SİLİVRİ (ANKA) -Ergenekon davasının bugünkü duruşması sona erdi. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, sanık ve avukatlarının tahliye taleplerinin reddi yönünde görüş bildirdi.
Ergenekon Davasının bugünkü duruşmasında, kimlik tespitlerinin yapılmasının ardından, sanıklar ve avukatları söz aldı. "Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkmak ve çete kurmak" gibi bir suçu istemediklerini belirten sanıklar beraatlarını talep ettiler. Tutuklu sanık Muzaffer Tekin, Tuzla Piyade Okulu'nda eğitim görürken kendisine hediye olarak verilen başlıkları olmayan iki el bombasının delil olarak iddianamede yer aldığını belirtti. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün "Başlık yoksa süs olur" dedi.
Muzafer Tekin'in avukatı Engin Çelik Kadıgil, duruşma salonuna gelirken korktuğunu, iddianameyi yazan iki savcının salonda bulunduğunu ancak Zekeriya Öz'ü kastederek 3. savcının dışarıda olduğunu belirtti. Kadıgil, "Dışarıda ne yapıyor belli değil, korkuyorum" dedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Şengün, "Korkmayınız efendim, korkmayınız" diye karşılık verdi.
Tutuklu sanık gazeteci Vedat Yenerer, şahsına ait olamayan bir evde yakalanan silah yüzünden tutuklandığını, yazdığı kitapta kullanılmak üzere PKK kamplarında çektirdiği fotoğrafların da aleyhinde "PKK ile ilişkiyi sağlayan kişi" olarak lanse ettirildiği belirterek, suçlamaları kabul etmedi ve beraatini istedi.
Bazı tutuklu sanıklar ev ve işyerlerinde yapılan aramalarda el konulan bilgisayarların kopyalarının kendilerine verilmediğini ve bu nedenle savunmalarını yapamadıklarını söylediler.
-EROL'UN AVUKATI ERDEMİR: "İNGİLİZLERİN İSTANBUL'U İŞGAL SÜRECİ YAŞANIYOR"
Sevgi Erenerol'un avukatı Nevzat Erdemir, bu davanın nihayete ermesinin ardından rollerin eninde sonunda değişeceğini belirterek, "Bu yaşanan olay İstanbul'u işgal eden İngilizlerin işgale karşı çıkacak olanların tutuklanması için Damat Ferit'e liste vermesi gibi bir şeydir" dedi. Erdemir'in bu ifadeleri üzerine salonda büyük alkış koptu. Bunun üzerine iddia makamında oturan Cumhuriyet savcısı Mehmet Ali Pekgüzel söz istedi.
Mahkeme Başkanı Şengün, "Kimsenin alkışa ihtiyacı yok, alkış insanın içinde, özünde olur. Buranın kendine özgü kuralları vardır" dedi. Mahkeme Başkanı Şengün ardından savcı Pekgüzel'e söz verdi. Savcı Pekgüzel, "Alkış konusunda uyarmanızı isteyecektim, uyardınız. Hakarete varan sözler oluyor. Bu konuda da uyarmanızı talep edecektim" dedi.
-"TÜRKİYE FETULLAH GÜLEN CUMHURİYETİ Mİ OLACAK?"
Avukat Erdemir de "Türkiye şu anda rejim değişikliği tehdidi altında olan bir ülke. Türkiye şu anda laiklik karşıtı eylemlerin odağı olan bir partinin elinde. Bu davada rejimi değiştirmek isteyenlerin varmak istediği son noktadır. Sizin vereceğiniz karar Türkiye'nin Fetullah Gülen Cumhuriyeti olup olmayacağını ortaya koyacak" diye konuştu.
Avukat Mahmut Yaşar, müvekkilinin "T.C. Ergenekon" kod adıyla msn adresi aldığı için tutuklandığını açıkladı.
İsmail Yıldız'ın avukatı Dursun Yassıkaya, savcı Zekeriya Öz'ün sorgulama sırasında, "Neden Başbakanla bu kadar uğraşıyorsun? Sana bu yazıları kim yazdırıyor?" diye sorduğunu ve Öz'ün, "Ben bu yazıları muhatabına bildirmek zorundayım" dediğini belirterek şöyle sordu:
"Bu dava yasa koyucunun yasaların uygulanıp uygulanmayacağı mı, siyasetçilerin yasalarının uygulanıp uygulanmayacağını mı ortaya çıkaracak?"
Doğu Perinçek'in avukatı Ceyhan Mumcu da bu kadar kalın bir iddianameyle dünya adalet tarihinde şahit olunmadığını belirterek "Bu rekoru Silivri'de kıracağız" dedi.
-"44 SANIĞIN İSTANBUL'A GİDECEK PARASI YOK"-
Sanık Kahraman Şahin'in avukatı Süleyman Erbaşı da, "Tutuklu bulunan 46 sanığın ikisi dışındakilerinin gelirlerine bakıldığında, 44 sanığın İstanbul'a gidecek parası yok. Bunlar mı Türkiye Cumhuriyeti'ni yıkacak?" diye sordu. Erbaşı müvekkilinin üniversite sınavını kazandığını belirterek iddianamede yer alan bir telefon konuşmasını açıkladı:
"Sanık Şahin, bir arkadaşı ‘niye aramıyorsun lan?' diye sorunca, Şahin ‘kontörüm yok' yanıtı vermiş. Bir başka arkadaşı ‘niye gelmiyorsun lan?' diye sorunca ona da ‘yol param yok' demiş. Bunlar mı T.C'yi yıkacak?"
-KERİNÇSİZ: "TUTUKLANMAM YASA DIŞI"
Tutuklu sanık avukat Kemal Kerinçsiz gözaltına alındığında, evinden alınan bilgisayar kayıtlarının emniyet tarafından çözüldüğünü belirterek şunları söyledi:
"Kişisel verilerin kaydı için Adalet Bakanlığı'nın izni gerekiyordu. Bu izin alınmadan evimdeki dokümanlar alındı. Gözaltı süresi evimden alındığım gün başlar. Oysa ben sorguya başlandığımdan itibaren gözaltı sürecim başlatıldı. Benimle ilgili elde edilen deliller hukuka aykırı yolla alınmıştır ve delillerin reddini talep ediyorum."
Sanık Halil Behiç Gürcihan da soruşturmada ifade verdiği zaman savcı Zekeriya Öz'ün duruşmada hazır bulundurulmasını talep etti.
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel ise, sanık Halil Behiç Gürcihan'ın soruşturmada ifade verdiği zaman savcı Zekeriya Öz'ün duruşmada hazır bulundurulmasını talebinin reddini istedi. Pekgüzel, tutuklu sanık avukat Kemal Kerinçsiz'in işlediği suçun avukat olmasından kaynaklanmadığı, izin alınmasına gerek olmadığı, soruşturmanın halen devam ettiği, sanık ve avukatlarının tahliye talebinin reddi yönünde görüş bildirdi.