulüm, baskı ötekileştirme yoktur. Süleymaniye, Selimiye ve Mostar vardır. Medeniyet çınarı budur. Bizim yolumuz sevginin yoludur.

Bizim yolumuz Sultan Alparslan'ın, Melikşah'ın, Kılıçarslan'ın yoludur. Bizim yolumuz Osman Gazi'nin, Fatih Sultan Mehmed'in, Sultan Süleyman'ın, Yavuz Sultan Selim'in yoludur. Bizim yolumuz Gazi Mustafa Kemal'in, merhum Adnan Menderes'in, merhum Turgut Özal'ın, merhum Necmettin Erbakan'ın yoludur.


Ne diyoruz 'Büyük millet, büyük güç, hedef 2023' Ama bugün buradan bir şey daha hatırlatıyorum. O günleri bizler göremeyeceğiz. Kuvvet, kudret sahibi Allah'tır. Ama 2023 hedefinden sonra inşallah Cumhuriyetimizin 100. yılının dışında bir hedefimiz daha var. O da kuruluşun bininci yılı olacak. Hedef 2071.

Nereden geldiğimizi unutmadık. Nereye yürüdüğümüzü de bir an olsun hatıramızdan çıkarmıyoruz.

Seçimlerde elde ettiğimiz zafer, AK Parti’nin değil; milletin, yoksulların, gariplerin başarısıdır. AK Parti sadece bize oy verenlerin partisi değil. Sadece bizi seçenlerin iktidarı olmadık, bundan sonra da olmayacağız. Biz, Türkiye partisidir. 75 milyonun partisiyiz.


10 yıl boyunca hiç kimsenin hayat tarzına karışmadık. 10 yıl boyunca hiçbir dayatmanın, hiçbir baskının arkasında, yanında, tarafında olmadık. Tam tersine herkesin hayat tarzına saygı duyduk. Herkesin hayat tarzını her zaman garanti altına aldık. Her türlü ayrımcılığı reddeden, 75 milyonu kucaklayan bir anlayışla yola çıktı.

Anadolu’da ayağında çarığı olmayan çocukların gözler ışığı gördük.

AK Parti, kuruluş ruhuna tamamen aykırı şekilde otoriterleşen, militarist, vesayetçi rejimi demokrasi ile buluşturan, demokrasi ile kucaklaştıran bir partidir.


Bu Ana Muhalefet Partisi var ya, bütün darbelerin ya fiilen içindedir ya fikren içindedir. İçinde olmadığı hiçbir darbe yoktur, hepsinin içindedir.

Kimsenin yaşam tarzına müdahale etmedik, bundan sonra da etmeyeceğiz. Çoğunluğun azınlığa hükmetmesine karşı çıktık. Azınlığın da çoğunluğa hükmetmesine karşıyız.


Milletin kutsallarına karşı aleni bir savaş yürütüldü. Bu ülkede camilerin kapılarına kilit vuruldu. Şu andaki CHP ‘Siz de akıbetimizin Adnan Menderes gibi olmasını mı istiyorsunuz?’ dedi. Biz Menderes’le başlayan değerlerle siyaset yapıyoruz.

Biz Menderes ile başlayan, milleti, milletin değerlerini esas alan bu anlayışla siyaset yapıyoruz. Bunun için kendimize 'muhafazakar demokrat' dedik. Kendimizi böyle tanımladık

Biz kefenimizi giyerek bu yola çıktık. Turgut Özal’ın dediği gibi ‘Allah’ın verdiği canı sadece Allah alır’ diyerek yola çıktık. Çetelerden korkmadık, tehditlerden korkmadık.


Bu ülkede artık hiçkimse sırtını devlete dayayıp işkence yapamaz. Faili meçhullerin üzerini örtemez. Hakkı, hukuku çiğneyemez. Kur’an öğrenmenin yolunu tekrar açtık. Başörtülü kızlarımızın özgürce eğitim görmesinin önünü açtık.

‘ASALAKLARLA MÜCADALE EDİYORUZ’

Devletin hücrelerine kadar sirayet etmiş çetelerle mücadele ettik, mücadele ediyoruz. Bütün tehditlere, bütün engellemelere, bütün karanlık senaryolara rağmen bu ülkenin, bu milletin enerjisini tüketen asalaklarla kıyasıya mücadele verdik, bu mücadelemizi sürdürüyoruz.

Gençler siz de bizim gibi demokrasi dışı müdahalelere izin vermeyeceksiniz. Milli iradeyi canınız pahasına koruyacaksınız. AK Parti ile bu ülkede darbeler dönemi kapanmıştır. İnşallah sizlerin demokrasiye sahip çıkmanızla bu ülkede darbeler dönemi geri gelmeyecektir. Şunu herkes görsün ve bilsin. Demokrasiye müdahale eden yada müdahale etme girişimde bulunan herkes er yada geç milletin mahkemelerine çıkacak orada millete hesabını verecektir.


(Erdoğan, Aşık Veysel’in ‘Uzun İnce Bir Yoldayım’ türküsünün sözlerini okudu. Erdoğan, konuşmasına kısa bir süre ara verdi. Bu sırada salonda Aşık Veysel’in sesinden bu türkü çalındı)

'TERÖRÜN PİYASASI OLUŞTU'

Terörle mücadelede hep yalnız bırakıldık ama bunu bahane yapmadık. Terörün maalesef piyasası oluştu. Kan alınıp kan satılan bir piyasası oluştu. Terör içeriden çetelerden destek alıyor. Terör bitince siyaseti ve rantı bitecekler asla yanımızda olmadılar. İktidar hayali kuran partiler, terör üzerinden hükümeti yıpratmak yoluna girdiler. Ana muhalefet partisi terör örgütünün servis ettiği belgelerle, terör örgütünün diliyle, üslubuyla konuşuyor. Bölücü terör örgütünü, Sosyalist Enternasyonel’de Filistinli direnişçilerle bir görecek zilletin içindeler.

CHP'YE ÇAĞRI: HAZIRSANIZ KONUŞALIM

Milleti aldatmaya hakkınız yok, hakkımız yok. Yapılacak bir şey varsa yapmıyorsak bunun hesabını veririz. Hesap vermekten kaçmayız. Ana muhalefete sesleniyorum, biz hazırız, siz de hazırsanız oturup konuşalım. Samimiyetiniz varsa adımı beraber atalım. Tüm milletim buna şahit olsun.


Böyle 3-5 tane teröriste bu vatan topraklarında hizmeti ertelemeyeceğiz. Değerli kardeşlerim, bütün muhalefet tarafından yalnız bırakılmamıza rağmen yolculuk devam edecek. Kürtlere bu kadar ağır bedeller ödeten zorla dağa kaçıran bir örgüt. Dikkat edin, kaçırılanlar kimler AK Parti’nin ilçe başkanları. Çünkü örgütün uzantısı karşısında bölgede tek güç AK Parti. Bu bizi yıldıramaz. Benim Kürt kardeşim Selahaddin Eyyübi’nin torunudur, bunların değil. Benim Kürt kardeşimin bu eli kanlı terör örgütüyle hiçbir ortak yanı yoktur. Burada özellikle Kürt kardeşlerime sesleniyorum. Bize oy versin ya da vermesin, elini vicdanına koymasını istiyorum.

Kürt kardeşim terör örgütünün propagandası altında kalmadan düşünmeli; kim, hangi hükümet bu kadar cesur adımlar attı? AK Parti bölgenin çehresini değiştirdi. Kürtçenin önündeki engeller kaldırıldı.

Kürt kardeşlerimizin bir atım atmasını bekliyoruz. ‘Yeter artık’ diyerek teröre karşı seslerini yükseltmesini bekliyoruz. Kürt kardeşlerimle yol haritasını yeniden çizmek istiyoruz. Gelin bu sorunları birlikte çözelim. Şiddete teslim olarak değil, siyasetle çözelim. Gelin bu sorunu teröristle değil, sizinle kucaklaşanlarla çözelim.

Türkiye dünya genelinde ihtiyaç duyan her ülkeye yardım götürmenin gayreti içindedir.

