Engin ÖZMEN/UZUNKÖPRÜ Istranca Dağları'ndan doğarak Trakya'nın ortasından Ege Denizi'ne dökülen 280 kilometrelik Ergene Nehri, yapılan temizlik çalışmalarına rağmen simsiyah akmaya ve çevresine zarar vermeye devam ediyor. Nehrin, Uzunköprü İlçesi'nden geçen bölümünde her ay yapılan ölçümler sonucunda 4'ncü sınıf nehir özelliğindeki nehirde 30 mikrogram siyanürün yanı sıra, 10 mikrogram yağ ve gres, 124 mikrogram sülfat ile ağır metaller içerdiği tespit edildi.
Ergene Platformu üyesi ve çevreci avukat Bülent Kaçar, Ergene Nehri'nin Trakya için kanayan bir yara konumunda olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Çünkü alternatifsiz bir su kaynağımız ama aynı zamanda artık bir ölüm nehri. İçindeki çok kirli kimyasal atıklar, ağır metaller sonucu bölgemize hayat değil ölüm saçmaya devam ediyor. Beraberinde kanser ve çeşitli hastalıklar ile yaşamsal riskler barındırıyor."
Uzunköprü Belediyesi'nin her ay düzenli olarak nehirde ölçümler yaptığını hatırlatan Kaçar, Ergene'nin döküldüğü Ege Denizi'ni de kirlettiğini vurguladı. Kaçar, "Ergene artık Ege Denizi'ni de kirleten bir kaynak haline geldi. 280 kilometre boyunca Trakya'yı boydan boya vahşice katlettiği gibi Ege Denizi'ni, Saroz Körfezi'ni ve dünyayı kirletiyor. Artık buna dur demenin ve gereken tedbirleri almanın zamanı geldi."
CANLI YAŞAMIYOR
Ergene Nehri, Marmara Bölgesi’nin Karadeniz kıyılarındaki Istranca (Yıldız) Dağları’ndan doğarak Çorlu, Çerkezköy, Lüleburgaz, Babaeski, Pehlivanköy ile Uzunköprü’den geçiyor. Meriç Nehri ile birleşerek Saroz Körfezi’ne dökülen Ergene Nehri, ağır kimyasal atıklar nedeniyle simsiyah akarken, içinde canlı türü de yaşamıyor.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz