Ergenekon davasında "örgüt yöneticisi olduğu" iddiasıyla yargılanan tüm sanıkların tek kişilik hücrelere alınacağı öne sürüldü. Aynı gerekçeyle yargılanan gazeteci Mustafa Balbay'ın tek kişilik hücreye konulmasıyla ilgili olarak ise avukatları, "hukuksuz ve insan haklarına aykırı" açıklaması yaptı. Bir tutuklu hakkında "tek başına sıkı bir rejim altında muhafaza edilmesi ve kaldığı odanın kamera ile izlenebilmesi" önleminin, ancak yargılamanın yapıldığı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin vereceği kararla mümkün olabileceğini ifade eden avukatlar, cezaevi yönetimin böyle bir karar verme yetkisi olmadığını ileri sürdü. Avukatlar Silivri İnfaz Hakimliği'ne başvuracaklarını belirtti. Balbay'ın Avukatı Mehmet İpek, uygulamanın keyfi olduğunu savundu.
Avukat İpek, hazırladığı başvuru dilekçesinde şu ifadelere yer verdi: "Türkiye Cumhuriyeti'nin, istisnasız olarak bütün organ, kişi, kurum, kuruluş ve makamlarını bağlayan Anayasası'na göre Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Bu özelliği nedeniyle hiçbir kurum ve kuruluş keyfi olarak, istediği şekilde bir uygulama yapma hak ve yetkisine sahip değildir. Bu bağlamda cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin hangi haklara sahip olacakları, ne gibi yükümlülüklere ve kısıtlamalara katlanacakları, bunların usül ve esasları yasa ve bu yasalara göre çıkarılmış diğer mevzuat hükümleri ile belirlenmiştir. Herkes, bu yasa ve yönetmeliklere uymak, buna göre işlem yapmak zorundadır."
Müvekkiliyle birlikte aynı gece bir çok tutuklunun Silivri 1 Nolu Cezaevine nakledildiğini hatırlatan İpek, ancak sadece Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay'ın tek başına muhafaza edildiğini bildirdi. Bu durumun keyfi uygulamanın delili olduğunu ifade eden İpek, "Belirtilen yasal ve fiili durum karşısında, cezaevi yönetiminin müvekkil tutuklu Mustafa Ali Balbay'a yönelik bu uygulamasının, yasaya ve ilgili mevzuata aykırılığı nedeniyle derhal sonlandırılmasını talep ediyoruz" dedi.
HÜCRELERE KONULACAKLAR
Ergenekon davasının tutuklu 54 sanığının, 28 Şubat gecesi, önceden haber verilmeksizin, Silivri 4 ve 5 No'lu Cezaevi'nden, Silivri 1 No'lu Cezaevi'ne sevk edildikleri belirtildi. Aynı koğuşta kalan tutuklu gazeteci Mustafa Balbay ile Tuncay Özkan, tek kişilik hücreye konuldu. İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, emekli Albay Fikri Karadağ, emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin'in de tek kişilik hücrelere konulacağı ileri sürülüyor. Veli Küçük'ün Avukatı Zeynep Küçük, "Önceki gün 16.30 sıralarında Silivri Cezaevi'ndeydim. Babam ve Kemal Kerinçsiz birlikte kalıyorlardı. Ama her an babamın koğuşunu da değiştirebilirler. Sevkten önce üç kişi kalıyorlardı" dedi. Örgüt yöneticisi konumunda olan kişilerin gerekçesiz olarak tek kişilik odalara alınmak istendiğini belirten Küçük, şunları söyledi: "İdareye, ?Sanıkların örgüt yöneticisi oldukları kesinleşmedi. Yargılama sürüyor' diyorum. İddianameye göre bu uygulamayı yaptıklarını söylüyorlar. Son derece hukuksuz, Adalet Bakanlığı'nın talimatı doğrultusunda gerçekleştirilen keyfi bir uygulama."
Doğu Perinçek'in Avukatı Hasan Basri Özbey de, Perinçek'in şimdilik Nusret Senem ve Deniz Yıldırım'la birlikte kaldığını belirtti. Önceki gün görüştükleri cezaevi ikinci müdürünün, iddianamedeki suçlamalara göre koğuş değişikliği yapılacağını söylediğini kaydeden Özbey, "Tecrit uygulamasına geçmek üzereler. Avukat arkadaşlarımız görüşe gittiler. Yemeğin gecikmesi ya da diğer konular bizce o kadar önemli değil bu insanları tutsak almışlar zaten. Ama tek kişilik odalarla, sistematik baskıya doğru gidiyor iş. Bu ciddi bir gelişme" dedi. Üç kişi bir arada kalanların bile eskisi gibi istedikleri zaman ortak alanı ve havalandırmayı kullanamayacaklarına dikkat çeken Özbey, şunları kaydetti: "Önceden gece sayımına kadar ortak alanda televizyonu birlikte izliyor, okuyor, çalışıyorlardı. Şimdi ortak alan saati belli değil. Ortak alanda üç kişi bir arada kalabilmeleri günün belli saatinde mümkün olacak."