9 Türk'ü şehit eden İsrail bizden özür dilemedikçe, şehitlerimize tazminat ödemedikçe, Filistin üzerindeki ablukayı kaldırmadıkça ilişkilerimizi asla gözden geçirmeyeceğiz.


Nefret suçları ile ırkçılıkla, en etkili şekilde mücadele etmeye devam edeceğiz. İslamofobi bir insanlık suçudur. Müslümanlara Müslümanların değerlerine yapılan alçakça saldırıları nefretle kınıyoruz.

'ZALİMİN YANINDA OLANLARI TARİH AFFETMEYECEK'

Suriye’de zalim bir iktidar var. 30 bin aşkın insan bu zalim rejim tarafından öldürüldü. Rusya, İran ve Çin’e sesleniyorum; Suriye’de zalim rejimin yanında onları tarih affetmeyecektir.

Kendi başbakanına ‘hain’ damgası vuranlarla daha nereye gidebiliriz? Ben bunu tazminata mahkum etmekten bıkmadım, bıkmayacağım.


Büyüme oranlarında hedefi vuracağız. Faizle zulmeden onlar, şimdi bu zulüm yok. IMF’ye borcu Nisan’da sıfırlıyoruz. IMF’ye 5 milyar dolar borç vereceğiz.

Türkiye ekonomisini güven ve istikrar ile bu noktaya getirdik.

Kadro tahsisinde en fazla sayıyı öğretmenlere veriyoruz, vermeye devam edeceğiz.

Artık Yassıada’yı yaslı ada olmaktan çıkarıp, demokrasi ve özgürlük adası yapacağız.

Yepyeni bir anayasa şiddetle ihtiyacımız var. Hangi parti bu işi halletmeye varsa, biz onlarla buluşur, azami müşterekleri belirleriz. Biz masadan çekilen olmayacağız.

16 büyükşehir sayısını 29’a çıkarmak için düzenleme yapacağız.


13 yıl önce cezaevine girerken evimin önünde yaptığım konuşmada bunun veda olmadığını söyledim. Bunun bir es olduğunu söyledim. Cezaevindeki molanın ardından barış, hürriyet için mücadele verdik. Biz, ‘Koltuğa yapışanlardan olmayacağız' dedik.

Bu bir veda değil, bir estir, duraktır. Yorgunluğun, dinlenmenin molası değil. Bu bir sözün, bir vaadin yerine getirilmesidir. Bu molada yine milletin hizmetinde olacağız. Partim bana ve arkadaşlarıma hangi görevi verirse yerine getirmeye çalışacağız.

'AİLEM BENİ AFFETSİN, ONLARI İHMAL ETTİM'

Ailem, eşim ve çocuklarım beni affetsin. En önce anlardan helallik istiyorum. Millete hizmet uğruna onları ihmal ettiğim dönemler oldu. Annem geceleri bizi bekler, biz duvarlara afişler asardık.


Bu dönem de millete hizmete devam edeceğim, ardından kenara çekilip başka görevler üstleneceğiz. Kimse endişe etmesin, bu dava yerde kalmaz. Bu harekete kendini adayacak birçok arkadaşımız var. Bu davada nifak olmaz, olmamalıdır. Biz manşetlere karşı şerbetliyiz, manşetlere çarpışarak bugünlere geldik. Benim için ‘Muhtar bile olamaz’ dediler. Onların nasıl bir hesabı varsa, milletin de Allah’ın da bir hesabı vardır.

Şahıslar gelip geçicidir, kalıcı olan geride bırakılan eserlerdir. Omurga korunuyor, hücreler tazeleniyor. Son kez genel başkanlığa aday oluyorum.

PARTİLİLERDEN HELLALİK İSTEDİ

Partim ne derse onu yapacağım. Sonra başka görevlerde başka alanlarda inşallah yine birlikte olacağız. Tüm teşkilatımdan helallik istiyorum. Hakkımı helal ediyorum. Hepinizi Allah’a emanet ediyorum. Allah yar ve yardımcımız olsun."


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Parti Kongresi'nde iki buçuk saatlik konuşmasında okumadığı o bölümler...

