İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Ergenekon davasında eski Başbakan Bülent Ecevit’i iyileştiren doktor olarak bilinen Mücahit Pehlivan tanık sıfatıyla ifade verdi. Tutuklu sanıklardan Mehmet Haberal’ın avukatı Dilek Helvacı Pehlivan’ın dinlenilmesine karşı çıkarken Pehlivan “Başkent Üniversitesinden verilen Kortizon ilacını kestik. Ecevit ayağa kalktı. Yatan insan ölür. Eğer Başkent Üniversitesi doktorlarının verdiği tedaviye devam edilseydi bütün kemikleri kırılır, felç olur ve yatağa gömülürdü" diye konuştu.
Silivri Cezaevi Kampüsünde yer alan duruşma salonunda görülen davada, tutuklu sanıklar CHP milletvekilleri Mehmet Haberal, Mustafa Balbay ile gazeteci Tuncay Özkan'ın da aralarında bulunduğu 43 tutuklu sanık hazır bulunurken, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’unda arlarında bulunduğu 25 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı.
Duruşmanın başlamasının ardından Mahkeme Başkanı Hüsnü Çalmuk tanıklar Mücahit Pehlivan ile Can Dündar’ın hazır olduğunu belirtti. Başkan Çalmuk ilk olarak Pehlivan’ı dinlemek üzere huzura aldı. Bu sırada söz alan Mehmet Haberal’ın avukatı Dilek Helvacı tanık Pehlivan’ın dinlenilmemesini talep etti. “Müvekkilim hükümeti devirmeye teşebbüs etmekten yargılanıyor” diyen avukat Helvacı “Tanık Pehlivan’da bir dönem Ak Partiden milletvekilliği yaptı. Tanık taraf konumundadır. Tanığın dinlenilmemesini talep ediyoruz” dedi. Avukatın talebi üzerine Mahkeme başkanı Hüsnü Çalmuk “Tanıkları hangi partiden seçmemiz gerekiyor avukat hanım. Ben dinlenilmesinde bir sakınca görmüyorum” şeklinde konuştu.
Duruşmada daha sonra merhum Başbakan Bülent Ecevit'in tedavisini yapan eski Ak Parti Milletvekili ortopedi uzmanı Mücahit Pehlivan'ın tanık olarak dinlenilmesine geçildi. İfadesi alınmaya başlanan tanık Mücahit Pehlivan DSP eski milletvekili Recai Birgün’ün ile arkadaş ilişkilerini olduğunu belirterek “Birgün bana bir hastadan söz etti. Bende görmek istediğimi belirttim. Daha sonra bana o hastanın Başbakan Ecevit olduğunu söyledi ve beni gizlice başbakanlık konutuna götürdü” dedi.
Başbakanlık konutuna 2002 Eylül ayının başında gittiklerini belirten Pehlivan “Konuta gittiğimde yazıldığı gibi başbakan yatakta değildi ayakta yürüyordu” dedi.
“Yaptığı ilk muayenenin ardından röntgen ihtiyacı duyduk” diyen tanık Pehlivan “Başbakanlık konutuna gizlice korumalar arasında gece 11-12 sıralarında gittik. Elle muayene yaptım. Ecevit'in sırt bölgesinde ağrısı vardı. Benim ofisimde kendime ait röntgen cihazı vardı. Daha sonra gizlice röntgen cihazını konuta sokarak, film çektik. Sırt bölgesinde, 8'inci omurgasında kırık çıktı. Bana, '8 ay yatması gerekir mi' diye sordular. Ben de MR çekmemiz gerekir' dedim. MR çekildi. Başkent Üniversitesi Hastanesi tarafından hastane evrakları, filmler ve kullanılan ilaçların yer aldığı bir dosya verdiler. 3 gün inceledikten sonra onlara brifing verdim. Ecevit korse kullanıyordu. Evden çıkamıyordu. Yatmasına gerek olmadığını, ayağa kalkıp hareket etmesini söyledim. Sonra Evecit nörolog ve kardiyoloji uzmanları tarafından muayene edildi. Check-up yapıldı. Kırığın nedenini araştırdık. Kemik yoğunluğu azdı. Kemikleri helva gibi, cam gibi, dokunduğunda kırılacak durumdaydı. Başkent Üniversitesi Hastanesi tarafından verilen kortizonu kesmek zorunda kaldık. Kemik erimesini düzeltmek için ilaç verdik. Korsesini çıkardık. Sakat arabası gibi bir arabaya konuluyordu. Bunları değiştirdik. Normal hayatına dönsün dedik. Başbakan normal hayatına döndü. Kortizon nörolojik rahatsızlığı için veriliyordu. Kortizona devam etseydi. Yürürken kemikleri kırılır felç olurdu” dedi.
Hakim Hüsnü Çalmuk, ''Sizin Ecevit'i iyileştiren doktor unvanınız var. Siz hiç yakalanmadan nasıl içeriye girdiniz'' sözleri üzerine Pehlivan, konuta korumalar arasında gizlice gittiklerini tekrarladı.
Bunun üzerine Başkan Çalmuk, "Daha önceki ifadelerinizde ‘Eski tedavisini kestik ve normale döndü’ demişsiniz. Yani sadece Kortizon'u keserek mi bunu sağladınız?" diye sordu. Bunun doğru olduğunu belirten Pehlivan, “Ecevit için lavman materyalleri vardı. Her gün uygulanıyordu. Sağlıklı insanlar için olumsuz sonuçlar doğurabilecek bir durum bu. Hiç kimse bunu kendisine yapılmasını istemez." dedi.
Başbakan Ecevit'i hayata döndürdüklerini belirten Pehlivan, "Yatan insan ölür. Eğer Başkent Üniversitesi doktorlarının verdiği tedaviye devam edilseydi bütün kemikleri kırılır, felç olur ve yatağa gömülürdü" diye konuştu.
Çalmuk'un soruları üzerine Pehlivan, "Başkent Üniversitesi Hastanesi doktorlarının verdiği tedaviyi bünyesi kabul etmiyor ve bu tedaviye karşı direnç gösteriyordu" ifadesini kullandı. Bunun üzerine Çalmuk, "Kendisi mi bu tedaviyi istemiyordu yoksa bünyesi mi direnç gösteriyordu?" diye sordu. Pehlivan ise Başbakan Ecevit'in çok beyefendi bir kişiliği olduğunu, böyle bir tepkisi olsa bile doktor tarafından istendiği için bunu dile getiremeyecek bir nezakete sahip olduğunu söyledi.
Tedavi sürecinde uyguladıkları tedaviye ilişkin hiçbir not tutmadıklarını da aktaran Pehlivan, daha sondaki süreçte tehditte edildiğini iddia etti. Seçim döneminde de arabasının camlarının kırıldığını ancak şikayetçi olmadığını da aktardı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz