HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

"Ergenekon"da 'Aydın-1' dinlenildi"

Birinci ''Ergenekon'' davasında, sesi ve görüntüsü değiştirilerek duruşma salonuna yansıtılan gizli tanık ''Aydın-1'' dinlendi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada gizli tanık, Danıştay saldırısının gerçekleştiği 17 Mayıs 2006 günü Üsküdar'daki ''sarhoş imamlar tekkesi'' olarak bilinen çay bahçesinde saldırıyla ilgili duyduğu şeylerin, net olmayan, muğlakta kalan konular olduğunu, bunları da savcı Zekeriya Öz'e anlattığını söyledi.

Bu çay bahçesinde sanıklardan Emin Gürses ve yine dava avukatlarından Mehmet Taşdelen ile karşılaştığını ifade eden gizli tanık, ''Alparslan Arslan'ı tanıyanlar arasında çok büyük bir şaşkınlık ve üzüntü vardı. Herkes kendi kafasından bir şeyler yürütüyordu. Kavramakta güçlük çekiyorduk. Saldırıya anlam verememiştik'' dedi.

Avukat Taşdelen ve yanındaki Nejat adlı arkadaşının, Alparslan Arslan'ın bir süredir Salih hoca adlı bir din adamının yanına çok sık gittiğini söylediklerini ifade eden gizli tanık, ''Arslan'ın saldırıyı bu kişinin yönlendirmesiyle yapabileceği'' şeklinde yorumlarda bulunulduğunu kaydetti.

Emin Gürses'in de kendisini arayan gazetecilere, Arslan'ın Salih hoca diye birinden etkilenmiş olabileceğini söylediğini belirten gizli tanık, adalete yardımcı olmak için savcıya ifade verdiğini söyledi.

Savcı Mehmet Ali Pekgüzel'in, ''Niçin gizli tanık olmak istediniz, tehdit aldınız mı?'' sorusuna gizli tanık, ''Aynı çevrelerden çok ortak dostlarımız vardı. Açık tanık olmak bizi tedirgin edebilirdi. Korktum'' yanıtını verdi.

Pekgüzel'in soruları üzerine gizli tanık, Veli Küçük'ü bu çay bahçesinde görmediğini, Küçük'ü, Muzaffer Tekin'i, Osman Yıldırım'ı tanımadığını dile getirdi.

Savcı Pekgüzel'in, ''İfadenizde net konuşmuşsunuz. Görgüye dayalı olarak bilgi anlatılıyor. Burada ise 'net değil' diyorsunuz?'' sorusuna karşılık gizli tanık, ifade verirken bu konuya çok yoğunlaştığını, ''olabilir'' şeklinde ifade verdiğini kaydetti.

-GİZLİ TANIĞIN İSMİNİ AÇIKLADI-

Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu da, mahkemede gizli tanığın kimlik bilgilerinin olduğunu, dosyadaki telefon kayıtlarından Veli Küçük ve Sevgi Erenerol'un kimlerle görüştüğünü bildiklerini söyleyerek, gizli tanığa Küçük ve Erenerol'u tanıyıp tanımadığını sordu.

Gizli tanık da, bu kişileri tanımadığını ve telefonla görüşmediğini ifade etti.

Avukat Vural Ergül ise kendisini tanımadığını söyleyen gizli tanığın kim olduğunu bildiğini, gizli tanığın da kendisini tanıdığını belirterek, ''Aydın-1''in gazeteci İ.A. olduğunu ileri sürdü.

Duruşmada daha sonra üye hakim Haşıloğlu, Alparslan Arslan'ın Danıştay saldırısından sonra İstanbul Barosu tarafından yürütülen disiplin soruşturması kapsamında 8 Ağustos 2006'da verdiği ifadeyi okudu.

Arslan'ın bu ifadesinde, ''Olay günü ve öncesinde ne şekilde hareket ettiğimi hatırlayamıyorum. O dönemde bilinç dışı hareket ettim. Müsebbiplerimin kim olduğunu bir türlü çözemiyorum. Kim tarafından bu duruma düşürüldüğümü çözemiyorum. İlaç mı içirildi, hafıza kaybına mı uğradım çözemiyorum. Bombaları, tabancaları nereden aldığımı hatırlayamıyorum'' dediğini belirten Haşıloğlu, Arslan'a bu ifadeyi hatırlayıp hatırlayamadığını sordu.

-ALPARSLAN ARSLAN: ''BURAYA NASIL GELDİĞİMİ ÇÖZEMEDİM''-

Bu ifadenin kendisine ait olduğunu belirten Arslan, ''Bunlar gerçekten hala da devam ediyor benim açımdan. Müsebbip kimdir? Hala buraya nasıl geldiğimi, ne olduğunu çözmüş değilim. Kurtuluş arıyorum. Kurtuluş ölüm olur herhalde'' diye konuştu.

Hakim Haşıloğlu, ifadesinde, ''Askerliğimi yaptığım dönemde Muzaffer Tekin ile telefonda görüştüğümde 'Nasılsınız?' derdim. 'Bomba gibiyim' derdi. Bombalar ile irtibatım budur'' dediğini anımsatarak, Arslan'a, askerliğini yaptığı dönemde Tekin'i tanıyıp tanımadığını sordu. Arslan ise bu soruyu, ''varlık meselesi'' gibi farklı şeyler söyleyerek yanıtlamadı.

Alparslan Arslan, ''Doğuş Faktoring'in avukatlığını yaptım. Onlardan elde ettiğim paralarla silahlar alınmışsa ilişki var demek'' diye konuştu.

Duruşmada daha sonra Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, ara kararlar üzerine dosyaya gelen evrakı okudu.

Buna göre MİT'ten gelen yazıda, Alparslan Arslan'ın Danıştay saldırısından sonra Ankara Emniyet Müdürlüğünde ifadesinin alınması işlemine kendi personellerinden kimsenin katılmadığı belirtildi.

Savcı Mehmet Ali Pekgüzel de duruşma sırasında gizli tanığın kimliğini açıkladığı gerekçesiyle avukat Vural Ergül hakkında işlem yapılması için duruşma tutanaklarının Silivri Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesini talep ederek, gizli tanığın da tanık koruma kanunu kapsamına alınmasını istedi.

Duruşma 18 Nisan Pazartesi gününe ertelendi.

En Çok Aranan Haberler