Başbakan Erdoğan kongre için 61 sayfalık bir konuşma metni hazırladı. Ancak bu metne harfi harfine sadık kalmayan Erdoğan, bazı bölümleri doğaçlama olarak ekleme yaparken bazı bölümleri de hiç okumadı. Konuşmasında Kürt sorununun çözümüne yönelik önemli mesajlar veren Erdoğan’ın atladığı bir bölüm vardı ki o bölüm direk Kürt annelerine hitap ediyordu. İşte Erdoğan’ın metinden okumadığı o önemli sözler şöyle:

“Ey Kürt kardeşim! Ey Kürt annesi! Eğer sen olmazsan, bu barış filizi öksüz kalır; bu barış fidanı boy vermez. Fırat’ın, Dicle’nin kenarındaki çoban kardeşim. Sen olmazsan bu süreç eksik kalır. Ey Diyarbakır’da, Benu Sen Mahallesi’ndeki kardeşim, Bitlis’teki işçi kardeşim. Batman’daki memur kardeşim. Harran’daki çiftçi kardeşim. Çocuklar, gençler, ezeler, ablalar, emmiler. İnanın siz olmazsanız bu barış güvercini mahsun kalır. Allah aşkına sizler de bu sürece artık siz de yüreğinizi koyun.”


Kongre'de, geçtiğimiz hafta içinde hayatını kaybeden Neşet Ertaş da unutulmadı. AK Parti'nin şarkılarına ara verilerek, "Neşet Ertaş anısına" anonsu yapıldı ve Neşet Ertaş'ın türküleri yayınlanmaya başladı. Kongre, Neşet Ertaş'ın sesiyle coştu.

CEZAEVİNE GİRERKEN YAPTIĞI KONUŞMA

Sahne kenarındaki ekranlardan da Erdoğan'ın, ilk olarak Siirt Milletvekili seçilmesi ve TBMM Genel Kurulu'nda yemin etmesi yansıtıldı.

Salondaki ekranlardan Başbakan Erdoğan'ın, hapse girerken yaptığı konuşmanın yayınlanması seyircilerden büyük alkış aldı. Erdoğan'ın değişik tarihlerdeki konuşmaları ve AK Parti hükümetlerinin icraatları da alkışlarla izlendi.

Salonda, kongrenin sloganı olan ''Büyük Millet, Büyük Güç, Hedef 2023'' başta olmak üzere, ''Hayallerimiz Var, Sevdamız Var'', ''Bir Olduk, Birlik Olduk, Birlikte Türkiye Olduk'', ''Durmak Yok, Yola Devam'', ''Tükiye'nin Partisi, Türkiye'nin Lideri'', ''Her Şey Türkiye İçin, Bu Işık Sönmeyecek'', ''Biz Birlikte Türkiye'yiz'' pankartları dikkati çekti.


MHP, Irak'ın kuzeyindeki Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani'nin "onur konuğu" olması nedeniyle AKP'nin 4. Olağan Genel Kurulu'na katılmaktan vazgeçti.

MHP'den yapılan yazılı açıklamada, AKP'nin 4. Olağan Genel Kurulu'na parti adına Genel Başkan Yardımcıları Dr. Ruhsar Demirel ve Prof. Dr. Mevlüt Karakaya'nın katılacağının ilgililere bildirildiği hatırlatılarak, şöyle denildi:

"Önceden basın aracılığı ile katılımı duyurulan ve "onur konuğu' olarak takdim edilen zatın ülkemize gelişinin teyidi üzerine söz konusu genel kurulda partimizin temsilinden vazgeçilmiştir."

CHP'DEN AKP'YE KONGRE RESTİ

CHP Genel Başkan Yardımcıları Adnan Keskin ve Gülseren Onanç’tan oluşan CHP heyeti, basına ambargo uygulandığı gerekçesiyle AK Parti Kongresi’ne katılmıyor.


