Ergenekon ana davasının tutuklu sanıkları, bugünkü duruşmada gizli tanık Kıskaç’a iddialar ile ilgili sorular sordu. Tutuklu sanıklardan Mehmet Zekeriya Öztürk’ün Kıskaç’a soru sorduğu sırada, terör örgütü PKK ile mücadeleyi 'savaş' olarak tanımlaması Savcı Mehmet Ali Pekgüzel’i kızdırdı. Pekgüzel, savaşın ülkeler arasında yaşandığını belirterek, “Oysa PKK bir terör örgütüdür.” dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Ergenekon ana davasının 216'ncı duruşmasında, Veli Küçük, Muzaffer Tekin ve Danıştay saldırısının faili Alparslan Arslan'ın da aralarında yer aldığı 21 tutuklu sanık hazır bulundu. Tutuklu sanıklardan Hayrettin Ertekin, Ergun Poyraz ve Sedat Peker ile daha önceki duruşmalarda veya celse arasında duruşmalara girmesi yasaklanan tutuklu sanıklar Semih Tufan Gülaltay, Doğu Perinçek, Osman Yıldırım, Bedirhan Şinal, Erhan Timuroğlu, Özkan Kurt ve İsmail Sağır ise duruşmaya katılmadı. Celse arasında verilen kararda bazı sanıkların yanı sıra tutuklu sanık Doğu Perinçek ile birlikte duruşmalardan men edilen avukatı Hasan Basri Özbey de duruşmaya gelmedi.
Sanıklar ile avukatların kimlik yoklamasının ardından Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, gizli tanık Kıskaç ile ilgili soru cevap bölümüne geçileceğini açıkladı. Duruşma salonunan arka bölümündeki gizli tanık odasında hazır bulunan gizli tanık Kıskaç'ın sesi bozulmadan, görüntüsü de bozularak duruşma salonuna yansıtıldıktan sonra tutuklu sanık Oktay Yıldırım, soru sormak için söz aldı. Tanık Kıskaç'a, "Dün verdiğiniz ifadenizde, buluştuğumuzu ve sizi Veli Küçük ile tanıştırdığımı söylediniz. Doğru mu?" diye sordu. Kıskaç'ın "Doğrudur." cevabını vermesi üzerine Yıldırım, "Ben hayatımda Veli Küçük ile kimseyi tanıştırmadım." diye konuştu.
ZEKERİYA ÖZTÜRK, PKK İLE MÜCADELEYİ 'SAVAŞ' OLARAK YORUMLADI
Daha sonra tutuklu sanıklardan Mehmet Zekeriya Öztürk de, Kıskaç'a terörle mücadeleye ilişkin sorular yöneltti. Başkan Hasan Hüseyin Özese, bu konuların herkesin bilemeyeceği konular olduğunu, ayrıca dava ile de alakası olmadığını belirterek bu tarz sorular sormaması yönünde sanık Öztürk'e çok kez uyarıda bulundu. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel de, Zekeriya Öztürk'ün, sorularında 'savaş' kelimesini kullanmasını eleştirerek, "Savaş iki ülke arasında olur. Oysa PKK, bir terör örgütüdür. Savaş söylemini düzeltsin." ikazında bulundu. Bu sırada gizli tanık Kıskaç da araya girerek, "Ortada savaş diye birşey yok. PKK, terör örgütüdür." dedi. Başkan Özese de savaş kelimesini kullanmaması yönünde Öztürk'ü uyardı.
'YEŞİL'İ NEDEN MİT'E ALDILAR?'
Sanık Hikmet Çiçek'in soruları üzerine Kıskaç, Oda TV davasından tutukluyken cezaevinde geçirdiği kalp krizi sonucu ölen sanık Kaşif Kozinoğlu ile 2000 veya 2001 yıllarında görüştüğünü söyledi. Sanık Çiçek ise Kozinoğlu'nun, savcılık ifadesinde bu görüşmeyi reddettiğini iddia ederek "Ziyaretçi görüşmelerinin kayıt ile yapıldığını da söylemiş ve sizin yalan söylediğinizi beyan etmiş." dedi. Kıskaç, bunun üzerine, "Ben de onun yalan söylediğini iddia ediyorum. Madem öyle Yeşil'i neden MİT'e aldılar." diye sordu.
Gizli tanık Kıskaç, sanık Hikmet Çiçek'in sorularını cevaplarken 1996 ile 1998 yılları arasında MİT'te çalıştığını söyledi. Çiçek'in, "MİT, yaptığı resmi açıklamada Kontrgerilla Dairesi'nin 1997 yılında kapandığını ve Eymür'ün de görevden uzaklaştırıldığını açıkladı." demesi üzerine Kıskaç, "Resmiyette öyleydi. Mehmet Eymür beni çok iyi tanır." ifadesini kullandı.
'FEHRİYE ERDAL'IN ADRESİNİ MİT'E BİLDİRDİM'
Kıskaç, kendisine yöneltilen başka bir soru üzerine de Sabancı suikastine ilişkin davanın firari sanığı Fehriye Erdal ile alakalı açıklamalarını tekrarladı. Kıskaç, "Cezaevinde tutuklu olduğum ve MİT'te görevli olduğum dönemde Fehriye Erdal'ın adresini bulup savcılık vasıtasıyla MİT'e bildirdim. Dikkate almadılar. Bu bilgiyi Kanal D'ye sattılar." diye konuştu.
Veli Küçük de, "Bir istirhamım var; Türk Silahlı Kuvvetlerini yargılamayalım." dedi. Başkan Özese'nin mahkemede TSK'nın yargılanmadığını söylemesi üzerine Küçük, "İki gündür burada TSK yargılanıyor." diye bağırdı. Bunun üzerine Başkan Özese, "Burada TSK ya da ordumuzu yargılanmıyoruz. Hepimiz ordumuzu seviyoruz. Başka ordumuz yok. TSK'nın içinde bulunan ve yanlış yaptığı iddia edilen bazı kişiler yargılanıyor. Ordumuz hepimizin ordusu." açıklamasını yaptı. Bunun üzerine Veli Küçük'ün, ses tonunu daha da yükselterek, "Keşke bunun farkına varsanız. Ah keşke öyle olsaydı." diye bağırdı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz