Ergenekon sanığı Şinal: Osman Yıldırım'ı öldürecektik, olmadı

Ergenekon davasıyla birleştirilen Cumhuriyet gazetesine molotof kokteyli atılmasına ilişkin dava dosyasının tutuklu sanığı Bedirhan Şinal, "Cezaevi müdürünün telkini ile koğuşumun değiştirilmesi için dilekçe verdim. Kabul edilmesi halinde cezaevi müdürü tarafından Osman Yıldırım'ın koğuşuna alınacaktım. Sonra da Osman Yıldırım'ı öldürecektim." iddiasında bulundu.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon ana davasının 193. duruşmasında, Cumhuriyet gazetesine molotof kokteyli atılmasına ilişkin dosyanın tutuklu sanığı olan Bedirhan Şinal'ın savunmasına devam edildi.
Davanın öğleden önce görülen celsesinde cezaevi müdürü tarafından, "Tek başına koğuşta kalmak istemediğini belirten bir dilekçe yaz. Seni Osmon Yıldırım ile aynı koğuşa alalım." denildiğini öne süren Şinal, öğleden sonraki celsede bu konu hakkında ayrıntılı açıklamada bulundu. Silivri 5 No'lu cezaevinin ikinci müdürü ve bir idare memurunun kendisini Osman Yıldırım'ı öldürmek için azmettirdiğini ileri süren Şinal, "Görevi kabul ettim, ancak savcı engelledi. Osman Yıldırım'ı öldürecektim." iddiasında bulundu. Savcı Nihat Taşkın da, "Kim seni Osman Yıldırım'ın yanına göndermek istiyordu?" diye sordu. Şinal, "Cezaevinin ikinci müdürü 'dilekçe yaz. seni Osman Yıldırım'ın yanına koyalım' dedi. Osman Yıldırım'a bir eylem planlamıştık. Ama eylemi gerçekleştiremedik. Savcı dilekçeyi kabul etmeyerek eyleme engel oldu." diye konuştu. Savcı Taşkın, "Yani Osman Yıldırım'ı öldürmenizi kim istedi?" diye tekrar sordu. Konuştukları sırada cezaevi ikinci müdürü ile idare memurunun da olduğunu öne süren Şinal, "Bana Osman Yıldırım'ın yanına geçmem için dilekçe yazdırdılar. Emanet de göndereceklerdi. İtirafçı olduğum için Osman Yıldırım ile yakınlık kurabileceğimi düşündüler. Öldürme eylemini kabul ettim. Ancak savcı engel oldu." şeklinde konuştu.
Bedirhan Şinal, polislerin yönlendirmesiyle Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nin karşısında bir iş adamının ofisi ile Birleşik Fenerbahçeliler Derneği'ne dinleme cihazı yerleştirdiğini iddia etti. Şinal ayrıca, bazı basın kuruluşlarını izleme faaliyetinde bulunduğunu, bazılarının da fotoğraflarını çektiğini öne sürdü.