Büyük beklentilerle gerçekleşen AKP'nin Eylül Kongresi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın önemli mesaj ve çağrılar verdiği konuşmasının yanısıra, salonu içi ve dışında ilginçliklere de sahne oldu. Kongre sürerken saptanan bazı notlar şöyle:

-Başbakan konuşmasının 15. dakikasında ceketini çıkarttı, beyaz gömleğinin kollarını sıvadı. Başbakan konuşmasını yaparken salonda bulunan bazı kadınların ağlaması dikkat çekti.

-Başbakan konuşmasında kadınlara ve gençlere özel vurgu yaptı. Başbakan gençlere, "Size her zaman güvendim" dedi. "Mehmetçikleri, askerimizi, polisimizi özellikle selamlıyorum" dedi. Konuşmasında, "Şehitlerimizi, gazilerimizi selamlıyorum" diyen Erdoğan, Mehmet Akif'in dizeleriyle tüm şehitlere seslendi.

-Erdoğan, konuşmasını dinleyen izleyicilere "yol arkadaşlarım" diye seslendi.

-Başbakan, konuşmasında bir de sürpriz yaptı. "Uzun ince bir yoldayım" türküsü Aşık Veysel'in sesinden salondakilere dinletilirken, Erdoğan konuşmasına yaklaşık 5 dakika ara verdi. Konuşmasının ortalarına doğru gerçekleşen bu ara Başbakan Erdoğan'a bir soluklanma fırsatı da sağlamış oldu.

-Başbakan Erdoğan'ın konuşması işaret diline de çevrildi. Kongreyi izlemeye gelen engelli vatandaşlar için 3 özel loca düzenlendi. Davetli engelliler, salon girişinde yetkililer tarafında karşılandı ve özel araçlarla localara götürüldü.


-Barzani'yi protesto için gelmeyen MHP'liler ile basına "ambargo" uygulandığı gerekçesiyle kongreye katılmayan CHP'li temsilcilerin adları konuklar arasında okundu.

-Erdoğan, Mısır Cumhurbşkanı Muhammed Mursi, Kırgızistan Devlet Başkanı Almazbek Atambayev, Irak Meclis Başkanı Usame Nuceyfi, Sudan Devlet Başkan Yardımcısı Ali Osman Muhammed Taha, Irak Cumhurbaşkan Yardımcısı Tarık Haşimi, KKTC Başbakanı İrsen Küçük, Irak Bölgesel Yönetim Başkanı Mesut Barzani, Pakistan Eyalet Başbakanı Şahbaz Şerif, eski Bosna Hersek Devlet Başkanı Haris Sladziç, eski Lübnan Devlet Başkanı Emin Jamayel, eski Almanya Şansölyesi Gerhard Schröder, eski Pakistan Başbakanı Yusuf Rıza Gilani, Tunus Nahda Hareketi Lideri Raşit el Gannuşi, Filistin Hamas Lideri Halid Meşal, Asya Parlamentolar Asamblesi Grup Başkanı Cung Eui-Yong'un kongreye katıldığını belirterek, kendilerini ve diğer katılımcıları selamladı. Meşal, kongre katılımcılarından yoğun alkış alırken, ayağa kalkarak izleyicileri selamladı.


-Konuk anonsları sırasında en büyük alkışı Filistin temsilcisi Halil Meşal aldı.

-Kongreye, 200'e yakın yabancı konuğun katıldığı ifade edildi.

-Tribünlerde, "Kökü 1453 olanın hedefi 2023 olur" pankartı da dikkat çekti.

-Başbakan Erdoğan, konuşmasını mavi ışıklarla belirginleştirilen büyük bir dünya haritası önünde yaptı.

-Kongre, yüksek çözünürlüklü canlı yayınla aktarıldı, yüzlerce yerli yabancı gazeteciden oluşan adeta bir basın ordusu izledi.

Kongrede Gül'ün adını bir tek o andıAK Parti Kongresi’nde, bir dönem partinin ikinci adamı olan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün adını, ne kongre açılışını yapan AK Parti yetkilileri, ne de yaklaşık iki buçuk saatlik bir konuşma yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hiç anmadı.

Abdullah Gül’den Kongre’de bahseden, yabancı şeref konuklarından, Mısır’ın Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi andı.

En Çok Aranan Haberler