HABER

Ergenekon davasında kritik gelişme

Yargıtay'ın bozulmasına karar verdiği Ergenekon davasında yeni bir gelişme yaşandı.

Ergenekon davasında kritik gelişme

Yargıtay 16. Ceza Dairesinin, "eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un Yüce Divan'da yargılanması gerektiği yönündeki itirazının haklı olması, Danıştay saldırısı davası ile Ergenekon davası arasındaki hukuki ve fiili irtibatın somut delillerle gösterilememesi ve soruşturma, yargılama, delil toplama aşamalarında adil yargılanma ilkelerine aykırılık bulunması" gibi gerekçelerle bozulmasına hükmettiği 274 sanıklı Ergenekon davasında yeni bir gelişme yaşandı.

Hakimler ve Savcılık Yüksek Kurulunun (HSYK) kararıyla dosyaya bakmakla yetkilendirilen İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Duruşma Savcılığı Bürosu savcılarından Sait Kunt'un, "davanın Ankara'da görülmesi" mütalaasını değerlendirdi. Tüm dosya kapsamı, yüklenen suçlar, suçların işlendiği yerler, arama, yakalama işlemleri, sanıklar, sanıkların görevleri ve mağdurların durumunu değerlendiren mahkeme heyeti, kararında şu ifadeleri kullandı:

'SUÇUN MAĞDURU OLAN HÜKÜMET ANKARA'DA'
"Yüklenen suçun 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebir ve şiddet kullanarak ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs' olması, suçun mağduru olan hükümetin Ankara'da bulunması, Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmayının başkanı ve Genelkurmay karargahında görevli subayların sanık olmaları, sanıkların görevli oldukları Genelkurmay Karargahı'nın Ankara'da bulunması, yine Ankara'da Danıştay üyelerine yönelik, 'nitelikli kasten öldürme ve öldürmeye teşebbüs' suçlarıyla, 'Anayasayı ihlal' ve diğer bazı suçların işlendiği iddiasıyla yapılan yargılamada yüklenen eylemlerin çoğunun işlendiği yerin Ankara olması, CMK 12 ve devamı maddelerindeki sıralı yetki kurallarına göre yetkide ağırlık merkezinin Ankara olması hususları bir arada değerlendirilerek mahkememizin yetkisiz olduğu, Ankara Ağır Ceza Mahkemesi'nin yetkili ve görevli olduğu sonucuna varılarak yetkisizlik kararını vermek gerekmiştir."

Mahkeme heyeti, yetkisizliğin yanına ayrıca görevsizlik kararı verilmediğini de bildirdi.

NE OLMUŞTU?
Yasayla kapatılan dönemin özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince 5 Ağustos 2013'te verilen kararda, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ müebbet, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ağırlaştırılmış müebbet, emekli Tuğgeneral Veli Küçük 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 99 yıl hapis, Tuncay Özkan ağırlaştırılmış müebbet ve diğer suçlardan 22 yıl 6 ay hapis cezalarına çarptırılmıştı. Emekli Orgeneral Hurşit Tolon'u müebbet, Danıştay saldırısının faili Alpaslan Arslan'ı 2 kez ağırlaştırılmış müebbet, avukat Kemal Kerinçsiz'i ağırlaştırılmış müebbet, Mehmet Haberal'ı 12 yıl 6 ay, Mustafa Balbay'ı 34 yıl 8 ay ve Sinan Aygün'ü de 13 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum eden mahkeme heyeti, diğer sanıklara da çeşitli oranlarda hapis cezası öngörmüştü.

Bazı sanıklar, davaya bakan ve kapatılan özel yetkili mahkemenin gerekçeli kararını yazmasının 7 ay sürmesi nedeniyle Anayasa Mahkemesine (AYM) bireysel başvuruda bulunmuştu ve yüksek mahkeme de, "sanıkların haklarının ihlal edildiğine" hükmetmişti. İhlal kararı üzerine, yasayla kaldırılan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi yerine başvuruları inceleyen nöbetçi mahkemeler tutuklu sanıkları tahliye etmişti.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin karardan 7 ay sonra 16 bin 600 sayfadan oluşan gerekçeli kararının taraflara tebliğ edilmesinin ardından dosya, temyiz incelemesi için Yargıtay 16. Ceza Dairesine gönderilmişti. Temyiz duruşmaları, 6 Ekim 2015'ten itibaren yapılmaya başlanmıştı. -

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 21 Nisan 2016'da verdiği kararla, 13. Ağır Ceza Mahkemesinin kararını, "eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un Yüce Divan’da yargılanması gerektiği yönündeki itirazının haklı olması, Danıştay saldırısı davası ile Ergenekon davası arasındaki hukuki ve fiili irtibatın somut delillerle gösterilememesi ve soruşturma, yargılama, delil toplama aşamalarında adil yargılanma ilkelerine aykırılık bulunması" gibi gerekçelerle bozmuştu. Dosyaya hangi mahkemenin bakacağına ilişkin yaşanan yetki karmaşasının ardından HSYK tarafından alınan kararla dosya İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmişti.

En Çok Aranan Haberler